Türkiye’nin Britanya’nın başkenti Londra’daki Türk lirası swap (takas) piyasasına getirdiği yeni sınırlama az miktardaki döviz rezervini artırabilecek olsa da, analistler bu hamlenin liradaki değer kaybının önüne geçmeyeceğini ve ülkenin yabancı sermayeye bağımlılığı dolayısıyla ileride ters tepebileceğini ifade etti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 12 Nisan’daki açıklamasında Türk bankalarının yabancı bankalar ile yaptıkları dolar-lira para takası işlemlerinde hacmi tekrar kısıtlama kararı aldığını duyurmuştu.
Bu karar, Türk bankalarının yurt dışından lira almasını veya vermesini, yani piyasadaki para arzını sınırlamış oluyor.
Analistler Türk bankalarının yurt dışındaki bankalarla takas işlemi yapamadıkları için parayı Türkiye’ye getirebileceğini belirtiyor.
Benzer adımlar atmıştı
Liranın yıl başından bu yana yüzde 14 değer kaybetmesinden sonra gelen bu hamle kimseyi şaşırtmış gibi gözükmüyor. Ankara daha önce de liradaki değer kaybından swap piyasasını sorumlu tutmuş ve benzer adımlar atmıştı.
Commerzbank’ın döviz stratejileri bölümü yöneticisi Ulrich Leuchtmann, şöyle konuştu: “Corona virüsü salgınından önceki dönemde bile birkaç iç kriz esnasında Türkiye’nin Londra’daki döviz trafiğini kısıtlayarak sermaye akışını kontrol etme eğiliminde olduğunu gördük.”
Leuchtmann, bu kısıtlamaların, yabancı bankaların Türkiye’nin finansman gereksinimlerini karşılamada isteksiz olmalarına yol açabileceğini söyledi.
İşlemler en yoğun Londra’da yapıldığı için ‘Londra piyasası’ olarak da adlandırılan offshore (merkezi Türkiye dışında olan) lira piyasası, aynı zamanda yabancı yatırımcının parasını Türkiye’ye aktardığı temel kanallardan biri olarak ekonominin çarklarının dönmesini de sağlıyor. Bankalar birbirlerine para sağladıkları gibi, kurumsal yatırımcılar Türk hisse ve tahvil piyasasına bu kanal üzerinden giriyor.
Türkiye’nin yurt içi birikimler ya da yurt dışı kaynaklardan sağlanarak finanse etmesi gereken cari işlemler açığının sadece şubat ayında 1.2 milyar dolar olduğu, bunun üzerine ‘corona’ya karşı kamu harcamalarının artırıldığı göz önüne alındığında, yurt dışından Türkiye’ye para kanalize edilen bu piyasa daha da önem kazanıyor.
Londra lira swap piyasasındaki işlemler daha önce sınırlandığında gecelik lira-döviz takas faizi yüzde 1000’i aşmış, lira ise kısa süreliğine değer kazanmıştı. Bu sefer ise lira takas faizi yüzde -8’e indi.
İşlemciler yabancı bankaların genel olarak ‘lira uzun’ olduklarını, yani ellerinde lira bulunduğunu ve bu lirayı Türk bankalarına verdiklerini ifade ediyor. Ancak bu hafta devreye giren kısıtlamalar nedeniye yabancı bankalar Türk bankalarına lira veremiyor, bu da eksi faizlere yol açıyor.
Rezervler
Bank of America (BofA) analistlerinin hesaplamalarına göre Türk bankalarının 100 milyar dolara yakın toplam sermayesi bulunuyor. Buna göre yeni kısıtlamalar sonrası yabancı bankalar ile yapılan para takasının hacmi 1 milyar doların altına düşebilir.
BDDK’nın açıklamasında bu hamlenin Covid-19 salgını sonucu küresel piyasalardaki dengesizlikler ve risklerin artmış olması nedeniyle alındığı, risklerin yönetilmesi ve finansal istikrarın korunması için daha önce alınan tedbirlerin etkinliğini artırmak amacıyla yapıldığı ifade edilmişti.
