MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Etkili önlemler alınmazsa yakın gelecekte çocuklar pediatriste ulaşamayacak. Zorlu eğitim, mecburi hizmet ve çalışma koşulları gibi sebeplerle genç hekimler ne pediatri ve yan dallarını ne de çocuk cerrahisini tercih ediyor. Uzmansızlıktan kapanan bölümler var.

Hükümet ‘en az üç çocuk‘ çağrısı yapıyor. Ancak bir yandan doğum özendirilirken diğer yandan çocukları sağlıklı geleceğe hazırlayacak yeterli sayıda pediatrist yetişmesinde son 10 yıldır ciddi sıkıntılar gözleniyor.
Bir dönemin en çok tercih edilen ve en yüksek puanla girilen branşı pediatri (çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlığı) gözden düştü. Pediatristleri yetiştiren hocaları giderek kötüleşen gidişattan ötürü çok endişeli.
Sağlık Bakanlığı sorunla ilgili Türk Pediatri Kurumu’na bir görev verdi. Kurum temsilcileriyle birlikte bir kurul oluşturdu. Kurul başka ülkelerde uygulanan modelleri inceliyor, Türkiye’deki sorunları tespit ediyor ve raporlar hazırlayıp bakanlığa sunuyor.
Çocuk cerrahisi uzmanlığı da talep görmüyor
Tıp fakültesi mezunları uzmanlık yapmak istiyorsa Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) giriyor. TUS yılda iki kez yapılıyor. Pediatri uzmanlığı için dört yıl eğitim görüyorlar. Eğer üst uzmanlık yapmak istiyorlarsa bu kez yan dal sınavına giriyor ve üç yıl daha eğitim alıyorlar. Her bir eğitimden sonra Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği bölgelerde ikişer yıl süreyle zorunlu hizmet yapıyorlar.
Tabloyu önce sayılarla ortaya koyalım: 2019 ile 2023 arasında, pediatri uzmanlığı kadrolarının ortalama yüzde 34’ü boş kaldı. Son 10 yıldaysa bu ortalama yüzde 35.
2024’ün ilk uzmanlık sınavında, pediatri asistanlığı kadrolarının yüzde 52’si, çocuk cerrahisi asistan kadrolarının ise yüzde 54’ü boş kaldı. Pediatri uzmanlık eğitimi veren 92 tıp kurumundan 19’una kayıt yaptıran olmadı.
Nüfusun en yoğun olduğu yerlerde pediatrist sayısı düşük
Ülkedeki pediatrist sayısı net olarak bilinmiyor. 8 bin ile 10 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. 0-18 yaş arası nüfusun yüzde 26’sını oluşturuyor. Kesin olmamakla birlikte 4 bin 574 çocuğa bir pediatrist düştüğü hesaplanıyor. Bu düşük bir oran.
Pediatristlerin ülkedeki dağılımı homojen değil. Doğum oranlarının düşük olduğu kentsel alanlarda hekim sayısı yüksek. Ancak çocuk nüfusun en yoğun olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çok düşük.
Türk Pediatri Kurumu’nun (TPK) düzenlediği Pediatri’nin Değişen ve Zorlaşan Yüzü temalı 60’ıncı Türk Pediatri Kongresi’nde kaygı veren boyutlara ulaşan sorun bir kez daha gündeme geldi.
Bir yandan tablo ortaya koyulurken diğer yandan mevcut durumu tersine çevirmenin yolları arandı. İlgili oturumda anlık yapılan ankette söz konusu kaçışın sebepleri arasında, zorlu çalışma ve ekonomik koşullar, malpraktis endişesi, şiddet, hasta yoğunluğu, tatminsizlik, mecburi hizmet, değersizlik hissi, yüksek sorumluluk sıralandı.
Köklü klinikler kapanıyor
Örneğin Elazığ’daki Fırat Üniversitesi’nin eski ve köklü çocuk sağlığı hastalıkları kliniği kapanmak üzere. Sorun doğudan, güneydoğudan da ibaret değil. Edirne’deki Trakya Tıp Fakültesi çocuk kliniği asistan bulamıyor. İstanbul’da pek çok hastanenin çocuk acillerinde çocuk hekimleri yok, pratisyen hekimler görev yapıyor.
Bir de uzman olduğu halde koşullardan yılarak ve bırakanlar var. Çocuk hekimliği yerine medikal estetik uygulamalar yapmayı tercih ediyorlar.
Pediatrist sayısının azalması bir kısır döngü de yaratıyor. Sayı azaldıkça kliniklerdeki iş yükü artıyor. İş yüküne ve başka faktörlerin de eklenmesiyle kaçış artıyor.
İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük kentlerdeki pediatristlerin kazanabilmesi için mutlaka yan dal yapmaları gerekiyor. Bu da hem yıllar alıyor hem de bir kez daha mecburi hizmet gerektiriyor.
10 yıl öncesine kadar en çok tercih edilendi
TPK Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, özellikle asistan hekimlik ve uzmanlık süreçlerinin zor ve yorucu olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “10 yıl öncesine kadar pediatri çok tercih ediliyordu. Zorlu sürecin dışında, biz eğiticiler olarak açıklayamadığımız çok sayıda faktör var. Tıp öğrencilerinin uzmanlık seçimini birçok faktör etkiliyor.

