17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası istifa eden dört eski bakandan Egemen Bağış, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun 5 Ocak’taki ‘Yüce Divan’ oylamasına kısa bir süre kala sosyal medya üzerinden ‘algı operasyonu’na başladı.
17 Aralık sonrası sızdırılan ses kayıtlarında gazeteci Metehan Demir’le konuşurken her cuma bir ‘ayet salladığı’ öne sürülen Bağış, son 24 saat içinde dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmemesi gerektiğini savunan dört köşe yazısını ‘retweet’ledi.
‘Ne işleri var Yüce Divan’da?’
Egemen Bağış ilk olarak, Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç’in 1 Ocak tarihli ‘Ne işleri var Yüce Divan’da?’ yazısını paylaştı.
Dört eski bakan hakkında söylenen “Gitsinler, Anayasa Mahkemesi’nde aklanıp gelsinler” sözünü ‘hoş ama aynı zamanda boş bir söz’ olarak tanımlayan Kekeç, AKP yetkilisi olsa “Ne işleri var Anayasa Mahkemesi’nde?” diyeceğini belirtiyor.
Paralel bir siyasi tuzak
Bağış daha sonra Gülen Cemaati’nin yayın organlarına yönelik ’14 Aralık’ soruşturması kapsamında, iş dünyasına da ‘operasyon’ yapılacağını söyleyen AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner’in ‘2015’te AK Parti’ye operasyon’ başlıklı yazısını retweetledi.
Metiner 1 Ocak tarihli yazısında, “Kendi adıma ben bu dinine kadar politikaya batmış AYM’ye güvenmiyorum. O yüzden aklanıp gelinmesi halinde AK Parti’nin güçleneceği iddiasına yaslanan duruşun, AK Parti savunusu kılıfına büründürülmüş paralel bir siyasi tuzak olduğuna inanıyorum” diyor.
AKP’yi avlamaya çalışanların ekmeğine yağ sürecek
Star gazetesi yazarlarından Yüce Divan temalı paylaşımların sürdüren Bağış, Nuh Albayrak’ın 27 Aralık tarihli ‘Yüce Divan mı, ‘yüce kapan’ mı?’ yazısını da atlamadı.
Tıpkı Metiner ve Kekeç gibi Yüce Divan’ın AKP’yi avlamak isteyenlerin kullanacağı bir kapan olduğunu savunan Albayrak şöyle diyor: “Bazı AK Partililer’in, dört eski bakanlarının yargıda aklanarak hem kendilerini hem de partilerini bu ağır yükten kurtarmaları gerektiğini düşünmeleri de önünde herkesin saygıyla eğilmesi gereken asil bir duruş olmakla birlikte, bunun; söylem olarak cazibesinden başka hiçbir anlamı yok. Tam aksine, konunun sadece Yüce Divan’a aktarılmasını bekleyen, davanın sonucunu bile beklemeden bunu seçim öncesi bir ‘yüce kapan’ gibi kullanıp AK Parti’yi avlamaya çalışanların ekmeğine yağ sürecektir.”
‘Yüce Divan’ın tuzak olduğu gayet açık’
Havuz medyası olarak adlandırılan grupta yer alan A Haber televizyonu canlı yayınında “Yüce Divan tartışmasının stratejik hedefi Erdoğan’dır” diyen AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk’ü de es geçmeyen Bağış, son olarak Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz’in bugün yayınlanan ‘İrtica odağı’ tutmadı, ‘yolsuzluk odağı’ verelim’ başlıklı yazısını paylaştı.
Tayiz bu yazıda, “AK Parti’yi “irticanın odağı haline geldiği” suçlamasıyla mahkûm eden mahkeme, bu kez Yüce Divan’da işleteceği süreçlerle, alacağı kararlarla, AK Parti’yi “yolsuzluğun odağı haline” getirmeye çalışacak. 2007’de AK Parti’ye açılan kapatma davası ve yargılama sürecinin aynısı, bu kez “yolsuzluk davası”yla, Yüce Divan’da işletilecek; bunun bir tuzak olduğu gayet açık” diyor.