Merkez Bankası (MB) başkanlığına Murat Uysal’ın yerine Naci Ağbal’ın atanması ve bunu takiben Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal medyadan istifasını açıklamasının ardından ekonomide politika değişimi beklentisiyle dolar/TL tarihi zirvelerinden geriledi.

İstifanın kabulüne ya da reddine ilişkin resmi bir açıklama bu sabah itibariyle yapılmamasına karşın bir Hazine yetkilisi istifa paylaşımının Albayrak’a ait olduğunu dün teyit etti.
Piyasalarda ekonomi politikalarında nelerin değişeceğini Albayrak’ın yerine gelebilecek yeni bakanı beklemeye devam ediyor.
Öte yandan başta Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan olmak üzere sürece siyasilerin yorumu ve yeni görevden alma/atamaların olup olmayacağı takip ediliyor.
Piyasanın dikkatle izlediği Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ilk açıklamasını bu sabah yaptı. Açıklamada, PPK’ya kadar mevcut durum gözden geçirileceği, oluşacak veri ve değerlendirmelerle gerekli politika kararları alınacağı vurgulandı.
Bankacılar bu hafta küresel gelişmelere rağmen piyasalarda lokal gelişmelerin ön planda kalmasını bekliyor.
Dolar/TL MB’nin piyasaların beklentilerini karşılayamayan adımları ve ABD seçimleri kaynaklı küresel fiyatlamalarla cuma günü 8.58 ile rekor kırmış, avro/TL’de 10.19 seviyesine çıkmıştı.
Dolar/TL hafta sonu 8.58 tarihi zirvesinden 8.3’e kadar geriledi. Düşüş Albayrak’ın istifasının hemen ardından yaşandı. TL’nin değer kazancı illikit piyasada yüzde 2’yi aştıktan sonra kur bu sabah ilk işlemlerde saat 10:18’de 8.20 seviyesinde işlem gördü. Öğlen saatlerinde 8.1’in altını gören kur, saat 12:43’te 8.11’den işlem gördü.
Liranın dolar karşısındaki son üç yıldaki değer kaybı yüzde 55 civarında. Bu verilere göre 22 gelişmekte olan para birimi değerlendirildiğinde lira açık ara en çok değer kaybeden para birimi konumunda. Liranın bu yılki kaybı ise yüzde 30 seviyesinde.
Ağbal görevi Uysal’dan devralmasının ardından cumartesi günü MB’nin mevcut yöneticileri ile yürüttüğü istişareler ardından dün de banka genel müdürlerinin de yer aldığı sektör temsilcileriyle görüşme yaptı.
Sektör yetkilisinden alınan bilgiye göre görüşmelerde makroekonomik gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Ağbal banka genel müdürlerinden beklentilerini ve yapılması gerekenlere ilişkin görüşlerini aldı.
Lirada MB’nin piyasa beklentilerini karşılamayan ekim ayı faiz kararından beri neredeyse her gün değer kaybı ve negatif ayrışma yaşanıyordu.
Bankacılar liradaki değer kaybı ve ayrışmayı, düşük faiz, yüksek enflasyon ve azalan rezervlere karşın devam eden dış finansman ihtiyaçları başta olmak üzere Türkiye’ye özgü risklere bağlıyorlardı. ABD seçimleri, jeopoolitik gelişmeler ve küresel piyasalar da sürece etki ediyordu.
MB’de beklenmedik ve hızlı yaşanan başkanlık değişiminin liradaki değer kaybı ve son dönemde bir çok adım atılmasına karşın bunlardan sonuç alınamaması neticesinde meydana geldiği değerlendirildi.
‘Çok önemli bir gelişme‘
Reuters’a konuşan bir bankanın hazine masası yetkilisi, şöyle konuştu: “Albayrak’ın istifasının kabul edilip edilmediği henüz net değil. AKP’den birçok yetkilinin istifanın kabul edilmemesi yönünde bir talebi de bulunuyor. Kabinede değişiklik olma ihtimalini gündemde. Bu kapsamda Erdoğan’ın ilk söylemi önemli. AKP’nin piyasa tarafından bilinen ve geçmiş adımlarıyla takdir edilen kredibilite sağlayacak belki de en güçlü isminin MB’ye başkan olarak atanması çok önemli bir gelişme.”
Yetkili şöyle devam etti: “Son dönemde düşük faiz politikası, MB’nin rezerv kayıpları, faiz politikasına ilişkin endişeler artık sürdürülemeyeceği bir noktaya gelmişti. Bir politika değişimi gerekiyor ve bekleniyordu ya da lira çok daha fazla değer kayıpları yaşanacak ve belki de siyasete yansıyacak bir süreç başlayacaktı. Politika değişimi net olmasa da bu hafta sonu siyasi değişim yaşandı.”
Aynı Hazine yetkilisi, dün banka müdürleriyle düzenlenen toplantıda Ağbal’ın ekonomideki gelişmeleri dinlemiş olması önce piyasanın görüşlerini alacağı ardından istişarelerle birlikte ilk adımlarını atacağını gösterdiğini söyledi.
Albayrak, görevinden istifa etmeden önceki son açıklamasında döviz kurunda beklentinin çok üstünde bir dalgalanma yaşanmadığını, dolara müdahalenin de henüz düşünülmediğini söylemişti. Albayrak dövizi faiz üzerinden baskılamanın mümkün olduğunu ancak faizi yükseltmenin tercih edilmediğini de belirtmişti.
Son dönemde rekabetçi lira söylemiyle birlikte uygulanan politikalar yabancı yatırımcıların portföylerinde sert azalışların yanında kamunun 2019’dan beri 130 milyar dolara yaklaşan döviz arzı ile sonuçlandı.
Buna karşın liranın getirisini yeterli görmeyen lokal yatırımcılar bu yıl döviz ve altın cinsi mevduatlarını 27.4 milyar dolar artırmış durumda.
Yabancı yatırımcılar Türk hisse senetlerinde yılbaşından beri 5.8 milyar dolar satış yaptı. Yıllarca lira cinsi iç borçlanma piyasasında yüzde 20-25 ağırlığa sahip yabancılar bugünlerde bu oranı yüzde 3’lere kadar düşürmüş durumda. DİBS’de bu yıl yabancı çıkışı 7.6 milyar dolar.
Dolayısıyla hem lokal hem yabancı yatırımcılar liraya güvenmekten şu an uzak. Bu nedenle piyasalar yaşananlar değişimlerin politikalara yansımasını izliyorlar.