Türkiye ekonomisinin ezeli ve ebedi (inşallah olmaz) derdi ‘cari işlemler açığı‘ yani ‘döviz açığı‘ vermesidir. Özellikle yurdum iktisatçıları arasında, genel kabul görmüş bir ‘zırvaya‘ göre, Türkiye’de tasarruf açığı vardır, bu yüzden cari açık verilmesi kaçınılmazdır. Bilindiği gibi cari açık vermenin diğer adı ‘tasarruf ithal‘ etmektir. Cari açık vermenin yurt dışından tasarruf ithali olduğu ifadesi, en az Türkiye’de tasarruf açığı vardır ibaresi kadar ‘zırvadır‘. Çünkü bu ifade, birincisinin ayna simetriğidir. Yani bir totolojidir.
Türkiye ekonomisinin Osmanlı’dan beri cari açık (döviz açığı) vermesinin iktisadi ‘kök sebebi‘ ulusal para biriminin, olması gerekenden değerli tutulmasıdır. Pek tabii bu kök sebep öyle dallanmış budaklanmış, öyle türev sorunlar yaratmıştır ki; neredeyse kendisi görünmez hale gelmiştir. Bilinen adı ‘Türk Parasının Değerini Koruma‘ olan bu iktisat politikasının arkasında, egemen siyasi sınıf olan burjuvanın tercihi vardır.