Dr. öğr. üyesi Gökmen Alpaslan Taşkın, “Yüksek dozda vitamin, kalp, böbrek, mide gibi yumuşak dokularda kireçlenmeden böbrek taşlarına, karaciğer ve dalağın büyümesinden cildin kuruyup çatlamasına kadar pek çok önemli hastalığa neden olabiliyor” dedi.
Taşkın’ın bağlı olduğu özel hastanenin açıklasına göre, son günlerde Covid-19 ve gribin yanı sıra RSV virüsü de etkili olmaya başladı. Anne-babalar da çocuklarının hastalığa yakalanmasından endişe duyuyor. Bazen bir uzmana başvurmadan kendilerince tedbir almaya çalışıyorlar. Bunun için de genellikle vitamin takviyesini tercih ediyorlar.
Çocuk normal büyüyor mu?
Açıklamada görüşlerine yer verilen Taşkın, fazla vitaminin yol açtığı hastalıkları anlattı.
Vitaminlerin 0-2, 5 yaş ve adolesan döneminde (10 yaştan itibaren) vitamin ile mineral ihtiyacının arttığını aktaran Taşkın, vitaminlerin vücutta büyüme, gelişme, enerji kullanımı ile yeni hücre ve dokuların yapımı için gerekli olduğunu söyledi.
Taşkın, normal büyüyen ve sağlıklı beslenen çocuklarda vitamin takviyesine ihtiyaç duyulmayacağının altını çizerek, “Maalesef pek çok ebeveyn, çocuğun yeterli beslenip beslenmemesine ve gelişim durumuna bakmaksızın vitamin takviyesi yapıyor. Ancak yüksek dozda vitamin, kalp, böbrek, mide gibi yumuşak dokularda kireçlenmeden böbrek taşlarına, karaciğer ve dalağın büyümesinden cildin kuruyup çatlamasına kadar pek çok önemli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Bu yüzden çocuklarınıza vitamin takviyesi yapmadan önce mutlaka hekiminize başvurun” dedi.
Vücutta depolanıyorlar
Vitaminlerin ‘suda eriyen vitaminler’ ile ‘yağda eriyen vitaminler’ olmak üzere iki gruba ayrıldığını belirten Taşkın, “B ve C vitaminleri suda eriyen, A, D, E ve K vitaminleri de yağda eriyen vitaminler grubunda yer alıyor. Suda eriyen B ile C vitaminleri fazla alındıklarında idrar yolu ile vücuttan atıldıkları için genellikle sorun oluşturmuyor. Bunun aksine yağda eriyen vitaminler vücutta depolandıkları için toksik etki oluşturarak yarar yerine zarar verebiliyor” açıklamasında bulundu.
Fazla A vitamini karaciğeri vuruyor
Gökmen Alpaslan Taşkın, yağda çözünen A, D, E ve K vitaminlerinin aşırı depolanması sonucunda çocuklarda yaşanan sağlık problemlerini ise şöyle sıraladı: “A vitamini özellikle çocukların büyüme döneminde, görme, üreme, bağışıklık sistemi ve epitel hücrelerin bütünlüğü ile akciğer olgunlaşmasına yardımcı olmasıyla önem taşıyor. Eksikliğinde mental ve fiziksel gelişim etkileniyor, cilt kuruyor, kabuklanıyor, iştahta azalma, kansızlık ile enfeksiyonlara eğilim artıyor. Ancak yağda eriyen vitamin olduğu için gelişigüzel takviye edildiğinde yarar yerine zarar veriyor. Dokularda birikerek aşırı iştahsızlık, yavaş büyüme, cildin kuruyup çatlaması ve sararması, karaciğer ve dalağın büyümesi, uzun kemiklerde ağrı, artmış kafa içi basıncı ile kellik gibi önemli sorunlara neden oluyor.”
D vitamini kilo kaybı, böbrek taşı ve kireçlenme yapıyor
D vitamininin kalsiyumun vücutta emilmesine katkı sağladığına dikkati çeken Taşkın, “Çocuklarda kemikler ve dişlerin güçlenmesinde önemli rol oynuyor. Bunların yanı sıra bağışıklık ve sinir sistemini de destekliyor. D vitamini, yağda eriyen ve depolanan bir vitamin olduğu için günlük gereksinimin üzerinde alındığında vücutta birikip toksik etki oluşturuyor. Bunun sonucunda da ishal, kilo kaybı, sık idrara çıkma, böbrek taşı, gece idrar yapma, kalp, böbrek, kan damarları, bronş ile mide gibi yumuşak dokularda kalsiyum birikimine bağlı kireçlenme gibi ciddi sağlık sorunları gelişebiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
E vitamini bağışıklığı etkiliyor
Taşkın, çok güçlü bir antioksidan olan E vitamininin çocuklarda vasküler endoteli (damarların iç tabakasını oluşturan hücreler), nöronal ve diğer hücre zarlarını serbest radikal hasarından koruduğuna vurgu yaparak, yüksek doz E vitamininin bağışıklık sistemi hastalıklarının ilerlemesine neden olduğunu vurguladı.
K vitamininin fazlası kansızlığa yol açıyor
K vitaminin çocuklarda pıhtılaşama faktörleri üzerinde düzenleyici etkisi olduğuna değinen Taşkın, yüksek dozda alımında kansızlık ve sarılık gibi sorunlara yol açsa da oral alımında toksik etkinin görülmediğini vurguladı.