NUR BANU KOCAASLAN
nurbanukocaaslan@diken.com.tr / @nurkocaaslan
‘Ankara katliamı’nda hayatını kaybedenlerden HDP Giresun milletvekili adayı Abdullah Erol ve Barış Anneleri’nden Meryem Bulut’un cenaze töreni, ‘Şehit namırın (Şehitler ölmez)’, ‘Katil Erdoğan’, ‘Katil devlet hesap verecek’ sloganlarına kentin semalarından geçen savaş uçaklarının gürültüsü eşlik ederken gerçekleştirildi.
Yeniköy Mezarlığı’ndaki cenaze töreninde yüzlerce Diyarbakırlı vardı. Kentin Sur ilçesinde ise sokağa çıkma yasağı devam ediyordu, sivil ölümleri haberleri gelse de sayı netleşmiyordu.
‘Hissetmiyorlar’
Mezarlıktaki kasvetli hava sık sık ağıtlarla kesildi. Cenaze törenine katılan yurttaşlar sorumlu gördükleri hükümete karşı öfkenin yanı sıra Türkiye’nin batısı tarafından ‘acıda yalnız’ bırakıldıklarına da inanıyor. Ankara’daki patlamadan yara almadan kurtulan ismini vermek istemeyen bir Diyarbakırlı kadın, bunu “Buranın acısını anlamıyorlar. Birebir yaşamadıkça olmuyor. İzlemek ayrıdır, yaşamak ayrıdır. Hissetmiyorlar” sözleriyle ifade etti.
Anlatımına göre, patlama olduğu esnada meydandaki altgeçidin yakınındaydı. Orada gördüklerini, ‘hayatta olduğu müddetçe unutmayacağı’nı, zaten kendini kaybettiğini ve sadece bağırdığını anlattı.
‘Keşke o manzarayı görmeseydim‘
Patlamanın görgü tanığı, sesi titreyerek şunları söyledi: “Ben oradaydım. Bacağı kopan bir kızı gördüm. Ona yardım edeyim derken bir döndüm arkama, patlama yerini görünce kendimi kaybettim. Sadece bağırıyordum. Artık kimseye yardımım olmadı. Ben altgeçidin oradaydım. Sarsıntıyla önce gittik ama döndüm. Keşke dönmeseydim, keşke o manzarayı görmeseydim. Hayatta olduğum sürece o manzarayı unutmayacağım. Bize bunu yaşatan da AKP zihniyeti. Travmadır bu. Hastanelere koşuyorduk o gün. Bindiğimiz taksinin şoförü ‘Ne malum o bombaları sizin atmadığınız’ dedi. ‘Sizin gibi zihniyetler yüzünden katliamlar da devam edecek’ dedim. Yine topu Kürtlere atıyorlar.”
Oraya yalnız gitmiş, üç çocuğunu ve eşini evde bırakarak. “Herhalde Ankara’da da başımıza bir şey gelmez” demiş ancak ekliyor: “Demek ki yanılmışız. Onlar için her yerde tehdit unsuruyuz demek ki. Kürt halkına böyle bakıyorlar demek ki. Biz bunları gördükçe konuşmak istemiyoruz. AKP düzeninden bıktık. Can vermekten bıktık. Bunları görmekten bıktık.”
Yine de son sözleri: “Ölümüne barış diyoruz. Bizi öldürüyorlar ama biz yine de barış diyoruz.”
‘Sadece Diyarbakır’la bitmiyor, İzmir’in ses vermesi gerek’
Bir grup siyah yas kıyafetleri içindeki insanın yanına yaklaşınca kamu görevlileri olduklarını belirtip isim vermiyorlar ancak yine de konuşmak istiyorlar.
İçlerinden biri, “Şu anda çok öfkeliyiz, ne silahlarımız ne bombalarımız vardı. Sadece barış bayraklarımız vardı orada ve yok ettiler bizi. Gözlerimizin önünde yüzlerce arkadaşımız yaralandı ve öldü. Öfkemiz artık son raddeye geldi. Biz bunu hak etmiyoruz. Türkiye’nin bizi duyması gerekiyor artık. Güneydoğuda bir şeylerin olduğunun farkına varmaları gerekiyor. Artık Türkiye halklarının bir şey yapması gerekiyor. Barışı hep birlikte haykırırsak barış gelir” diye başlıyor söze.
