Futbol demişken, Galatasaray’da olan biteni ibretle izliyorum.
Ve görüyorum ki, Galatasaraylılar varken, Galatasaray’ın başka düşmana ihtiyacı yok.
Galatasaray Spor Kulübü, Dursun Özbek riyasetinde oldukça başarılı bir yönetim sergiliyor.
Geçmiş başkanlığı döneminde kıyasıya eleştirdiğim Özbek bu kez geçmişin hatalarından ders almış bir şekilde şahane bir başkanlık yapıyor.
En büyük destekçisi ise hiç kuşkusuz Erden Timur.
Transferi, futbol takımını, Florya ve Kemerburgaz projelerini başarıyla yönetiyor.
Her şey yolunda görünüyor.
Parlak isimlerden oluşan takım, Icardi gibi yıldızlar sayesinde genç kuşakları da Galatasaray taraftarı yapıyor.
Bu yüzden de geçen seneden beri rakip başkanların hedefi Erden Timur.
Erden Timur ile yatıp, Erden Timur ile kalkıyor, Erden Timur’u hedef haline getiriyor, Erden Timur’un ticari işlerini bozmak için bile çaba gösteriyorlar.
Rakiplerin bu istemesi ve yapmaya çalışması da son derece normal.
Anormal gibi görünen ise aynı şeyi Galatasaray içinden birilerin de yapıyor olması.
Hayatı boyunca Galatasaray’a zerre faydası olmamış ve Galatasaraylılığı sadece bir PR aracı olarak kullananlar, şimdi durduk yere Erden Timur’a yönelik bir iç saldırı başlattılar.
Sanki rakip başkandan talimat almışçasına Erden Timur’u karalıyor, Galatasaray’dan uzaklaştırmak için çaba gösteriyorlar.
Ancak ben bu duruma hiç ama hiç şaşırmıyorum.
Galatasaray bunu geçmişte de yaşadı.
Takımın 4 kez üst üste Türkiye ve ardından Avrupa Şampiyonu olup, üzerine bir de Real Madrid’in elinden Süper Kupa’yı almasından sonra dönemin yönetimine karşı Galatasaray içinden büyük bir saldırı başladı.