CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığına dair bir açıklama yaptı. Gazete manşetlerine taşınan tabiriyle, “Erdoğan’ın adaylığına açık çek verdi”. Erken seçim istediği, demokratik bir talep peki ama Erdoğan’ın dördüncü defa adaylığını baştan kabul etmek, siyaseten ve hukuken doğru bir hamle mi? Kaynağını anayasadan almayan, anayasanın özüne aykırı siyasi düellolarının bedelini halk ödeyecektir. Bu tarz düellolardan itinayla kaçınmak yerine, düelloyu başlatan bir muhalefet, iktidardan daha fazla halka zarar verir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazandığı son cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylığı, zaten Anayasa’ya aykırıydı. Buna rağmen, muhalefet partilerinin yetersiz muhalefeti nedeni başta olmak üzere, YSK kararıyla adaylığı onaylandı. Muhalefetin yetersiz muhalefetinin nedeni, “Erdoğan’ı sandıkta yenmeliyiz”, “Güçsüz gözükmemeliyiz” düşüncesiydi. Bu yüzden, adaylığa son ana kadar sesini çıkarmadı, sonunda yetersiz bir itirazda bulundu ve neticede fazla özgüvenle girdiği seçimleri kaybetti. Erdoğan, üçüncü kez aday olduğu seçimleri kazandı. Dolayısıyla YSK’nın hukuki dayanağı bulunmayan kararının yarattığı sonuca göre, Erdoğan’ın yeniden (dördüncü) adaylığının tek yolu, meclisin erken seçim kararı alması.
Erken seçim, elbette ki, cumhurbaşkanının halka karşı sorumluluğunu başlatacak olan demokratik bir taleptir. Ekonominin ve diğer pek çok alanın kötü gidişat gösterdiği günlerde, iktidara karşı, muhalefetin elindeki kozdur. Bu tartışma, bu siyasi tehdit, makuldür. Ancak Anayasa’ya aykırı olarak veya Anayasa’nın etrafından dolanılarak AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı yeniden aday yaptırmaya yönelik tavırlar, ülke geleceğiyle oynanan bir kumardır.