Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Boğaziçi’nin rektörlüğüne, üniversitedeki oylamada rekor bir destekle yeniden göreve seçilen Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yerine seçime bile katılmayan Prof. Dr. Mehmed Özkan’ı atadı.
Atama, cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinden duyuruldu. Açıklamada, Erdoğan’ın Özkan’ı Anayasa’nın 130’uncu ve 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddeleri uyarınca, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) önerdiği adaylar arasından atadığı belirtildi. Özkan, rektörlük seçimlerine bile katılmamasına rağmen YÖK tarafından hazırlanan üç kişilik listenin birinci sırasındaydı.
Özkan, mart ayından Barbarosoğlu’yla birlikte, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza attığı için tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan’ın serbest bırakılması için o dönemki başbakan Ahmet Davutoğlu’yla görüşmüştü.
Özkan (sağdan 5’inci) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da Twitter’dan şu mesajı paylaşmıştı:
Şehidlerimizi Rahmet ve Hürmetle anıyoruz. Allah sizden razı olsun! pic.twitter.com/ycaWe8idl1
— Prof.Dr.Mehmed ÖZKAN (@ozkan_mehmed) July 29, 2016
Boğaziçi’nin yeni rektörü, AKP Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay’ın da kardeşi. Günay, aynı zamanda AK Parti MKYK, TBMM Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Divan Kurulu üyesi.
Özkan, 1986’da Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Bölümü’nden mezun oldu; yüksek lisans ve doktorasını ABD’nin Vanderbilt Üniversitesi’nde tamamladı. 1995’ten bu yana üniversitenin Biyomedikal Enstitüsü’nde görev yapan Özkan, 2012-2016 yıllarında rektör danışmanı, Ağustos 2016’dan bu yana da araştırmadan sorumlu rektör yardımcısıydı.
Ne olmuştu?
Barbarosoğlu, 12 Temmuz tarihinde yapılan seçimde, oyların yüzde 86’sını alarak üniversite tarihinin rekorunu kırmıştı. Barbarasoğlu’na en yakın isim olan Prof. Vedat Akgiray ise yalnızca 40 oy alabilmişti.
18 Ekim tarihinde ‘Akademik Yıl’ açılış töreninde konuşan Erdoğan, ‘görünüşte demokratik’ olarak tanımladığı rektörlük seçimlerinin üniversitelerde ‘gruplaşmaları, hizipleşmeleri, kırgınlıkları’ artıran bir işleve büründüğünü savunarak şunları söylemişti: “Üniversite içinde zaten çok yıkıcı bir şekilde yaşanan bu süreç YÖK’ün ve cumhurbaşkanının takdiriyle daha da sıkıntılı bir boyut almaktadır. Bunun için rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesi, üniversitelerimizin de ülkemizin de yararına olacaktır diye düşünüyorum.”
29 Ekim gecesi Resmi Gazete’de yayınlanan 676 sayılı KHK’yla devlet ve vakıf üniversitelerinde rektörlük seçimleri kaldırılarak, rektör atama yetkisi cumhurbaşkanına verilmişti.