Erdoğan, Ordu’da konuşma yapıyor. “Ülke battı diyenlere kulak asmayın” diyor, muhalefete yükleniyor, ‘şöyle güçlüyüz böyle kuvvetliyiz’ dedikten sonra sözü her nasılsa Terzi Fikri’ye getiriyor: “Terörün belini kırdık. Bu Ordu terörün ne menem şey olduğunu gayet iyi bilir. Bu Ordu Terzi Fikri’yi de iyi bilir. Onların bedelini benim Ordu’m çok ödedi çok.”
Erdoğan’ı dinleyenler muhtemelen şaşkın, fındıkta müjde beklerken lafın nasıl Fikri Sönmez’e geldiğini anlamakta güçlük çekiyor.
Halbuki Erdoğan, ‘terör’ ile Fikri Sönmez’i tesadüfen aynı cümlede kullanmıyor. Kendinden bir hafta önce Fatsa’da yankılanan sesi duymuş, o sesten belli ki çok rahatsız olmuş. AKP’nin arka bahçesi diye düşünülen yerde ilmek ilmek örülen fındık mitinginin hem kendisine hem de Saray rejimi olarak sürdürdükleri 12 Eylülcülüğe bir meydan okuma olduğunu düşünmüş. O yüzden “Çorum’a değil Fatsa’ya bakın” diyen Süleyman Demirel’in, “Terzi Fikri diye biri çıkmış, devlet benim diyor, komite kurmuş. Fatsa’yı o komite yönetiyor. Ne yapılıp yapılmayacağının kararını halk veriyor… Devlet otoritesi sıfır” sözlerini sarf eden Kenan Evren’in söylemini takip ediyor.