• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Gülşen tane tane anlattı: Ataerkil sistemin sizi de boğduğunu görmüyor musunuz?

21/01/2022 10:49


Gülşen sahne kıyafetlerine yönelik eleştirilere yanıt verdi, tane tane anlattı: “Çıktığınız bu yolda aslında kendi ayaklarınıza, hemcinslerinizin ve evlatlarınızın ayaklarına takmaya çalıştığınız prangaların farkında mısınız?”

Fotoğrflar: Instagram

Türkücü İzzet Yıldızhan, Gülşen’in de aralarında olduğu bir grup kadın şarkıcıyı hedef alarak, “Külotla da sahneye çıkmasınlar” demişti.


Sosyal medya kullanıcıları, “Kendisi sahnede külot giymiyor anlaşılan” yorumlarıyla Yıldızhan’la dalga geçmiş, bazılarıysa Nihat Doğan’la ‘alem yaptığı‘ bir gecede seks işçilerine şiddet uygulaması nedeniyle karakolluk olduğunu anımsatmıştı.

Kanallarda sahnedeki görüntüleri defalarca oynatıldı, bazı magazin figürleri ‘fikir’ paylaştı. Plajda giyilen bir bikiniden farklı olmayan kostümü buzlayarak sansürleme gereği duyanlar bile oldu!

Gülşen birkaç gün önce sahnede ‘cesur elbisesi ve danslarıyla‘ Yıldızhan’a yanıt vermişti aslındı. Şarkıcıdan bir de magazincilerin tabiriyle ‘tokat gibi‘ bir açıklama geldi:

Gülşen, Instagram hesabından paylaştığı cevabında önce ‘ama’ bağlacının sözlük anlamına yer verdi. Ardından “Cümleler içinde kullanıp pekiştirelim” diyerek son dönemde hakkında yapılan yorumlara ve benzerlerine yer verdi.

Gülşen’in yüz binlerce yorum ve beğeni alan paylaşımı şöyle:

“Bu kıyafet plajda giyilir ama sahnede giyilemez. Bu kıyafeti sesi olmayan, şarkılarıyla gündeme gelemeyen giyer ama sanatkar olan giymez. Bu kıyafeti yabancılar giyer ama burası Türkiye. Giyemez.

Hadi giydi ama o dansı edemez.

Evliliği yolunda değilse, aldatılıyorsa ve yeni bir erkek peşindeyse giyer ama her şeyi yolunda giden bir evliliği varsa giyemez.

Şimdi tüm o ‘ama‘ların sonunda cümlelerinize cevaben;

Ben bir kadın bedeninde dünyaya gelmiş bir insanım. İsmim Gülşen.

26 yıldır tek başıma ayaklarımın üzerinde duruyor ve arı gibi çalışıyorum. Hiç kimseye muhtaç değilim. Pop müziğe değer ve yenilik katabilmek adına sayısız şarkı yazdım.

Tabii bu uzun yolculukta hiçbir şey bana altın tabakta sunulmadı. Düştüğüm, kalktığım, mücadelesini verdiğim, çok da yaralandığım oldu elbet. Ama bugün geldiğim noktada ve her zaman ihtiyacım olan gücü hep kendi içimde buldum. Taştan duvardan olmadığımı, sadece bir insan olduğumu hep hatırlattım kendime.

Mesleki hayatım boyunca hep zamanın ruhunu okumaya inandım. Müziğimin, bedenimin, zihnimin, kelimelerimin hep özgür ve bağımsız kalabilmesine gayret etti. Var olanla yetinmeyip yenilenmeye, değişime açık kalmanın mesleğimi en doğru biçimde icra edebilmek için en önemli unsur olduğunu hep bildim.

Meğer insan performansına gösterdiği özeni giyimine de gösterince sanatkarlığı yok oluyormuş. Vazgeçmem istenen şey daha az göze batmak ya da daha çok onay görmek için kendimi, bedenimi, vizyonumu yok etmem mi? Yoksa inanmadığım belirli yaftalara ya da yargılara itaat etmem mi?

Ben de bu satırları tam da bu yüzden yazıyorum.

