İsviçre merkezli çok uluslu ilaç firması Roche, böbrek, kalp ve karaciğer nakli yapılan hastalarda akut organ reddini önlemek için kullanılan ‘mikofenolat mofetil’ etken maddeli ilacı (Cellcept) artık Türkiye’de satmayacak. Firma gerekçe olarak, halen uygulanan fiyatlandırma ve geri ödeme politikasını gösterdi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan konuyla ilgili paylaştığı yazılı açıklamada, bulunamayan ilacın en pahalı ilaç olduğunu söyledi ve ekledi: “Bıçak kemiğe dayandı, ilaç yokluğu artıyor.”
Roche sendikaya konuyla ilgili gönderdiği bilgilendirme yazısında şunları kaydetti: “Türkiye’de uygulanan temel fiyatlandırma ve geri ödeme politikalarına bağlı olarak dünyada hastaların erişimine sunulan firmamızın yenilikçi çözüm ve tedavilerini, Türk hastaların kullanımına sunamamanın derin üzüntüsünü yaşarken piyasada var olan ilaçlarımızın da devamlılığı konusunda büyük endişe duyuyoruz.”
İlaç firmalarının ticari kuruluşlar olduğunu, zarar ettikleri yerde ilacı asla ithal etmediğini veya üretmediğini hatırlatan Saydan, şunları söyledi:
“Sonuç olarak çok önemli bir organ nakli sonrası kullanılan, hayati öneme sahip ilaç, piyasadan sessizce kaybolan diğer ilaçlar gibi artık bulunmayacak. Önceki senelerde bu ilaç firmaları hekimlere ilaçlarını yazdırmaya çalışır eczanelerimize gelerek kendi ilaçlarını anlatırlardı. Günümüzde ise ‘biz ülkenizi terk ediyoruz’ diyorlar. Yerli ilaç sanayimizin yükü ağırlaşıyor. Uzunca süredir yeni molekül tedavi edici ilaçlar da ancak özel ithal yoluyla ve de nerede ise onlarca katı fazlasına tedarik ediliyor.”
Türkiye’nin, dünyanın en kalabalık ülkelerinin arasında 19’uncu sırada yer aldığını söyleyen Saydan, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin nüfusu 85 milyon 279 bin 553 kişi. Ayrıca, ülkemizde Ağustos 2023 itibariyle 3 milyon 303 bin Suriyeli misafirler bulunuyor. Bu sayının yaklaşık 1,5 milyonu 14 yaşından küçük çocuk sayısı. İlaç kullanan nüfus oranı yüksek ve ilaca gereksinim her geçen gün artıyor.
İlaç sektörü, 2022’de döviz kurlarında ve maliyetlerde yaşanan hızlı artışlar karşısında temmuz ve aralıkta ilaç kurunda güncelleme yapılmasına rağmen ilaç sektörünün içinde bulunduğu mücadele şartları ağırlaşmış, sektör büyük kayıp yaşayarak reel değerde 2015 yılının da gerisinde kaldığını ifade ediyor.
Bu kapsamda ülkemiz için sadece ne olursa olsun tasarruf hedefleyen ilaç fiyat politikasından vazgeçilmesi ve ilaç kurunun yılda birden fazla kez güncellenerek reel kurla arasındaki farkın kapatılarak beklemeksizin uygulamaya alınması öncelikli olmalı.
SGK tarafından yüzde 41’lere hatta bazı durumlarda yüzde 50’leri aşan oranlara varan iskontolara tabi olan sektör artan maliyetlere karşı yoğun bir düşük fiyat baskısı ile karşı karşıya. SGK tarafından izlenen ne olursa olsun tasarruf hedefleyen geri ödeme sistemi nedeniyle ülkemizde ilaç fiyatları sadece referans aldığımız Avrupa ülkelerinden değil, neredeyse hammadde ithal ettiğimiz Hindistan’dan bile daha düşük seviyeye geldi. Bu sürdürülebilir bir durum değil. İlaçların bulunabilir ve ulaşılabilir olması için bir an önce düzenleme yapılmalı.”