MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Türkiye’de yedi bölge, 22 şehirden 761 erkekle yapılan ‘Erkeklerin Dünyası 2024 Araştırması’na göre erkekler hem evlerinde hem de işlerinde stresli. Yüzde 80’si evde, yüzde 69’u işte stresli olduğunu söylüyor.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) ile Method Research Company tarafından yapılan geniş kapsamlı araştırmada, erkeklerin temizlik ve hijyen, bedensel sağlık, psikoloji, cinsel hayat, evlilik ve aile değerlerine bakışları soruldu.
Üniversite, önce gençlerin dünyasını anlamak için bir araştırma yaptı ve sonuçlarını paylaştı. Araştırma için ikinci grup olarak erkekler seçildi.
Üniversitenin İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, önce erkeklere bakmalarının sebebini özetle şöyle anlattı: “Erkeklerle ilgili yeterli araştırmaların olmaması kadın sorunlarını büyüten faktörlerden biri. Erkekleri tanımadan, dünyalarını bilmeden toplum için rehabilite edici bir tedavi uygulanamaz.”
‘Kartlar yeniden dağıtılıyor’
Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan ise değişen dünyada erkeklerin de değiştiğini ve birçok sorunla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Eskiden erkeğin evinde kendini ‘şatosunun kralı’ gibi hissettiğini, şimdiyse evde de sorumluluk almasının beklendiğini belirtti:
“Yıllardır ataerkil düzen içinde erkek sürekli pohpohlanmış. ‘Sen güçlüsün, istediğini yaparsın’dan bir anda erkeklik krizine gelindi. “Erkeklik krizi sadece ev içinde değil, sokakta ve toplumsal hayatta da var. Erkeği, içindeki öfkeyi anlamak lazım. Sempati duymak değil ama empati yapmak lazım.
Son yıllarda Türkiye’de de dünyada da gitgide artan şiddet eğiliminin arkasında bunlar da var. Kadın erkek ilişkilerinde kartlar yeniden dağıtılıyor.”
Evde daha stresliler
Araştırmanın yapıldığı 18 yaş üstü erkeklerin yüzde 60’ı evli, yüzde 40’ı bekar. Katılımcıların yüzde 32’si yüksek eğitim, yüzde 45’i orta eğitim (lise), yüzde 23’ü de düşük eğitim seviyesindeydi.
Yüzde yüzde 34’ü serbest meslek sahibi, yüzde 30’u işçi, yüzde 16’sı işsiz, yüzde 8’i memur, yüzde 7’si profesyonel, yüzde 5 ise öğrenci ve gençti.
Sonuçlara göre erkeklerin yüzde 81’i evde, yüzde 59’u işte sevgi hissediyor. Yüzde 79’u evde, yüzde 59’u da işinde mutlu. Yüzde 85’i evde, yüzde 67’si de işte güvenli hissediyor. Yüzde 64’ü evde, yüzde 56’sı işte sakin. Ancak buna rağmen stresli hissetme oranları yüksek. Üstelik evde daha stresliler. Evde stressiz olduğunu söyleyenlerin oranı sadece yüzde 20. İşteyse yüzde 31.
Aşkta hissettiklerine bakıldığında evli erkeklerin yüzde 79’u mutlu ve güvenli, bekar erkeklerin de yüzde 55’i sakin, yüzde 48’i de güçlü hissettiği söylüyor. Ancak yine evlilerde bu mevzuyla ilgili stresli hissetme oranı yüksek: yüzde 89. Bekarlardaysa yüzde 62.
Peki erkekler neden stresli? Kaynak bunu şöyle yorumluyor: “Evli erkekler bekarlardan daha mutlu, neşeliler. Ama stressiz erkek neredeyse yok. Hem işte hem de evde stresliler. Streslerinin sorumluluk, ekonomi, çocukların ve ailenin geleceğiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Erkeklerin üzerindeki en büyük baskı, sorumlulukları yerine getirememek.”
Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan erkeklerin, işyerlerinde konumları ne olursa olsun evlerinde eşleriyle eşit ilişki kurması ve görevler üstlenmesinden ötürü de stresli olduğunu söyledi: “Eşine, çocuklarına karşı görevlerini yeterince yerine getiremediğini düşündüğünde stres düzeyi artıyor. Dinlenme ve huzur ortamı (ev) değişti. Buna da henüz alışamadıkları için daha stresli hissediyorlar. Zaman alacak ama alışacaklar.”
Method Research Company Genel Müdür Yardımcısı Esengül Berişah stresin, işini kaybetme ve bu nedenle kendini güvende hissetmemeyle de ilişkili olduğunu düşünüyor.
Erkeklerin evde yüzde 36’sı sakin hissetmiyor. Bu oran işte yüzde 44’e kadar çıkıyor. Evlilerin yüzde 28’si aşkta sakin hissetmiyor. Bekarlarda bu oran yüzde 45’e yükseliyor.
