RIFAT DOĞAN
Muharrem Büyüktürk adlı öğretmenin 10 çocuğa cinsel istismarda bulunmaktan 508 yıl üç aylık ceza verilmesi yeterli bulunurken, yargılamanın tek kişiyle sınırlandırılması davayı başından beri takip eden hukukçu ve siyasetçileri tatmin etmedi.
Üç ismin ortak görüşü, istismarların gerçekleştiği kaçak yurtların sahibi Ensar Vakfı ve KAİMDER yöneticilerinin yanısıra vali ve milli eğitim müdürünün de yargılanması gerektiği.
Avukat Kadıgil, ‘hukuk katilamı’na dikkat çekti
CHP Parti Meclisi üyesi ve avukat Sera Kadıgil, “Büyüktürk’ün aldığı ceza yeterli ve yerinde bir ceza ancak bu dosyada tek suçlunun o olduğunu düşünürsek başka bir hukuk katliamına yol açarız” dedi. Kadıgil, tek suçlunun Büyüktürk olmadığının tanık ve sanık ifadeleriyle net bir biçimde ortaya çıktığını belirtti.
Kadıgil’in görüşleri şöyle: “Peki kim bu diğer failler? Birincisi Ensar Vakfı’dır. Bizzat mahkemede sanığa sorduğum soruya karşılık sanık bizzat “Ensar’da tek görevli bendim. Beni Ali Bağcı işe aldı” diye itiraf etti. Ali Bağcı kimdir? Ensar Vakfı Karaman Şubesi başkanıdır. Bunun dışında KAİMDER yetkilileriyle ilgili ciddi sıkıntılar var. KAİMDER müdürü bir önceki ifadesini değiştirerek, muhtemelen yalancı tanıklık ederek kendisini kurtarmak için yalan beyanda bulundu. KAİMDER yetkilileri bu olaydan yüzde 100 sorumludur. Üçüncü failimiz davaya “Ensar Vakfı ve KAİMDER’e bağlı resmi ev bulunmamaktadır” şeklinde müzekkere yazan il milli eğitim müdürüdür. Bunu diyen Asım Sultanoğlu’nun o sapıkla çocukların yanında çekilmiş fotoğrafları bulunuyor. Görevinin başında olan bu adam derhal görevinden alınmalı ve bu kapsamda ‘görevini ihmal’ suçundan yargılanmalı. Karaman valiliği Ensar Vakfı açılışında il özel idaresine başvurarak ‘Öğrenciler için perde, ranza, yatak gibi malzemeler için 25 bin TL’ye ihtiyacımız var’ diyor. Aynı Karaman Valisi ‘Böyle bir ev olduğunu bilmiyorum’ diye konuşuyor. Madem bilmiyorsun, 25 bin TL’yi neden kullanıyorsun? Bu yataklarda kim kalıyor, bu malzemeleri kim kullanıyor, diye hiç merak etmedin mi? Bazılarının hukuki bazılarının ise cezai sorumluluğu var. O yüzden bazılarıyla ilgili soruşturmaların hızlıca sona erdirilip davaya dönüşmesi gerekiyor.”
CHP’li Karabıyık: Olayın ikinci boyutu var
CHP Bilecik Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık da, “Bu olayın tek sorumlusu bir kişi değil. Ensar Vakfı, KAİMDER, vali, İl milli eğitim müdürü de bu olayın içindedir” dedi.
“Bu olayın ikinci bir boyutu var” diyen Karabıyık sözlerini şöyle sürdürdü: “O da bu zemini hazırlayan bu illegal yurtlara göz yuman, bu kaçak yurtları açan, buna zemin hazırlayan boyut. Bu yurtların açılması yasal değildir. Bu sorumlular hakkında da mutlaka yasal işlem başlatılmalı. Her ne kadar devlet kurumları ‘Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarından haberimiz yok’ dese de bu yurtlara erzak, araç, malzeme götürüldüğünü biliyoruz. Muharrem Büyüktürk davada, ‘Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarından sorumlu bendim’ diye ifade verdi. Bundan sonra bu kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunulmalı.”
Avukat Ütebay: Asıl yargılanması gereken…
İstanbul Barosu üyesi avukat Tuğba Ütebay da, gerçek sorumluların halen yargılanmadığına dikkat çekerek, “Bir kişiyi bulduk. Bir kişiye suçu isnat ettik ve bir celsede yargıladık. Dava kapandı mı? Meselemiz bu mu?” diye sordu.
Ütebay’a göre bu olayın toplumsal nedenleri, bu çocukların sosyo-ekonomik ve psikolojik durumları, neden bu evlerde kaldığı, bu evlere neden geldiği, bu evlerin yasal olup olmadığı hiç tartışılmadı.
Ütebay asıl sorulması gereken sorunun halen sorulmadığını belirterek şöyle konuştu: “Burada birilerinin ihmali var mıydı? Acaba bu yurtlar denetlenebilir miydi? Bu yurtlar yasal değil. Mesele sadece bir kurum da değil. Meselemiz bu yurtların denetimsiz olduğu, bu çocukların taşımalı sistemle köylerinden getirilip bu denetimsiz yasal olmayan yurtlarda kalmak zorunda bırakılmasıdır. Bu çocuklar köylerinde kendi okullarında neden okuyamıyor ve neden bu yurtlarda kalmak zorunda kalıyor? Asıl yargılamamız gereken bu.”
Karaman Davası: Muharrem Büyüktürk’e 508 yıl üç ay hapis cezası
9 Soruda ‘Karaman davası’