Kıyafet üzerinden farklı farklı ‘ama‘larla sırf beni ya da sizden olmayanları nasıl alaşağı ederiz diye düşünerek çıktığınız bu yolda aslında kendi ayaklarınıza, hemcinslerinizin ve evlatlarınızın ayaklarına takmaya çalıştığınız prangaların farkında mısınız?

Bir gün gelip kadını ya da kendinden olmayanı yok saymaya, baskılamaya ve gerektiğinde yok etmeye hevesli ataerkil sistemin sizin gibi düşünenlerden de aldığı güçle gelip sizi de boğabileceğini hatta boğmakta olduğunu görmüyor musunuz?

Evet ben bir anne-babanın kızı, evet bir erkeğin eşi ve bir yavrunun annesiyim.

Babasının kızı, bir erkeğin karısı, bir çocuğun annesi olmaktan öte;

Ben aklı ve düşünme yeteneği olan özgür iradeye sahip bir insanım.

Düşünsenize sınırlarını başkalarının belirlediği bir yaşam nasıl sürdürülebilir olabilirdi? Herkesin sınırları birbirinden böylesine farklıyken. Bu size de korkutucu gelmiyor mu? Bana bugün sınırı aştı deme yanılgısına düşenler, kendi sınırlarını daha da daraltan birileri çıkıp ahkam kestiğinde beni ve bugün söylediğimi hatırlamayacaklar mı?

Evlatlarımız tecavüze uğrayıp öldürüldüğünde o zehir dolu ‘ama‘larla aynı kaynaktan çıkan ‘Üzerinde ne vardı’ sorusu hangimizin nefesini daraltmadı?

Bu zihniyetteki soruların aslında soru değil yargı olduğunu hepimiz maalesef ki biliyoruz.

Bu sorular gibi tıpkı eşim Ozan’a yüzlerce kez sorulan ‘Gülşen’in kıyafetlerine karışıyor musunuz’, ‘Eşinizin kıyafetleri çok eleştiriliyor siz ne düşünüyorsunuz’ soruları da aynı zehirli kaynağa hizmet ediyor görmüyor musunuz?

Kadınlara ‘anne olma, evlat olma, eş olma‘, erkeklere ‘erkek olma, hükmetme zorunluluğunda olma, aksi takdirde eksik olacağı‘ üzerinden uygulanan tüm bu tahakkümün nasıl bir cehennem olduğunu ve bu tahakkümün en sonunda erklik taşımayanın ya da onun yasalarına uymayanın yaşamdan silinmesini meşrulaştırmaya hizmet etmekte olduğunu ne olur artık görelim hep birlikte.

…Bizi hayata çağıran anne babamızdır bize karşı sorumluluğu olanlar; kendimizi gerçekleştirmemizde bize kendimiz olmamızı sağlayarak yardımcı olması gerekenler.

Masum evlatlarımızdır en başta kendi yalanlarımızdan, kötülüklerimizden, cehaletimizden korumamamız gerekenler ki kendileri bir bütün olarak geldikleri bu dünyada tüm şahanelikleriyle özgürce ve mutlulukla var olabilsinler.

Çocuklarımıza ve kendimize öğretmemiz gereken en önemli şeyin kimseye zarar vermeden, yalan söylemeden, hiçbir canlının yaşam hakkını çalmadan, kırmadan, incitmeden yaşamak olduğuna…

Yaşamın, yaşamanın ve kendi kıymetlerini bilerek, sadece kendi hayallerini, yeteneklerinin ve emeklerinin peşinde olmalarınınsa bu hayatta mutluluğun ve huzurun tek anahtarı olduğuna inanıyorum.

Benim meselem hiçbir zaman ne giydi ne giymedi, yakıştı yakışmadı çerçevesinde kıyafetim üzerinden yapılan eleştiriler değil. Çünkü son derece göreceli ve her kişiye göre değişebilen zevklerle, milyonlarca farklı şekilde yorumlanabilir. Yorumlanmalıdır da.

Benim asıl meselem yakışık alıp almaması ile ilgili yaptığınız tüm yorumlar bir kadının nasıl giyinmesi gerektiğine dair kestiğiniz tüm ahkamlar.