Analistler bu hamlenin liraya değer kazandırmaktan ziyade döviz rezervlerini artırmak için yapıldığını düşünüyor.
BofA’dan Ferhan Salman müşterilerine gönderdiği değerlendirmede, “Bankalar yurt dışında yaptıkları takas işlemlerini aşamalı olarak yurt içinde Merkez Bankası üzerinden yürütmeye başlayabilir, bu da Merkez Bankası’nın rezervlerini artırmasına yardımcı olabilir” dedi.
Türkiye’nin net uluslararası rezervleri nisan başı itibarıyla 27.14 milyar dolar seviyesine gelerek, bir önceki haftaya göre yaklaşık 5 milyar dolar geriledi. Yılın başında rezervler 41 milyar dolar düzeyindeydi.
Yatırımcılar döviz rezervlerindeki düşüş nedeniyle ‘corona’ sonrası daralması beklenen ekonomiye verilecek kamu desteğinin zayıf kalabileceğinden endişe ediyor.
Türkiye Londra piyasasının yerini alması amacıyla Borsa İstanbul bünyesinde lira-döviz takas piyasası oluşturdu. Türk bankaları bu piyasayı kullanıyor olsa da yabancı yatırımcılar uluslararası bankalardan daha kolay kredi alabildikleri yurt dışındaki pazarları tercih ediyor.
Getirilen kısıtlamalar yurt dışındaki lira takas işlemlerinin hacimlerinde gözlenen düşüşü hızlandırabilir. Britanya Merkez Bankası verilerine göre 2016 yılında günde ortalama 51 milyar dolar olan lira swap kontratı hacmi ekim itibariyle 37 milyar dolara indi.
Üçlü açmaz
Türkiye’nin yurt dışında işler piyasaları sınırlama tedbirleri ilk defa görülen bir şey değil. Daha önce Tayland’dan İzlanda’ya kadar birçok ülke para birimlerindeki değer kaybını önlemek için bu yola başvurdu.
Ancak Türkiye’nin bu hamlelerle lirayı değer kaybından koruması giderek zorlaşacak gibi görünüyor.
Öncelikle Türk vatandaşları kendi parası yerine doları tercih ediyor ve bu durum lira üzerinde yabancı spekülatörlerden daha büyük bir baskı oluşturuyor. Türk mevduat sahiplerinin elindeki döviz miktarı son haftalarda biraz düşmüş olsa da geçen ay itibariyle 201.7 milyar dolar seviyesindeydi.
AllianceBernstein analistlerinden Okan Akın Türkiye’nin ‘imkansız üçlü’yü başarmaya çalıştığını söyledi.
İktisat teorisine göre, bir ülke sermaye hareketlerinin serbestliği, sabit döviz kuru ve bağımsız para politikası uygulamasını aynı anda yürütemez. Buna göre, sermaye hareketleri serbestse ve sabit döviz kuru rejimi uygulanıyorsa o zaman bağımsız para politikası uygulamak mümkün olmuyor; döviz kurunu sabit tutup bağımsız bir para politikası yürütmek istendiğinde bu sermayenin serbest dolaşımıyla mümkün olamıyor.
Analist Akın, “Bu tam bir üçlü açmaz durumu… Açık sermaye hesaplarına sahip bir ülkede hem faiz oranlarını hem de kurun seviyesini kontrol altında tutamazsınız” dedi.
Akın, Türkiye’nin faiz oranlarını yükseltip para birimini dengelemek yerine mart ayında yedinci kez faiz indirimine gittiğine vurgu yaptı.
Goldman Sachs analistlerinden Murat Unur da lira ihtiyacı bulunan yabancıların ellerindeki Türk hisse senedi veya tahvillerini satabileceklerini, bunun da ‘lira üzerindeki baskıyı artıracak başka bir kaynak’ olabileceğini söyledi.