BURCU KARAKAŞ
Müzisyen Değer Deniz’in öldürülmesine ilişkin görülen davaya bugün devam edildi.
Değer Deniz, 5 Mayıs 2015’te İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde katledilmiş, önce bir hırsızlık vakası olarak kayda geçen cinayetin bir cinsel saldırı sonucunda işlendiği ortaya çıkmıştı.
Karar duruşması olması beklenen dava, 27 Nisan’da görmeye devam edilecek.
Sanıktan aynı iddia
Bugünkü duruşmada mahkeme başkanı, sanık C.M.’nin ek savunma talep ettiği dilekçeyi okudu. Kekeme olduğunu iddia eden sanık, mektubunda Değer Deniz’in ‘sevgilisi’ olduğu iddiasını savunmaya devam etti: “Kekeme olduğum için kendimi ifade edemiyorum. Kendimi ifade edemediğin için yapmadığım eylemlerle suçlanıyorum. Tecavüz eylemini yapmadım. Benim Değer’le ilişkim vardı. Bir anlık sinirle yaptım. Adım tecavüzcüye çıktı efendim. Daha 18 yaşındayım, burada geleceğim söz konusu. Değer benim kız arkadaşımdı. Tecavüz için eve girmem efendim. Parasıyla işimi görürdüm. Allah inşallah Değer’le ilişkim olduğuna dair kanıt gösterir.”
Avukat Hülya Gülbahar, sanığın savcılığa verdiği ifadelerinin hiçbirinde kekeme olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, mahkemeyi yanılttığını savundu.
Mahkeme başkanı, duruşmaya beyaz gömlek ve siyah yelekle katılan sanığın sorularına cevap vermemesine, “Hiç mi konuşamıyorsun oğlum” sözleriyle tepki gösterdi.
Sanık C.M., mahkemede dinlenmesini istediği tanıklar olduğunu ileri sürdüyse de daha sonra bu talebinden isimlerini ve adreslerini bilmediği için vazgeçti. Müşteki avukatları da tanık talebine, “Her celse bir tanık uyduruyor” diye isyan etti.
Kardeş Deniz: Ne tarz işkenceler yaptığını öğrenmek istiyorum
Değer Deniz’in kardeşi Orhan Deniz, sanığın yalan ifadeler kullandığını ifade ederek, “Kız kardeşime 40 dakika boyunca işkence yapıldığını düşünüyorum. Ne tarz işkenceler yaptığını öğrenmek istiyorum” dedi. Avukat Hülya Gülbahar da otopsi raporuna değinerek, “Cinsel organında kanamalı sıyrık olduğu belirtilmiştir. Olay yerinde bir parfüm şişesi bulunmaktadır. Bunu işkence aleti olarak kullanıp kullanmadığı sorulsun” dedi. Sanık, ‘konuşamadığını’ gösterircesine bir parça kağıda “Hayır” diye yanıtını verdi.
Avukat Selin Nakıpoğlu da duruşmada söz alarak, “Sanık cezaevinde öğrendiklerini söylüyor. Trajikomik aşk hikeyesi anlatıyor. Ayrıca ölüye karşı hakaret suçu işliyor. İyi hal ve haksız tahrik indirimlerinden yararlanmamasını talep ediyoruz” dedi.
Savcının indirim talebi yok
Savcı Mustafa Balaban, iyi hal ve haksız tahrik indirimi talep etmediği mütalaasında sanığın ‘eziyet çektirerek kasten öldürme’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘yağma’ suçlarından yargılanmasını istedi.
Gelecek duruşma, 27 Nisan’da görülecek.