Bana kıyafetim, yaşım, anneliğim, cinsiyetim, eşliğim ya da sanatkarlığım üzerinden kurulmaya çalışılan tüm baskılar gibi eğer çeşitli baskıların içine hapsedilmiş nefessiz, umutsuz, çaresiz bırakılmaya çalışılmış tek bir kişi dahi varsa okuyup nefes bulsun, küçük sandığı dünyada aslında yalnız olmadığını, kabul gördüğünü ve çok sevildiğini bilsin istedim.

Çünkü yaşam bu zihniyetler kadar küçük değil. Yaşam kocaman ve yaşamak çok güzel.“

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

Türkiye’nin Uzay bütçesi ne kadar?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir Türk vatandaşının Uluslararası Uzay … Devamı...

Erdoğan konuştu, Atina’da ‘dinamit patladı’

STELYO BERBERAKİS Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı … Devamı...

Koyuncu’dan sonra Apolas Lermi’nin de konserleri iptal

Şarkıcı Niyazi Koyuncu'dan sonra Apolas Lermi de iki konserinin iptal … Devamı...

Aleviler: Şimdiye kadar kimin Alevi kimin Sünni olduğuna bakarak oy vermedik

TUĞBA ÖZER @tugbaaozerr Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel … Devamı...

Erbakan’ın ‘İkinci turda Erdoğan’ı destekleriz’ sözü partilileri kızdırmış

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 'ikinci tur'da … Devamı...

Vaka sayısı yeniden 1000’in altında

Türkiye'de son 24 saatte üç kişi hayatını kaybederken, 922 yeni vaka tespit … Devamı...

Gazeteci Ali Ekber Ertürk hayatını kaybetti

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Sözcü gazetesinin Ankara muhabiri Ali … Devamı...

Anket: ‘Herhangi bir muhalif aday’ yüzde 50’yi geçiyor

Son seçim araştırması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında 'herhangi … Devamı...

2023’te Uzay’a gönderilecek Türk aranıyor: Şartlar neler?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başvuranlar arasından seçilecek kişinin … Devamı...

Yoklama kaçaklarına bedelli askerlik yolu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yoklama kaçaklarının bedelli askerlik … Devamı...

Mobilyalara da zam geliyor
28 kentte eş zamanlı ‘FETÖ’ operasyonu: 78 kişiye gözaltı kararı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1666 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

Yekta Kopan’ın özrü, Gezi’nin sızlayan kemikleri…

Dağhan Irak

GÜNÜN 11’İ

Reha Kapsal: Trabzonspor seneye de şampiyonlukta en büyük aday

Mehmet Faraç: Kılıçdaroğlu’nun bir başka ismi köşede beklettiği akla geliyor

Kerem Alkin: Mesajlar, ‘resesyon riski’ni tırmandırıyor

Orhan Bursalı: Saray’ın SADAT’ın teşhirini dış güçlere hizmet olarak nitelendirmesi boşa değil

Nasuhi Güngör: Gelinecek nokta, Akşener’in de adaylık kulvarına girmesi

Melih Pekdemir: Saraylıların kararı kesin

Alaattin Aktaş: İç borç tablosu öylesine vahim ki, üstünde günlerce konuşulması gerekir

Çiğdem Toker: Gıda krizi kapıda

Barış Yarkadaş: Akşener sözünü tutacak mı?

Murat Muratoğlu: Biraz ekonomi bilen herkesin bu işe aklı şaşar

İbrahim Kahveci: Sorun sadece iktidar seçmeninde mi?

Anlaşamadığınız yöneticinize geribildirim vermenin beş yolu

Çevre için 37 saat aralıksız yüzdü

Sarılmak kadında stresi azaltıyor, erkeği etkilemiyor: Nedeni ‘erkeklik’ olabilir

Madalyası çalınan Milan teknik direktörü Pioli’ye yenisi verilecek

Kurt Cobain’in gitarı tahmin edilenin sekiz katı fiyata satıldı

Mick Jagger’dan Harry Styles’a: Ben daha androjendim

Drake’in ilk F1 bahis kuponu yattı: 300 bin Kanada doları kaybetti

Uzman, Manavgat’tan bildirdi: İyileşen doğa, arazi çalışmalarıyla yalan oldu

Emin Alper Cannes’daki filmi ‘Kurak Günler’i anlattı: Homofobi devlet politikası oldu

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi