Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ailesi ve yakınlarının yurt dışına ‘milyonlarca dolar kaçırdığını’ belgeyle açıklaması beklenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha hedef alırken, “CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ‘ana hıyanet partisi’ konumuna sürüklenmektedir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun bugün yapacağı grup toplantısında söz konusu iddiasını belgelendireceği bildirilmişti.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP liderine yönelik iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısı yaptığını hatırlattı.
‘Meselenin dünürlere kadar götürülmesi saçmalık’
Cumhurbaşkanı şöyle devam etti: “İspat ederse benim siyaseti bırakacağımı ve cumhurbaşkanlığından ayrılacağımı, ispatlayamazsa da kendisinden siyaseti bırakmasını söyledim. Biraz sonra güya belge açıklayacakmış. Geçmiş konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Kendisine bir yerlerden bir şey gönderiliyor. Benim yurt dışına milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası. Bu çağrılarımın beyhude bir uyarı olduğunun farkındayım ama müfterilere meydanı bırakmamak gerektiğini de biliyorum.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın değil, ailesi ve yakınlarının yurt dışına para kaçırdığını öne sürmüştü.
‘Ne yapacağımızı biz de şaşırdık’
Erdoğan, geçmiş dönemde Kılıçdaroğlu’yla yaptığı tartışmaların seviyesi olduğunu belirterek söyledi: “Terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Milletimizin önüne çıkacağız. Yaptıklarımızı, yapacaklarımız anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Ana muhalefet de çıkacak heybesinde ne kadar yalan dolan, zehir varsa ortaya dökecek. Küp içindekini sızdırır. Bal varsa bal sızdırır. Balçık varsa balçık sızdırır. 2019 yılı bu muhasebenin bir kez daha yapıldığı bir imtihan yılı olacak.”
‘Beyni sulanmış bir zat var’
AKP’nin son dönemde ‘kucaklayıcı’ bir tavır içinde olduğunu, ancak Kılıçdaroğlu’nun ‘işi müptezelliğe vurduğunu’ söyleyen cumhurbaşkanı, CHP liderine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep iftira, iftira, iftira. Bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması düşündürücüdür. Biz PKK’nın üzerine gideriz, o ‘Piknik yapan çocuklar arkadaşlar’ diyerek yola çıkar, yola onlarla devam eder. Başımıza ‘Fetoperest’ kesilir. Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar beyni sulanmış bir zat var. Amerika ile Rusya ile Suriye ile sorun yaşarız bu zatı karşı tarafın borazanlığını yaptığını görürüz.”
‘Ana hıyanet partisi’
Erdoğan Atatürk üzerinde de CHP’ye yüklendi.
Partisinin ve kendisinin son dönemde Mustafa Kemal Atatürk’ü sıklıkla andığını belirten Erdoğan şu ifadeleri kullandı: “CHP’den her an Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik. Çünkü bunların kendilerine mahsus bir duruşu yok. Tek bir politikaları var; o da bizim ve AK Parti’nin yaptığının tam tersini yapmak, söylediğinin tam zıddını söylemek. CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ‘ana hıyanet partisi’ konumuna sürüklenmektedir.”
Ne olmuştu?
Kılıçdaroğlu, partisinin geçen haftaki son grup toplantısında şöyle konuşmuştu: “Sevgili Erdoğan, ‘Bila’e anlatır gibi’ soruyorum sana: Çocuklarının, eniştenin, kardeşinin, dünürünün ve eski özel kalem müdürünün bir vergi cennetindeki bir off-shore şirkete milyonlarca dolar gönderdiğini biliyor musun?”
Bu sözlerle ilgili 1.5 milyon lira tazminat talebiyle dava açan Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu ‘müfteri, yüzsüz’ diye niteleyip şu resti çekmişti: “Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkar hemen ben gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne iftira ettiğiniz söyle, özür dile. İspatlarsan ben hem siyaseti hem cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım.”
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, dün yaptığı açıklamada şöyle demişti: “Bilal’e anlatır gibi tane tane söylüyoruz Recep Tayyip Erdoğan! Yarın işi gücü bırak genel başkanımızın yapacağı grup toplantısını pür dikkat izle!”