Öte yandan aynı soruların sorulduğu kadın araştırması da yolda.
Yüzde 35’i evin reisi olduğunu söylüyor
Özetle sonuçlar şöyle:
*Yüzde 35’i ‘evin reisi benim’, yüzde 28’i ‘evdeki saygınlığım yüksektir’, yüzde 27’si ‘eşimle eşitiz’, yüzde 11’i de ‘evde beni sayan yok’ diyor.
*Yüzde 70’i sadece çalışıyor. Ortalama iş değiştirme adedi de çalışma yaşamı boyunca dört. İşteki rolüne bakıldığında da yüzde 41’i ‘saygınlığım var’, yüzde 24’ü ‘yöneticiyim’, yüzde 15 ‘fikir alırlar’ ve yüzde 5’i de ‘varlığım belirsiz’ diyor.
* ‘Aşk ortamındaki rolünüzü en iyi tanımlayan ifade?’ sorusuna yüzde 51’i ‘karşılıklı sevgi ve bağlılık’, yüzde 16’ı ‘ben daha çok seviyorum’, yüzde 8’i ‘alışkanlık’, yüzde 6’sı ‘karşı taraf daha çok seviyor’ ve yüzde 3’ü de ‘birbirimizi sevmiyoruz’ yanıtını veriyor.
Yüzde 7’si aldatıldığını düşünüyor
*Hayatları boyunca ortalama yedi farklı partnerle birlikte olduklarını ve beş ciddi ilişki deneyimi yaşıyorlar.
*Yüzde 78’i evliliği insan doğasına uygun buluyor. ‘Çok eşliliğe katılıyor musunuz?’ sorusunu yüzde 7’si olumlu yanıtlıyor.
*’Evdeki kadın, çocuklarımın annesidir; dışarıdaki kadın ise cinsel hayatımı devam ettirmemi sağlayan kişidir’ cümlesine katılanların oranı yüzde 16.
*Yüzde 7’si aldatıldığını düşünüyor.
Yüzde 64’ü cinsel hayatlarından hoşnut
*Yüzde 64’ü cinsel hayatından memnun.
*Yüzde 32’si eşiyle tanışmış, anlaşmış ve ailelerin onayıyla evlenmiş. Yüzde 23’ü görücü usulü, yüzde 5’i kendi isteğiyle kaçarak, yüzde 4’ü aileler istemese de kendileri tanışıp anlaşarak evlenmiş.
*Yüzde 23’ü evliliğin gerekli olduğunu düşünüyor. Yüzde 20’si evliliği güzel, yüzde 11’i mutluluk verici buluyor.
*Yüzde 79’u evliliğin, yüzde 93’ü ailenin kutsal olduğunu söylüyor.
*Yüzde 30’u evlilik olmasa da çiftler birlikte yaşayabileceğini söylüyor. Yüzde 17’ye göre evlilik dışı çocuk sahibi olunabilir. Yüzde 6’sına göre aynı cinsiyetten bireyler evlenebilir.
*Yüzde 29’u sadece imam nikâhıyla evlilik, yüzde 26’sı da yine sadece imam nikahıyla çocuk sahibi olunabileceğini söylüyor.
Yüzde 42’si kişisel bakım ve hijyeni yeterli buluyor
*Erkeklerin yüzde 49’u batı toplumlarındaki erkeklerin kişisel bakım ve hijyenini yeterli buluyor. Yüzde 42’si Türkiye’deki erkeklerin kişisel bakım ve hijyenini yeterli buluyor. Yüzde 27’siyse doğu toplumlarındaki erkeklerin kişisel bakım ve hijyenini yeterli bulmuyor.
*Yüzde 70’i kendi kişisel bakım ve hijyenini yeterli buluyor. Günde ortalama yedi kez ellerini yıkadıklarını, haftada ortalama iki kez tıraş olduklarını, günde ortalama bir kez dişlerini fırçaladıklarını, haftada ortalama dört kez deodorant kullandıklarını, haftada ortalama beş kez duş aldıklarını ve haftada ortalama beş kez parfüm kullandıklarını söylüyor.
*Yüzde 78’i sağlıklı, yüzde 11’i bazen sağlıklı, yüzde 11’i ise sağlıklı hissetmiyor. Sağlıklı hissetme nedenlerine bakıldığında yüzde 25 hastalığının olmadığını, yüzde 21 sağlıklı beslendiklerini, yüzde 21 spor yaptığını, yüzde 15 hastalanmadığını söylüyor. Sağlıksız hissetme nedenlerinin başında da yüzde 51 oranında hastalığının bulunması var. Yüzde 24’ü kronik bir hastalığı olduğunu belirtiyor.