Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD ile anlaşmazlığa neden olan Rus yapımı S-400 hava savunma füzelerinde Rusya’yla varılan anlaşmaya bağlı kalınacağını söyledi.
ABD, S-400’lerin NATO sistemleri ile uyumsuz olduğunu ve Türkiye’nin proje ortağı olduğu F-35 savaş uçaklarını tehlikeye düşürdüğünü savunuyor.
Daha önce nisan ayında yapılacağı açıklanan füzelerin aktivasyon işleminin corona virüsü salgını nedeniyle ertelendiği belirtilmişti.
AA’nın haberine göre France 24 kanalına konuşan Kalın, S-400’lerin aktivasyonuna ilişkin soruya şöyle yanıt verdi: “S-400 ile ilgili olarak, planlar aslında daha önce planlandığı gibi gidiyor. Covid-19 nedeniyle gecikmeler oldu ancak prensipte daha önce olduğu gibi S-400 ile ilgili anlaşmamıza bağlıyız.”
ABD, Rusya’dan silah alan ülkelere yaptırım uyguladığı için Türkiye’nin bu alımı da yaptırım ihtimalini doğurmuştu. Son olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Washington’un bakış açısının değişmediğini, füzelerin etkinleştirilmesi halinde yaptırımların devreye gireceğini dile getirmişti.
Libya’daki gelişmeler
Sözcü Kalın konuşmasında Libya’daki gelişmelere ilişkin soruları da yanıtladı.
Libya’daki durumun, çok kritik ve kırılgan olmaya devam ettiğine dikkati çeken Kalın, “(Halife) Hafter, Libya halkının meşru temsilcisi değil. Körfez bölgesinden ve Rusya’dan, birkaç ülkenin desteğiyle Libya’daki şiddeti tırmandırdı ve daha fazla acı getirdi” diye konuştu.
Kalın, Libya’da ‘askeri çözüm’ün, bir çözüm olmadığına inandıklarını dile getirerek, Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac hükümetinin en başından beri çok sorumlu ve yapıcı davrandığının, ateşkesi uyguladığının ve uluslararası toplumla birlikte çalıştığının altını çizdi.
“Şimdi Hafter destekçilerinin, Hafter’in Libya’da güvenilir ortak olmadığını anlama zamanı” diyen Kalın, Serrac hükümetinin Trablus’taki konumunu savunduğunu ve Hafter’in saldırgan davranışa yanıt verdiğini kaydetti.
Kalın, Libya’ya, Sudan, Çad ve Suriye’den getirilen paralı askerler ile Rusya merkezli Wagner Group’un (Rus paralı askerleri) Hafter’in tarafında savaştığına işaret ederek şöyle devam etti: “Şimdi, Hafter destekçileri bunun bir çözüm olmadığını ve yürümediğini fark ettiler. Serrac hükümeti, birçok kez askeri bir çözüm değil, siyasi bir çözüm istediklerini belirtti fakat açıkça kendilerini savunma hakkına sahipler.”
‘Siyasi çözüm gerekir’
Kalın, Libya’daki siyasi çözüme ilişkin, “Libya topraklarının sadece bir veya belirli kısmı için değil, tüm Libya için geçerli olacak siyasi bir çözümün olması gerekir” dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), Hafter’e oldukça fazla askeri mali destek sağladığını ve bunun bir sır olmadığını vurgulayan Kalın, şöyle konuştu: “Bu savaşı, muhtemelen Hafter’in el koyduğu Libya petrol alanlarından gelen petrol parasını kullanarak finanse ediyor.”
Sözcü Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fransa ve Hafter’i hala destekleyen herkesin, Libya’daki çatışmanın yanlış tarafında olduğuna inanıyoruz. Suriye’de, sadece Fransa ile değil, aynı zamanda ABD ile de anlaşmazlıklarımız var çünkü her ikisi de terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’yi destekliyor. PKK, Fransa’da, Avrupa Birliği’nde (AB) terör örgütü olarak tanınıyor. Birkaç yıl önce terör örgütü DEAŞ (IŞİD) ile mücadele adına, PYD’yi, YPG’yi desteklemek gerekçeydi fakat DEAŞ’ın gücü, ABD tarafından ilan edildiği gibi çoğunlukla ortadan kaldırıldı. Ancak birkaç Batılı müttefik hala PYD/YPG’yi desteklemeye devam ediyor. Şunu anlamalıyız ki PYD/YPG, Suriye’de kendi Kürt yerleşim bölgelerini oluşturmak için ana gündem. Bu, toprak bütünlüğü ve siyasi birlik fikrine aykırıdır.”