• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

'Gezi', 15 yıl önce 'öteki' olan Milli Görüş'ü örnek alıp kendi kurumlarını oluşturmalı

05/06/2014 07:30

 

mustafadomanicMUSTAFA DOMANİÇ

mustafa.domanic.diken@gmail.com

Diken’de yayımlanan yazılarıma uzun bir süre ara verdim. Yazmayı bıraktığım noktada Erdoğan’ın şiddet üzerinden kutuplaştırma politikasına yenik düşmüş, PKK gibi karşı şiddeti siyasal bir yöntem olarak benimseyen hareketlerin felsefi temelleri ve başarıları üzerine düşünür olmuştum.


Verdiğim ara ve Türkiye’den uzak oluşum hem Erdoğan’ın taktiklerinden arınmama, hem de Gezi sonrası ortaya çıkan mücadeleyle (toplumun belirli bir kesiminde yaşanan öfke patlaması ve eylemselliğe ‘mücadele‘ demek doğru olursa) ilgili daha olgun düşünceler geliştirmeme yardımcı oldu.

Milli Görüş ya da Hizmet örnekleri

Bülent KILIÇ, AFP

Bülent KILIÇ, AFP

İlk yazı planım, Gezi hareketi olarak tanımlanabilecek sosyal oluşumun Kürtlerin yıllardır vermiş olduğu mücadeleden neler öğrenebileceği üzerine bir analiz yapmaktı. Ben analizi oluşturmaya çalışırken Diken yazarı Frederike Geerdink’in bu konudaki muazzam makalesini görüp kalemi bıraktım. Frederike şiddeti reddederken PKK’nın uzun ve planlı mücadelesinin Gezi’ye örnek olabileceğini söylüyordu.

Frederike’nin yazısı üzerine düşünürken, şiddet yöntemini denklemden çıkardığımızda, PKK’nın sosyal kazanımlarından geriye kalanların Gezi için yeterince iyi bir örnek oluşturmadığı kanaatine vardım. Her ne kadar hoşa gitmese de, aslında Gezi’nin örnek alması gereken 15 yıl öncesine kadar ‘öteki’ olan Milli Görüş ve 15 yıl aradan sonra yine öteki olmayı başaran Hizmet hareketleriydi.

AKP nasıl ele geçirdiyse…

Aslında Gezi’nin merkezinde bulunan kitle, Türkiye’nin ana akımı içinde büyümüş, güçlü bir endoktrinasyon sürecinden geçmiş, Gazi olaylarını bir çocuk olarak izleyip şiddet mağduru olan ‘ötekileri’ Gezi’ye kadar belki de hiç anlamamış gençlerden oluşuyor.

Şimdi bu kitle Türkiye’nin yeni ‘ötekisi’ olmaya itiliyor. Fakat bilinçaltında ekonomik ve sosyal olarak bu ötekileştirmenin hiçbir zaman mümkün olamayacağını da hissediyor. Bazıları ne kadar reddetse de büyük kısmı hâlâ sermayeye, kurumlara, yargıya, belki de orduya güvenme eğilimi içinde. Bu hissiyat öteki olmayı kabul etme noktasını ve dolayısıyla kendi kurumlarını sıfırdan inşa etme girişimini geciktiriyor.

Hâlbuki Gezi sonrası ortaya çıkan sosyal oluşumun tek çıkar yolu, AKP’nin 12 yıl içinde ele geçirip sonra teker teker parçaladığı, zaten AKP’den önce de sermayeyle ordu arasında paylaşılmış olan kokuşmuş kurumların yerine yenilerini oluşturmaya soyunmak.

