Ağacı kesen testere gıcırdıyordu. Yanımdaki köylü bana döndü. “Bu sesdestere sesi değil bey” dedi. “Ağaç inliyor, onun sesi.” Ağaç inliyordu ve biz onun sesini duyamıyorduk.
***
Ülkemiz tarihine kör, coğrafyasına nankör bir yönetimin elinde acı çekiyor.
Kaz Dağları olayı tek başına bir olay değildir. Ülkenin her yöresi maden çıkarma ruhsatı almış özel şirketlere -kim bilir neler karşılığında- peşkeş çekilmiş durumda. Bu özel şirketlerin her zaman iktidar yakınlarının olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Bakınız, büyük kentlerimiz ‘kentsel dönüşüm’ etiketi altında yüksek beton yapılarla dolduruldu. Kentlerde de ağaçlar kesildi, topraklar kazıldı, beton yapılar yükseldi.