2001 krizinde, dalgalı kur politikası IMF için bir reformdu. Maaş ve ücretlerin gerçekleşen enflasyona göre değil de, planlanan hedef enflasyona göre artırılması ile çiftçiye yapılan desteklerin yüzde 50 düşürülmesi kemer sıkma politikaları idi. Türkiye krizden çıktı ve fakat hükûmeti oluşturan partiler gitti.
Bugünkü koşullarda, IMF, Türkiye ile 2001 şartlarında bile stand-by yapmaz. Çünkü 2001’e göre, hukuk ve demokraside geri düştük. Otokrasi ve parti devleti mülkiyet güvencesi için en büyük risktir. Bu riskler olunca IMF stand-by yapmaz. Çünkü IMF’ye göre küresel istikrarın bir şartı da sermayenin serbest dolaşmasıdır. Bugünkü koşullarda Türkiye’ye yabancı yatırım sermayesinin gelmesinin ilk şartı güven sorunudur.
IMF vergi artışından önce, bütçeden popülist harcamalarının çıkarılmasını ister. Önümüzde seçim varken, siyasi iktidarın bunu yapmayacağını bilir.
Nerden bakarsak bakalım, bugünkü hükümetle, bugünkü politikalarla, Türkiye döviz sorunu ve bağlı olarak da dış borçlarda temerrüt sorunu yaşayacak gibi görünüyor.