Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e hitaben bir mektup yayınlayan 100 akademisyen için ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşanlar için kullanılan ‘mankurt‘ ifadesini uygun buldu.

Fotoğraf: Reuters
Aralarında Zeynep Gambetti, Fisun Üstel, Nuray Mert, Mehmet Karlı, Koray Çalışkan, Özgür Mumcu, Cengiz Aktar, Baskın Oran gibi isimlerin bulunduğu 100 akademisyen, Merkel’e şöyle seslenmişti: “AGİT gözlemci heyetinin tüm uyarılarına ve konu hakkında yazdığı iki rapora rağmen Erdoğan’ın anayasal zorunluluk olan tarafsızlığını ettiği yemine rağmen korumadığı bu kampanya ikliminde, bu ziyareti yadırgadığımızı Türkiyeli akademisyenler olarak belirtmek zorundayız.”
‘Ak Saray‘ olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 12’inci kez muhtarlarla buluşan Erdoğan, konuşmasında söz konusu mektubu yazan akademisyenlere göndermede bulundu.
Erdoğan, “Almanya Başbakanı Türkiye’ye geliyor. Bir güruh çıkıp ‘Gelmeyin, bu Erdoğan ve Davutoğlu’na destek anlamına gelir’ diyor. Bu girişimin adı 5’inci koldur. Bu girişimdekilere ben ‘mankurt’ diyorum” dedi.
Türk Dil Kurumu’na göre ulusal kimlikten uzaklaşmak olarak tanımlanan ‘mankurt‘ aynı zamanda eski Türk ve Kırgız destanlarına göre üzerlerinde işkence ve zihin kontrolü yapılan kölelere verilen ad.
Devletten maaş alan kişiler…
Bu kişilerin bir kısmının kamuda görev yapan, devletten maaş alan kişiler olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Cemil Meriç’in bir sözü var: ‘Bu ülkeyi yaşanmaz bulanlar bu ülkeyi yaşanmazlaştıranlardır.’ Bu güruh her gün TV’de konuşur ama milletten karşılık bulamaz. Kendi ülkesi ve milletinin değil de terör örgütlerinin yanında yer alanları milletimiz zaten biliyordu” diye konuştu.
Erdoğan 100 akademisyen özelinde eleştirilerine şöyle devam etti: “Boğaz’a köprü yapılmak istenir, karşısına bunlar dikilir. Baraj yapılmak istenir, karşısına bunlar dikilir. Mağdurun, mazlumun yanında dış politika izlenir, karşısına bunlar dikilir. Siyasi iktidarı terör yoluyla kendi halkına yabancılaşmış bu sözde akademisyenler aracılığıyla hükümeti köşeye sıkıştırma çabasını üzüntüyle takip ediyoruz.”