İmamoğlu’nu AK Parti’nin siyasi başkentinde zafere taşıyan şey neydi?
Aslında çok basit bir şeydi.
Bu ülkenin hamurunda olan, mayasında yer edinmiş, sokağına egemen olmuş, benim bir süre önce yazdığım bir yazımda “Eğer toplumun büyük bölümü makul ve barışçı olmasaydı, azgın azınlık çoğunlukta olsaydı, çoktan birbirimize düşerdik” diye tanımladığım insani değerleri ağır basan, aklı başında, düzgün insanlardan oluşan topluma “huzur veren adam” olacağını göstermesidir. Tek bir gün bile “kinden”, “nefretten”, “ötekileştirmeden” bahsetmemiş olmasıdır…
Kim ne derse desin, Türkiye’nin bundan sonraki siyasetine bu “yumuşak ve sıcak söylem” egemen olacaktır.
İmamoğlu’nun başlattığı bu dil siyasetin yeni dili olacaktır.