Bir diğeri “Diyarbakır’la, Cizre’yle, Silvan’la olacak iş değil, İzmir’in, Muğla’nın, Karadeniz, İç Anadolu’nun da ‘barış’ diye haykırması gerek” diyor.
Aynı kadın sözlerine şöyle devam ediyor: “7 Haziran’dan sonra bu bölgenin halkı barışa en çok inandığı dönemde yoğun saldırılara maruz kaldı. Her gün bir cenazedeyiz, taziyedeyiz, yastayız ve bu yas artık öfkeye dönüşüyor. Buradan bakınca destek bulmuyoruz. Bizi görmediklerini düşünüyoruz, öldükçe sosyal medyadan keşke hepsi ölseydi dediklerini, ‘Hepsi zaten terörist’ dediklerini görüyoruz. Kürt halkı olunca ‘ama’lar ortaya çıkıyor. ‘Ama’lar yok olursa eğer biz barışı hep birlikte inşa edeceğiz.”
‘Buraya gelsinler’
“Umudunuz var mı?” sorusuna ‘Batıdaki gençlerden umudum var” cevabını veriyor ve ekliyor: “30 yıldır gerilla da ölüyor, asker de ölüyor ve bitmiyor. Bilmiyorlar ki bu mücadele öldürdükçe daha da büyüyecek. Biz belki gençler sosyal medyadan desteği görebiliyoruz. Ama buradaki anneler görmüyor, onların da görmesi lazım. Buraya gelmeleri gerekiyor. Buraya gelin. Destek için. Devletin korktuğu zaten bu; halkın barış diyerek bir araya gelmesi.”
Diyarbakır’ın 10 cenazesi olduğunu hatırlatıyorlar. Arkadaşı sözü devralıyor: “Diyarbakır’da HDP mitingini bombaladılar, suçlu bulunamadı, üstü örtüldü. Suruç’ta da aynı şey oldu. Ankara’nın bunun devamı olduğunu düşünüyoruz. ‘Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık’ demekle olmuyor. Artık iş Kürtlükten çıktı, Kürdü de ölüyor, Lazı da, Arabı da, Giresunlusu da Denizlilisi de. Bütün Türkiye’nin ses vermesi gerekir çünkü artık hepimiz birlikte ölüyoruz.”
‘Şu an hiç güvende değiliz’
Yanlarındaki orta yaşlı Diyarbakırlı erkek yaşanan katliamlara bir cevap arıyor: “Sürekli bizi öldüren kişiler Adıyaman’dan çıkıyor. Kim bunlar, kimler yönlendiriyor? Kampları mı var, kimin nesiler bunların ortaya çıkması lazım. Suruç’ta, Diyarbakır’da Adıyaman’da çıkmıştı. Devlet tarafından mı yapılıyor, kampları mı var, nedir öğrenmek istiyoruz. Benim gibi bir kişiyi alıyorlar. Buydu diyorlar. Başbakan çıksın konuşma yapsın, sizi öldüren budur desin.”
“Daha da öleceğiz merak etmeyin. Şu anda buradayız ama hiç güvende değiliz, korkunç tehlike altındayız. Her an bir şeyler olabilir. Can güvenliğimiz yok” dese de, “Ona rağmen geleceğiz. Ölen arkadaşlarımızdan daha iyi değiliz” diye ekliyor.
‘Uçaklar bize verilen mesajdır’
Kalabalık cenaze namazlarının ardından Barış Annesi Meryem Bulut’un cenazesi torununun yanına defnedilmek üzere Batman’a gönderilirken, Erol’un cenazesi sloganlar eşliğinde omuzlarda defnedileceği yere taşınıyor.
Defin işlemi yapılırken konuştuğumuzu gören orta yaşlı bir Diyarbakırlı adam giriyor söze, eliyle gökyüzünü gösteriyor: “Bu saldırıyı T.C. devletinin karakterinden ayrı ele almak çok yanlıştır. Türkiye’ye yaşatılan bu acılardan sonra hala bu uçakların semalarda uçması bize verilmek istenen mesajdır. Ama yine de tarihin her devrinde hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir. Mutlaka barış gelmiştir. Neden kan dökülüyor? Canları veren biziz, falan filan canları verdik diye size de o acıyı yaşatmak istemiyoruz. Yine de barış diyoruz.”
* P24 Seçim Turu kapsamında gerçekleştirildi.