Diyelim ki ABD’yle araları iyi, Trump’la “Reis” bir yerlerde karşılaştı, kameralara gülerek pozlar verildi, “ABD Türkiye ile müttefiktir, stratejik ortaktır, Kore’de birlikte savaştık” gibi laflar havada uçuştu, hemen devreye büyük ağabey tarafından sırtı sıvazlanmanın o trajikomik mağrurluğu, böbürlenmesi girer.
Öyle durumlarda hiçbirinin aklına “Amerikan karşıtlığı”, “anti-emperyalizm”, “ulusal çıkarlar”, “İncirlik Üssü”, “ABD’nin 15 Temmuz’daki rolü” falan gelmez.
Ancak ne zaman ki “aile arasında” bir kavga, bir tatsızlık yaşandı, gerilim büyüdü, kriz kapıya dayandı, o zaman işler değişir. İşte o an Türk İslamcılığı, Türk sağı, nereden geldiklerini, kim olduklarını, neye hizmet ettiklerini sanki bilmiyormuşuz gibi, birden anti-emperyalist, birden Amerikan düşmanı kesilir, birden aklına İncirlik Üssü gelir, birden 15 Temmuz’u hatırlar.