Suriye’ye silah ve mühimmat taşıdığı gerekçesiyle durdurulan MİT TIR’larından görüntüler yayınlayan Cumhuriyet gazetesini ‘casusluk ve ajanlık’la suçlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Hesabını verecekler” dedi.

Fotoğraf: DHA
MİT TIR’larıyla ilgili ‘Silah taşınıyordu’ iddialarına kısa bir süre önce, “Haysiyetleri varsa ispat etsinler” diyen Erdoğan, ispat niteliğindeki görüntülerin ardından tıpkı Başbakan Ahmet Davutoğlu gibi, söz konusu silah ve mühimmatın Türkmenlere yardım olarak gönderildiğini savundu.
Hainlere göz yummayacağız

Fotoğraf: Reuters
Davutoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ardından İstanbul Yenikapı’da ‘Fetih Şöleni’ için toplanan kalabalığa seslenen Erdoğan,“Bilesiniz ki, ‘Zulüm 1453’te başladı diyen, Pontus Soykırımı, Ermeni Soykırımı diyen hainlere göz yummayacağız. İstanbul’u kutsal emanetler başında kesintisiz Kuran okunan bir şehir olmaktan çıkarmaya çalışanlara imkan tanımayacağız. Fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı bırakmayacağız” diye konuştu.
Fetih 7 Haziran’dır

Fotoğraf: Reuters
Belediye başkanı seçildiği yıla atıfla, “Fetih 1994’tür. Fatih’in mirasına hizmet etmektir” diyen Erdoğan, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimleri de ‘fetih’ olarak adlandırdı.
New York Times paçavrası

Fotoğraf: DHA
Hürriyet gazetesine yönelik söylemlerinden ötürü kendisini eleştiren New York Times gazetesinden ‘paçavra’ diye bahseden Cumhurbaşkanı, “Ermeni lobisine yakınlığı ile bilenen bu gazete son zamanlarda Pensilvanya ile işbirliği içinde. New York Times’ın karın ağrısının farkındayız. Buradan onlara sesleniyorum bizi asla ilk kıblemizden vazgeçiremeyeceksiniz” ifadesini kullandı.
Ordumuzu, emniyetimizi, milletimizi bulurlar

Fotoğraf: DHA
Türkiye üzerinde ‘operasyon’ düşünenlerin, karşılarında ordu, emniyet ve ‘hepsinden önemlisi’ milleti bulacağını belirten Erdoğan, “Gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını çeker” dediği Gülen Cemaati’ne yönelik operasyonları da “Paralel yapının inlerine giriyoruz, bu da bir fetih” sözleriyle savundu.
Bunlar aydın değil karanlık

Fotoğraf: DHA
Cumhurbaşkanı, AKP hükümetine ‘acil çağrı‘da bulunarak, kendisinin hukuku hiçe sayan müdahalelerine teslim olmamaya davet eden 200 yazar, akademisyen ve sanatçıyı da, “Bazı aydınlar çıkmış. Bunlar aydın değil karanlık. Bayrağımızın karşısında bayrak çıkaranlara ben aydın diyemem” sözleriyle hedef aldı.