Milliyet yazarı Kadri Gürsel, CNN International muhabiri Ivan Watson’ın Gezi eylemlerinin yıldönümünde Taksim’de gözaltına alınmasını ‘suç üstü’ olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan’a en sert tepkinin gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Burada gazetecilik faaliyeti suç olarak gösterilmesi gibi basın özgürlüğünü ortadan kaldıran bir tavır görüyoruz” dedi.
Yurt gazetesinden Meltem Yılmaz’a konuşan Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Başkanı ve Gazetecilere Özgürlük Platformu Dönem Başkanı Kadri Gürsel, Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik iktidar baskısı hakkında özetle şunları söyledi:
Otosansür ortamı oluştu
Gazetecilerin doğrudan Başbakan tarafından hedef gösterilmesi, iktidar yanlısı medyanın köşelerinden sürdürülen karakter cinayetlerinin korkutucu etkisiyle bir otosansür ortamı oluştu. Bu otosansür ortamının oluşmasında elbette hükümetin gazete patronları üzerindeki baskısı da rol oynadı.
Başbakan, gazetecilik faaliyetini suç olarak gösteriyor
Şu aralar yükselen tehdit ise gazeteci güvenliğinin giderek risk altına girmesi. Bu güvenlik, gazetecinin sokakta toplumsal olayları izlerken yaralanmadan, polis tarafından vurulmadan, dövülmeden, gözaltına alınmaması demek.
Başbakan Ivan Watson’a dalkavuk dedi. Kendisi rutin bir habercilik yapmakta, gayet dengeli şeyler söylemekteydi. Polisin göstericileri dağıttığını bu sırada da şiddet kullandığını ama göstericilerin de taş attığını söylemekteydi. Kimsenin dalkavukluğunu yapmıyordu. Başbakan en vahimi olarak polisin Watson’a müdahalesine ‘suç üstüdür’ dedi. Buna karşı en sert tepki gösterilmelidir. Çünkü burada gazetecilik faaliyeti suç olarak gösterilmesi gibi basın özgürlüğünü ortadan kaldıran bir tavır görüyoruz.
Hükümetin Türk medyasına uyguladığı baskı uluslararası medyaya sökmez
Hükümet uluslararası medya kuruluşlarına bir gözdağı, korkutma kampanyası sürdürüyor. Türk medyasına uyguladıkları baskı, sindirme, korkutma yöntemleri uluslararası medyaya sökmez. Birbirine karıştırmamaları gerekiyor.
Doğrudan canlı yayını engelleyen bir polis müdahalesini Başbakan yüceltiyor ‘polis dik durdu’ diyor, ‘suçüstü’ diyor. Polisi gazetecilere karşı toplumsal olaylar sırasında daha saldırgan olmaya adeta teşvik ediyor ve bir cezasızlık kültürü yaratıyor. Gazetecilere karşı polisin uyguladığı şiddet karşılıksız kalıyor. İşini yapan gazetecileri düşman belleyen polis karşısında gazeteci ne yapabilir?
İktidar anaakım medyanın çok büyük kısmını etkisizleştirdi
Türkiye’de basın özgürlüğünün olduğunu söylemek büyük bir yalandır. Basın özgürlüğünün olmadığı ana akım medyanın haline bakılarak anlaşılır.
Artık Türkiye’de ana akım olarak nitelenmeyi hak eden medya sayısı giderek azalıyor. Ana akım demek kaliteli gazetecilik yapmak, geniş kitlelere ulaşan ve ortalama okur ile izleyici tarafından takip edilmek demek. İktidar ana akım medyadan korkuyordu artık çok büyük kısmını etkisizleştirdi. Eskiden ana akım olan, büyük marka değeri taşıyan gazete ve televizyonlar artık ana akım değiller birer basit, geleceği iktidara bağlı olan propaganda organları oldular.
Türkiye’nin, Freedom House listesindeki konumu daha da düşecek
Freedom House’un 23 kriteri var bu kriterler açısından en kötü durumda olan ülkeler en çok olumsuz puanı alıyorlar. Türkiye geçen sene 56 olumsuz puanla yarı özgür ülkelerin en olumsuzu kategorisindeydi.
Malesef aradan geçen bir yılda Türkiye altı olumsuz puan daha alarak basını özgür olmayan ülkelerin en az kötü olanı konumuna düştü. Bu bir yılda Gezi’ye verilen tepki gazetecilerin toplu şekilde işten çıkarılmaları, gazeteci güvenilirliğinin giderek tehdit altına girmesi, iktidarın zirvesinden gazetecilere yapılan baskılar rol oynadı. Twitter ve Youtube yasakları henüz bu kategoriye etki etmedi bunlar da etki etki ettiğinde Türkiye’nin konumu daha da düşecektir.
Parçaları birbirine tutturmanın tek yolu demokrasi
Türkiye’de bir baskı rejiminin orta vadede yaşamasına imkan yoktur. Türkiye’nin kendisini içine girdiği çıkmazlardan çıkartabileceğini düşünüyorum aksi felakettir. Birkaç parçaya bölünmüş olan Türkiye’de parçaları birbirine tutturmanın tek yolu demokrasidir.