Peki bu süreç nereye varacak? Bu sorunun yanıtı açısından son yerel seçimler bir fikir verebilir. İktidar İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybedince, Pelikancılar manşetlerle ve köşe yazılarıyla seçimin yenilenmesi için bir kampanya yürütmüş ve bunun sonucunda da seçimler yenilenmişti. Elbette gidilen yeni seçimde de kararı halk verdiği için fark daha da açıldı ve Pelikancıların bu ısrarı AKP iktidarına bir hüsran yaşattı.
Bugün SETA’cıların güvendiği nokta ise, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) halkın denetiminden uzak bir iktidar arpalığına dönüştürülmüş olması. Halkın vergileriyle bütçesi oluşturulan BİK’in, o vergilerden maaşlarını alan yöneticileri, ilanlar yoluyla iktidar medyasını ihya ederken çok küçük bir ilan hakkı kotası olan iki gazetenin ilan hakkını iptal ettirmek için adli bir polis gibi çalışma noktasına kadar gelmiştir.
Bu da BİK’in kuruluş ilkelerinin inkarıdır. Bu ‘devran’ın böyle sürmemesi için, BİK’in iktidar denetiminden bağımsız özerk bir yapıya dönüşmesi şarttır.