Deprem bilimci Prof. Dr. Hasan Sözbilir ‘yakın gelecekte İzmir’de bir deprem olma olasılığının yüksek olduğunu’ söyledi: “Tuzla Fayı’nın bir sonraki aşaması tetiklenme ve deprem üretme.”
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim 2020’de 6,6 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.
Depremin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ve beraberindeki ekip Doğanbey’de denizde başlayıp Menderes ve Gaziemir’den geçip Karabağlar’a kadar uzanan Tuzla fayını inceledi.
Tuzla fayının Sisam fayıyla bağlantılı olduğunu belirten Sözbilir “Depremden hemen sonra bu fayda sıcaklığın arttığını ve yeni sıcak su kaynaklarının çıktığını gördük. Yani 30 Ekim’deki depremden bir şekilde etkilendi. Bir sonraki aşamasıysa tetiklenme ve deprem üretme” dedi.
Geçmişte bu fay üzerinde büyük bir deprem olduğunu hatırlatan Sözbilir, bölgede açtıkları hendeklerle bu hattın deprem üretme aralığını irdelediklerini anlattı:
“Tuzla Fayı’nın deprem üretme aralığı yaklaşık iki bin yıl. Son depremini milattan sonra 178’de yapmış. O zamandan bu zamana da yaklaşık iki bin yıl geçtiği için bu fayın yakın bir gelecekte kırılması bekleniyor. Normal şartlarda yani bilimsel anlamda böyle bir gerçeğimiz var.
Tabii bu tür fayların şöyle bir özelliği var. Sistematik fay sınıfına girmiyorlar. Her iki bin yılda bir kırılmıyor. Bazen kırılma aralığı iki bin yıl, bazen 1500, bazen de üç bin yıl olabiliyor.
Ortalama değer üzerinden baktığımızda yani riski azaltma anlamında baktığımızda yakın bir gelecekte İzmir’de bir deprem olma olasılığının yüksek olduğunu değerlendirebiliyoruz.
Bu yüzden depreme karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu fay 7,1 veya 7,2 büyüklüğe varan depremler üretme potansiyeline sahip.”
Sözbilir, il merkezine yakın Gülbahçe, İzmir, Seferihisar faylarının da 6,5’in üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.