Uzmanlar, yakın arkadaşlığın beden ve ruh sağlığımızı korumada önemli rol oynadığını söylüyor. Ancak erkekler, kadınların aksine ‘derin ve anlamlı arkadaşlıklar kurup bunları sürdürmede’ zorlanıyor. Sorunun nedenini açıklayan psikologlar, yetişkin erkeklere birkaç öneri de sunuyor.
Yetişkin erkeklerin yakın arkadaşlık kurmakta kadınlara oranla zorlandığını gösteren çok sayıda araştırma, anket ve anekdot var. CNN, Stanford Üniversitesi’nde erkeklerin psikolojik gelişimleri üzerine ders veren Judy Yi-Chung Chu, New York Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Dr. Niobe Way ve ABD’li Psikolog Dr. Frank Sileo’yla konuşarak konuyu farklı boyutlarıyla ele aldı.
Amerikan Yaşamı Araştırma Merkezi’nin 2021’de yaptığı bir ankete göre, erkeklerin yarısından azı arkadaşlık ilişkilerinden memnun olduğunu söylüyor. Her beş erkekten yalnızca biri son bir hafta içinde bir arkadaşından duygusal anlamda destek gördüğünü söylüyor. Kadınlarda bu sayı erkeklerin iki katı.
Judy Yi-Chung Chu, ‘erkekler arasındaki arkadaşlıkların geç ergenlik döneminde zayıflamaya başladığını, yetişkinlikle daha da azaldığını’ söylüyor. Arkadaşlarını sürdürenler de, kadınlara oranla kendilerini ‘kankalarına‘ daha az yakın hissediyor.
Ancak Dr. Niobe Way’e göre bunun ‘biyolojik‘ olduğunu söylemek doğru olmaz, Way, “erkekler de hayata güçlü arkadaşlık bağlarıyla başlıyor, ancak bunlar zamanla zayıflıyor” diyor.
Erkekler de arkadaşlığa önem vermeli
Psikolog Dr. Frank Sileo, dostluklarına yeterli önceliği vermeyen erkeklerin insan sağlığına en zararlı şeylerden biri olan yalnızlıkla savaştığını söylüyor ve ”Yetişkin erkekler, doğru beslenmeye, egzersiz yapmaya, kariyerlerinde başarılı olmaya ve çocuk yetiştirmeye ayırdığı gibi, arkadaşlıklarını geliştirmek için de emek harcamalı” diyor.
Peki sorun biyolojik de değilse erkekler neden ‘arkadaşlığın gücünden ve sayısız faydasından’ yararlanmakta zorlanıyor?
Kırılganlık da arkadaşlığa dahil
Dr. Sileo, 1995 yılında ‘erkek dostluğu’ konusunda bir araştırma yapmaya karar verdiğinde, katılımcının çalışmanın eşcinsellik hakkında olduğunu varsaymış. Sileo’ya göre, erkekler arasındaki bağın doğası gereği cinsel olacağı ya da cinselliğe dönüşeceği konusunda bir önyargı var.
Bugün önyargılar kısmen aşılmış olsa da erkekler yakın arkadaşlıklar için gerekli olan ‘kırılganlık ve samimiyeti’ ifade etmekte kendilerini hala baskılıyorlar.
‘Derin Sırlar: Erkeklerin Dostluğu ve Bağ Kurma Krizi’ kitabının yazarı Way, kadın ya da erkek, her insanda ‘bağımsız ve sert taraf ve desteğe ihtiyaç duyan yumuşak bir taraf’ olduğunu söyledikten sonra, asıl konuya geliyor: “Erkekler büyüme macerası biraz da, o yumuşak taraflarından kurtulmaya çalışmakla geçiyor. Oysa nörobilim ve gelişim psikolojisi araştırmaları bunun erkeklere fayda değil zarar getirdiğini gösteriyor.”
Doğamızla çatışan bir kültürde yaşıyoruz
Way, erkekleri arkadaşlıktan uzaklaştıran ‘sertleşme ve asla kırılganlık göstermeme’ dürtüsünün onları yalnızlığa, şiddete ve öfkeye götürebileceğini ekliyor: “Doğamızla çatışan bir kültürde yaşıyoruz. Çocukları doğalarına aykırı yetiştirirsek, zorluklarla karşılaşmaları kaçınılmaz.”
Homofobik erkeklerin arkadaşlıkları daha zayıf
Dr. Sileo’nun aktardığı bir bilgi de, ‘güce odaklanan ve homofobiyi ölçen anketlerde yüksek puan alan erkeklerin yakın arkadaşlık kurma olasılıklarının daha düşük olması.’
Sadece sevgili yetmez
Yakınlık arayan heteroseksüel erkeklerin, zayıflıklarını sergileme konusunda daha rahat olabildikleri bir yer de romantik ilişkileri. Yakın ve açık bir romantik muhakkak faydalı ama ne dostluklar ne de partnerler bir insanın bütün ilişki ihtiyacını tek başına karşılayamıyor. Farklı bakış açıları, farklı türden ilişkiler stresi azaltıyor, hayatı zenginleştiriyor.
Chu, “Erkekler arkadaşlığın ve dayanışmanın sadece kadınlara özgü bir şey olmadığını bilmeli. Erkeklerin de bunu yapabildiğini bilmeleri gerekiyor” diyor.
Gelelim nasıl olacağına?
Yetişkin bir erkek olarak yakın dostluklar kurmak yahut var olan arkadaşlıkları derinleştirmek için uzmanların bazı tavsiyeleri var.
Chu, “içinizi hemen ve tamamen açmak zorunda hissetmeyin” diyor ve ‘yeni bir arkadaşlığa başlamanın en iyi yolunun soru sormaktan ve dinlemekten geçtiğini’ söylüyor.
Bir başka önerisi de elbette nazik olmak ama ‘havadan sudan sohbetler ve nazik cümlelerden sonra bir noktada ‘gerçek sohbet konuları’ bulmak. Chu, “insanlara işleriyle, sevip sevmedikleriyle ilgili soru sormaktan çekinmeyin, bundan hoşlanırlar” diyor. Sohbet sırasında kendi kırılganlıklarınızı ya da endişelerinizi sergilemekten çekinmezseniz daha kolay yakınlaşabileceğinizi de ekliyor.
Psikolog Sileo’nun önerisiyse hayatınızdaki kadınlardan örnek almak, onların dostluklarını nasıl sürdürdüklerini gözlemlemek: “Derin ve gerçek ilişki kurabildiğiniz dostlar, hayatınızı işgal eden çok sayıda insandan çok daha kaliteli bir hayat sürmenizi sağlayabilir.”