Açlık grevindeki akademisyen Nuriye Gülmen, kendisine eylemini sone erdirmesini telkin edenlere, “Dışarısı lütuf değil. (Bizi) İşimize iade edin” diye yanıt verdi.

Gülmen ve annesi. (Fotoğraf: Hürriyet)
OHAL KHK’sıyla ihraç edildiği işini geri isteyen Gülmen, mayıstan bu yana tutuklu bulunduğu davada 1 Aralık’ta suçlu bulunup tahliye edilmişti.
Ankara’daki evinde Hürriyet’ten Gamze Kolcu’ya konuşan akademisyen, tutukluluğunun en zor döneminin Numune Hastanesi’nde kaldığı günler olduğunu aktardı.
Yoğun bakım kapısının şeffaf olduğunu, perdeyle örtüldüğünü belirten Gülmen, jandarmaların kendisini izlediğini görüncü perdeyi çektiğini, jandarmaların daha sonra ayağa kalkabildiğini gördüklerinde, “Biz bunu yatağa bağlayalım, kelepçe takalım” dediklerini aktardı.
Hastanenin odasına “Hasta değil direnişçiyim. İşimi geri istiyorum” yazısını astığını, jandarmaların bir gün yazıyı söküp attığını anlatan akademisyen şöyle devam etti: “13 gün sonra yoğun bakımdan hastanenin mahkûm koğuşuna indirildim. Oda kot altında, demir parmaklıklıydı. Gece-gündüz ortamın renginin, havasının, kokusunun değişmediği bir yer. İnsanı gece ve gündüzü ayırt edemeyeceği bir ortamda tutmak işkence yöntemidir. Açlık grevcisi Bobby Sands’in ‘Yarım Kalmış Bir Şarkı’ kitabını okudum. Sands, 60 küsür gün açlık grevinde kalıyor ve hayatını kaybediyor.”
‘İyi kotardım’
Gülmen, tutukluyken çok zayıfladığını, sağlık durumunun da iyi olmadığını belirterek, “Ama iyi kotardığımı düşünüyorum” dedi.
Kare bulmaca ve sudoku çözdüğünü, ağrılarıyla bir şeye odaklanarak baş edebildiğini anlatan akademisyen, “Savcının ilk tahliye istediği pazartesi günü çok mutlu oldum. Uzun bir aradan sonra ‘kuvvetli suç şüphesi’ dediler. O cümleyi duymaktan nefret ediyorum” diye konuştu.
‘Bırakın’ diyenlere yanıt
Gülmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Eve gelip ambulanstan indiğimde gördüğüm müthiş kalabalık, ‘Bu duygu yaşadığım her şeye değer’ dedirtti. Numune’de tartıldığımda 34 kiloydum. Tartı bozuk gibi geldi, çok düşük bir kilo. Dışarı çıktığımda 36 geldim. Hangisi doğru bilmiyorum. Sürekli aldığım sıvının ya da üzerimdeki kıyafetlerin etkisi olabilir. İnsanlar, ‘Tahliye oldunuz. Hadi bırakın’ diyorlar. Biz zaten dışarıda başladık açlık grevine ve dışarıda olmak bir lütuf değil bizim için. Tek ve çok basit bir talebimiz var. İşimize iade edin.”
‘Nuriye toparlandığında sopa atacağım’
Gülmen’in annesi Cemile Gülmen de şunları söyledi: “Tutsaklık bitti, açlık da bitecek. Biz açlığın bitmesini istiyoruz. En büyük isteğimiz bu. Zor günlerin sonunda, Nuriye işine iade edilip biraz toparlandığında ona sopa atacağım. Biraz iyi olsun, etlenip butlansın döveceğim. Çok üzüldük. Açlık grevlerinin bitmesinden başka bir isteğim yok.”