• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Demirtaş'tan 1000 mektup: Beni desteklemeseniz bile adaletten yana olun 

07/09/2017 20:41

HDP’nin tutuklu eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, akademi, hukuk, medya, siyaset ve sanat dünyasından 1000 kişiye mektup gönderdi: “Benim ve partimin görüşlerini, siyasi çalışmalarını desteklemeseniz bile hukuktan ve adaletten yana vicdanlı bir tutum sergilemenizi diliyorum.”

Fotoğraf: DHA


HDP lideri mektubunda, milletvekili yargılama ve tutuklamalarıyla ilgili sürecin hukuki boyutuna dair bilgi ve değerlendirmelere yer verdi.

Süreci yedi maddede anlatan Demirtaş’ın mektubu şöyle:

“1. Milletvekili için Anayasa tarafından öngörülmüş iki farklı koruma müessesesi vardır. Bunlardan birincisi, Anayasa’nın 83/1 Maddesi’ndeki ‘Mutlak Sorumsuzluk’ müessesesidir. Buna göre milletvekilleri TBMM’de söyledikleri sözlerden ve bunları dışarıda tekrarlamaktan asla sorumlu tutulamazlar. Milletvekilliği sona erse bile sorumsuzluk yaşam boyunca devam eder.

Bizim hakkımızda düzenlenen fezleke ve hazırlanan iddianamelerin neredeyse tamamı bu kapsamdadır. Örneğin benim hakkımdaki iddianamelerin büyük çoğunluğu TBMM’de yaptığım ve dışarıda tekrarladığım konuşmalardan ibarettir. Ancak savcılıklar ve mahkemeler meselenin bu yönünü araştırmaya bile gerek duymadan hakkımızda dava açıp tutuklama kararı verdiler. Oysa Anayasa’ya göre bırakın tutuklamayı, hakkımızda soruşturma bile yürütülemez.

2. Milletvekili hakkındaki ikinci mekanizma ise Anayasa’nın 83/2 Maddesi’nde düzenlenen ‘Dokunulmazlık’ müessesesidir. Bu maddeye göre milletvekilinin konuşmaları ve sözleri dışında kalan fiil ve eylemleri güvence altına alınmıştır. Milletvekilinin suç teşkil eden fiil ve eylemlerinden yargılanabilmesi için dokunulmazlığın dönem sonuna kadar veya yargılama sonuna kadar kaldırılmış olması gerekir. Oysa 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıkların kaldırıldığına dair Anayasa’ya konulan Ek 20. Madde ile dokunulmazlıkların 20 Mayıs 2016’dan önceki soruşturmalar için kaldırıldığı, o tarihten sonra ise bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarının olduğu gibi devam edeceği kabul edilmiştir.

Burada vahim bir hata yapılmıştır. Dokunulmazlıklar ileriye, dönem sonuna kadar değil, geçmişe doğru kaldırılmıştır. Yani şu anda dokunulmazlıklar hem vardır, hem yoktur. Biz tutukluyuz, ama dokunulmazlıklarımız devam ediyor gibi garip bir durum ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla yargı makamlarının, yargılama esnasında dokunulmazlığı devam eden bir milletvekilini yargılaması gibi ciddi bir ihlal ortaya çıkmıştır.

Örneğin biz cezaevinde ya da mahkeme salonunda herhangi bir suç işlesek, hakkımızda soruşturma bile açamayacaklar. Sadece hakkımızda dokunulmazlığın kaldırılması için fezleke düzenleyip, TBMM’ye göndermeleri gerekecektir. Dolayısıyla biz dokunulmazlıklarımızın kaldırılmadığını ve yargılanamayacağımızı iddia ediyoruz. Yargılansak bile dokunulmazlıklarımız devam ettiği için hakkımızda hiçbir yargılama tedbirinin uygulanamayacağını söylüyoruz.

3. Dokunulmazlıklarımız 20 Mayıs 2016’da kaldırıldı. O tarihte biz bu taraflı ve adil olmayan yargının bizi hukuk çerçevesinde yargılayamayacağını, yukarıda belirttiğimiz 1. ve 2. maddelerdeki gerekçeler nedeniyle yargılanmamızın mümkün olamayacağını belirterek ifade vermeye gitmeyeceğimizi duyurduk. Biz asla ‘Yargıyı tanımıyoruz ve meydan okuyoruz’ demedik. Hükümet çevreleri ise yargıya herkesin güvenmesi ve herkesin bu bağımsız yargıya hesap vermesi gerektiğini belirttiler.

Aradan iki ay geçti ve 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Bu bağımsız ve tarafsız dedikleri yargının yaklaşık 4500 üyesi terör örgütü üyesi olmak gerekçesiyle bizzat hükümet tarafından görevden alındı. Yani açıkçası, 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıklarımızı kaldırarak bizleri FETÖ yargısının önüne attılar. Her ne kadar bunlar şu anda görevde olmasa bile, bunların hazırladıkları fezleke ve iddianameler ile yargılanıyoruz. Şimdi de AKP yargısının baskısı ve basıncı altında yargılanmamız devam ediyor.

4. Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilinin tutuklu yargılanmaması gerektiğine dair açık içtihadı hem yerel mahkemeler hem de bizzat bu kararı veren Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça ihlal edilmektedir. (bkz. AYM Balbay Kararı)

5. 4 Kasım 2016’da, gece yarısı evimize baskın yaptırarak bizi gözaltına alıp tutuklayacak kadar aceleci olan yargı, aradan 10 ay geçmiş olmasına rağmen halen yargılanacağımız mahkemeyi ve duruşma gününü belirlememiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere, acilen tutuklanmamız yargının değil, siyasetçilerin ihtiyacına binaen yapılmıştır.