Başa çıkmak zorunda kaldığı yüksek hasta sayısının yarattığı ağır iş yüküne ek olarak iş memnuniyeti, uzmanlık dalının geleceği, akademik ve kişisel hedefler, iş-yaşam dengesi, maddi beklentiler ve eğitim kalitesi gibi unsurlar da pediatri tercihinde belirleyici rol oynuyor.
Son TUS’da açılan kadroların yaklaşık yüzde 54’ü doldu. Bazı klinikler doluyor, bazıları boş kalıyor ne yazık ki. Boş kalan klinikleri özendirmek lazım.”
‘Sağlık sistemi değişmeden tamamen düzelemez’
Üst uzmanlık yapılması halinde toplam üç kez zorunlu hizmet yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatan TPK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, şöyle devam etti:
“Mecburi hizmet 44 yıldır hekimlerin hayatını çok zorlaştırıyor. Bu dayatma nedeniyle hekimler ne zaman aile kuracak, çocuklarını nerede, nasıl yetiştirecek?
Hasta yükü ve zaman kısıtlılığı yüzünden ortaya çıkan sorunlar nedeniyle hekime karşı bir şiddet dalgası var. Çocuk hekimleri bundan en çok nasiplerini alıyorlar.
Pediatristlerin homojen olmayan dağılımını düzeltmek için bir çalışma yapılıyor. Ancak kötü dağılımın en önemli nedeni Türkiye’de uygulanan sağlık sistemi. Bu değişmeden hiçbir şeyin tamamen düzelmesi mümkün değil.
Türkiye’de günlük hekimin baktığı hasta sayısına göre yürütülen bir sağlık sistemi var. Mutlaka Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve bizim gibi uzmanlık dernekleri birlikte oturup, haftalarca bu meseleyi konuşmamız lazım.”
Asistanlığını yakıp yurtdışına gidenler var
Çokuğraş “Tersinden düşünün. Neden bazı branşlar daha fazla tercih ediliyor?” diye sordu.Cildiye, biyokimya, radyoloji gibi uzmanlıklar mesela. Sebebi basit, bunlar hastayla daha az temas ediyor. Dolayısıyla şiddette uğrama riskleri de daha düşük, çalışma koşulları daha uygun. Çokuğraş, “Gerçekten o kadar çok arkadaşımız yurt dışına gitti ki. Çocuk hekimi olup ya da asistanlığını yakıp gittiler. İçimiz acıdı ama bir şey de diyemiyoruz. Çünkü artık herkes de canını düşünüyor” dedi.
Doğu, güneydoğu illerinde sıkıntı büyük
Doğu ve güneydoğu illerinde pek çok hastanede pediatristin yanısıra, çocuk onkolojisi, çocuk hematolojisi gibi yan dallarda ciddi açık var. Son atamalarda hiç tercih edilmeyen iller kayda girdi. TPK yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Kenan Barut pediatristlerin homojen dağılımı için bazı önlemlerin alınması gerektiğini söyledi: “Ciddi bölgesel dağılım sorunu var. Doğuda bazı tıp fakültelerinin pediatri bölümleri kapanmanın eşiğine geldi. Hekimlerin buralara gitmesi için belli haklarının olması, güvenlik risklerinin karşılanması gerekiyor.”
“Yakında çocuklarımıza bakacak hekim bulamayacağız” diyen kongre başkanı Prof. Dr. Nur Canpolat, şöyle devam etti: “Neden tercih edilmediğini sorduğumuzda ilk söylenen çok yorucu olduğu. İkincisi emeğin karşılığının alınamaması. Çocuğunuzun okul taksitini ödemek için mücadele ediyorsanız meslek yeterince tatmin etmekten uzaklaşır. Tabii ki mecburi hizmet de çok önemli bir faktör.”
Periferde pediatriste ulaşmak zor
Pediatri uzmanı Dr. Bereket Bağcı Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nden (MHRS) günde ortalama 60-70 arası hasta geldiğini söyledi: “Sonuç gösterenler ve kıyamadıklarımız da eklenince baktığımız hasta sayısı 100’ü bile geçebiliyor. Ancak periferde hekime ulaşamayan çok hasta var. Hastaya yeterince muayene vakti ayıramadığımız için malpraktis riskini arttırıyor. Hasta memnuniyetini azaltıyor. Bunun beraberinde de şiddeti doğuruyor.
Nöbetler mesleğimizin önemli bir parçası. Ancak çok büyük bir sorun haline geldi. Nöbet sayısı giderek artıyor ve çok yoğun geçiyor. Van’da 19’uncu ayım. Başladığımda üç-dört nöbet tutuyordum. Şu anda beş nöbet tutuyorum. Önümüzdeki ay altıya çıkacak muhtemelen. Çünkü yeni mezun pediatrist sayısı azalıyor. Açılan kadrolar da gerçekten çok dengesiz bir şekilde açılıyor.”