Çözüm mevcut siyasette değil

20140219 gezi4

İşte bu noktada en önemli örnek, 40 yılı aşkın süredir ‘paralel’ bir Türkiye yaratmaya odaklanan muhafazakâr hareketler. Ticaret kuruluşlarından üniversitelere, meslek odalarından düşünce enstitülerine onlarca farklı kurum oluşturup, ana akım eğitimin dışına itilen insan kaynaklarını bu kurumlarda geliştirdiler ve Türkiye’yi yönetecek bir alternatif oluşturmayı başardılar. 2001 krizi sonrası güç boşluğundan yararlanarak iktidar olan AKP, kendisinden önce oluşturulmuş olan bu kurumlar ağı üzerinden yükseldi ve devlet kontrolünde olan tüm diğer kurumlara hükmeder hale geldi.

Buradan Gezi hareketi için çıkartılacak ders, çözümü mevcut siyasetten beklemek yerine fırsat doğduğunda alternatif olabilecek kurumlar ağını oluşturmak. Gezi hareketinin içindeki insan kaynağının gücü ve sosyal iletişimin geldiği nokta düşünüldüğünde, bu yapılanmanın muhafazakâr hareketten çok daha hızlı oluşturulması mümkün. Ayrıca bu yapılanma sadece Gezi mağdurlarının öteki olmaktan kurtulmasını sağlamakla kalmayacak; böyle bir yapılanma aynı zamanda Türkiye’nin uzun vadede ihtiyacı olan en önemli şey…

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Mustafa Domaniç

SON HABERLER

Danıştay tescilledi: Yemek kartları SGK priminden muaf

Yemek Kartı Hizmetleri Derneği, Danıştay’ın nihai kararıyla yardımların SGK priminden muaf olduğunu tescillendiğini bildirdi.

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Senyör Amicis’in bana hediyesi. 1874’te geldiği İstanbul hakkındaki kitabını 1877’de yayınladı. Ben 2025’te okuyup peşine düştüm ve buradayım; Topkapı Restaurant.

Ruslar müzakerelerden memnun: Büyük esir takası yapılacak

İstanbul’da Ukrayna’yla müzakerelere katılan Rus heyeti, sonuçlardan genel olarak ‘memnun’ olduğunu duyurdu.

Yeni Akit 'ödül'ünün hakkını verdi: CHP'liler yine bir şey çeviriyor…

Yeni Akit gazetesinin internet sitesi yalanlanan ölüm haberini ‘CHP’liler yine bir şeyler çeviriyorlar…’ diye duyurdu. CHP İzmir Milletvekili Sevdan Erdan Kılıç, “Gazetecilik değil, nefret tacirliği yapıyorlar” dedi.

Şimşek, Britanya'daki şirketini doğruladı: Sadece konut alımı için

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Britanya’daki London RS Properties şirketinde ortaklığı bulunduğunu doğrulayıp ekledi: “Yalnızca konut alımı amacıyla ortak kurulan şirketin başka herhangi varlığı da yoktur.” Nefes gazetesi pazartesi Ek-Pet İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selman Reşitoğlu’nun ‘şaşalı hayatı’nı ‘İhale Kralı’ başlığıyla manşetten haberleştirmiş, Ulaştırma Bakanlığı’ndan 10,9 milyar liralık ihale aldığını yazmıştı. Aynı günün akşamı […]

Hakkımda Mustafa Domaniç

Şikago Üniversitesi Ekonomi Bölümünden mezun olan Mustafa Domaniç sırasıyla Şikago, Londra, İstanbul ve Dubai’de finans sektörünün farklı alanlarında çalışmıştır. Halen banka ve diğer finansal kuruluşlara danışmanlık vermektedir. 2005 yılından beri çeşitli bloglarda siyaset ve ekonomi üzerine yazılar yazan Mustafa Domaniç, 2007-2008 yılları arasında Washington Post News Week editörlerinden Fareed Zakaria ve David Ignatius’un yönettiği PostGlobal platformunda panelist olarak yazılarını yayınlamıştır.

Kömürlü santraller Türkiye'yi öldürüyor, Dünya Çevre Günü'nüz kutlu olsun…
Enflasyon Erdoğan'ı değil Başçı'yı haklı çıkardı!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×