6. Anayasamıza göre milletvekilleri, haklarında kesinleşmiş hüküm olsa bile cezaevine konulamaz. (Anayasa 83/3 Md.) Ancak milletvekili sıfatının sona ermesiyle birlikte hüküm infazına başlanabilir. Düşünün ki, milletvekillerinin yasama görevleri, seçme-seçilme hakları ihlal edilmesin diye, Anayasamız kesinleşmiş bir hükmün infazını bile milletvekilliğinin düşmesinden sonraya bırakılmasını emrediyor. Oysa bizler sorumsuzluk kapsamına giren konuşmalarımız nedeniyle 10 aydır tutukluyuz.

7. HDP’ye yönelik yargısal ihlal milletvekilleriyle sınırlı değildir. 85 belediye başkanı ve aralarında Parti Meclisi üyeleri, il-ilçe yönetim kurulu üyelerinin de olduğu 2 binden fazla arkadaşımız son bir yılda tutuklanmıştır. Bu da HDP’ye yönelik sistematik bir siyasi tasfiye operasyonunun en önemli göstergesidir. Bunlar hukuki tutuklamalar değil, siyasi görüşlerimiz nedeniyle zorla alıkonulmadır. Ve TCK’nın 77. Maddesi’nde düzenlenen ‘insanlığa karşı işlenen suçlar’ kapsamında zamanaşımına da tabi olmayan vahim suçlardır.

Bu bilgilendirmeyi göz önünde bulundurarak, HDP’ye yönelik yargılama süreçleri hakkında hukuksal değerlendirme yapmanızı, benim ve partimin görüşlerini, siyasi çalışmalarını desteklemeseniz bile hukuktan ve adaletten yana vicdanlı bir tutum sergilemenizi diliyorum. Selam ve saygılarımla…”

Demirtaş’tan çağrı: Tüm demokrasi güçleri CHP’nin ‘Adalet Kurultayı’na katılmalı

‘Aranan mahkeme bulunamıyor’: Demirtaş’ın dosyası iade edildi

Uyuşmazlık: Dava dosyası ortada kalan Demirtaş tahliyesini talep edecek

Demirtaş’ın mesajı: Erdoğan ve Bahçeli’nin toplamı Türkiye değildir

Demirtaş’tan kendisine ‘terörist’ diyen Erdoğan’a 60 bin liralık tazminat davası

HDP şikayetçi: Demirtaş’ı ‘terörist’ ilan eden Erdoğan’ın beş yılla yargılanması istendi 

HDP, ‘terörist’ sözünü Erdoğan’a ‘misliyle’ iade etti: Sorsanız herkes terörist!

Demirtaş’tan kendisine ‘terörist’ diyen Erdoğan’a: O hakareti aynen iade ederim

Kılıçdaroğlu’ndan Demirtaş’a ‘terörist’ diyen Erdoğan’a: Kendini yargı yerine koyuyor

HDP’den Erdoğan’a: Tarih kimin terörist olduğunu gösterecek

Demirtaş’ı ‘terörist’ ilan eden Erdoğan’a Twitter’dan: Demirtaş bizleriz

Erdoğan, Demirtaş için ‘hükmü kurdu’: O söylediğiniz kişi bir terörist

Kategori:Aktüel

SON HABERLER

Bürokratların imzasını taklit edip diploma basan 58 kişi yakalandı

Bürokratların elektronik imzasını taklit ederek diploma basan 58 kişi gözaltına alındı.

Ergenç ve Kocaoğlu'na yalan tanıklıktan hapis cezası

Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’na menajer Ayşe Barım soruşturmasında ‘yalan tanıklık’ yaptıkları gerekçesiyle hapis cezası verildi.

KKM'de düşüş sürüyor: 600 milyar liranın altında

Kur Korumalı Türk lirası Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) geçen hafta 29 milyar 799 milyon lira azalarak 596 milyar 88 milyon liraya düştü.

BM: 1,5 milyon Suriyeli bölgesine geri döndü

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nden (UNOCHA) direktör Edem Wosornu’nun açıklamasına göre Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından 1,5 milyon Suriyeli bölgesine geri döndü.

Zehra Kınık hakkında 15 yıla kadar hapis istemi

Savcılık, ölümlü kazaya karışan ve tutuksuz yargılanan Zehra Kınık’ın 15 yıla kadar hapsini istedi.

'Sarraf davası'nın yargıcı: Çağlayan'la davanın seyri değişti, Halkbank öne çıktı
Müfredattan seçmeler: Örtünmek farz oldu, kadının itibarı arttı

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 761 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Korkut Boratav: ABD emperyalizminin yeni yüzyılda saldırganlaşması, dolar hegemonyasını zayıflattı

Zafer Arapkirli: İlhan Şeşen'in dediği gibi iktidar açısından 'Benim Aklım Başımda Değil'e çok kolay bağlayacaksınız siz de…

Zeynep Aktaş: Enflasyonun üzerinde getiri sağlayanlar yatırımcıların dikkatini çekiyor

Erdal Sağlam: Var olan güvensizlik büyüyor

Burcu Aydın: Bu, temmuzda asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında bir artış öngörülmediği anlamına geliyor

Kansu Yıldırım: CHP'li ve DEM Parti'li yerel yönetimlerin üzerinde tam denetim sağlamak hedefleniyor

Sefer Levent: 30 çalışandan biri artık motokurye

İbrahim Kahveci: O da ne? Köprü hala müteahhitte….

Deniz Zeyrek: Akılları fikirleri cinsellik

Esfender Korkmaz: Sorunların nedenlerinden biri de IMF ile gelen dalgalı kur politikası

Çiğdem Toker: Şimşek programının bir uluslararası toplantılarda görünen yüzü var, bir de kayda girmeyen yüzü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×