Sosyal medyadan şikâyeti olan yalnızca bizler değiliz. Onu kötüye kullanmak için elinden geleni yapan ama yine de bir tehdit olarak gören otoriter yönetimler, sosyal medyanın itiraz eden insanlar, hızlı haberleşmenin sihirli sonuçlarını keşfeden kitleler tarafından kullanılabildiğini gördükçe çareyi yasaklarda arıyor.
Savaşı kimin kazanacağını şimdilik bilmiyoruz.
Orwell’ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanı çoktan gerçekleşti. Şimdi tek yanlı gelişmenin zevkini çıkaran Big Brother’lara gerçeğin değiştirilemeyeceğini, algının hizmetindeki yalanın egemenliğinin uzun sürmeyeceğini anlatma ve kanıtlama zamanıdır.
Sorun şu ki, geciktikçe ödenecek bedel de ağırlaşıyor…