Adana’da, beş aylık doğan ve öldü sanılıp defnedilmek üzereyken ağlamasıyla yaşadığı anlaşılan bebeğin ailesi bir yandan yaşadıkları şoku atlatmaya çalışırken bir yandan hastanede yaşam savaşı veren bebeklerinden gelecek güzel haberi bekliyor: “Çocuğumu kendi elimle canlı canlı gömecektim.”
![](https://www.diken.com.tr/wp-content/uploads/2022/01/20220105-melek-hasan-sert-aa.jpg)
AA’ya konuşan 34 yaşındaki baba Hasan Sert dört gün önce başlarına gelen olaya hala inanamadıklarını söyledi.
Seyhan Devlet Hastanesi Marsa Kadın Hastalıkları ve Doğum Ek Hizmet Binası’nda ölü olarak dünyaya geldiği belirtilen bebeğini defnetmek için gittiği Yüreğir ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Herekli Mahalle Mezarlığı’na yaklaştığı sırada ağlama sesini fark ettiği anları unutamadığını dile getiren baba Sert, o günden bu yana gözüne uyku girmediğini anlattı.
Bebeği hastaneden kefenin ve poşetin yanı sıra bir de cenaze torbasının içerisinde teslim aldığını anlatan Hasan Sert, şöyle devam etti: “Köye geldim. Cenazeyi define götürürken, çocuğun ağlama sesiyle açtım torbayı, ne elim ayağım tuttu, ne başka bir şey. İlk önce inanmadım, ondan sonra aynı sesi çıkarttı, besmele çektim ve açtım. Açarken de üçüncü sesi de getirdi çocuk. Fermuarı, kefeni, poşeti açtım. Poşeti açtım ama çocuğa bir şey olur mu diye kıyıp da çıkaramadım poşetin içinden. Kucağıma koydum 112’yi aradım, durumu anlattım. Yolumu tarif ettim. Ceketimi çıkardım ona sardım, ilk gördüğüm anda kaloriferi sonuna kadar açtım, ‘Çocuk üşümüştür, muhakkak üşümüştür’ dedim. 112’yi beklemeye başladım. O an 112’yi nasıl aradığımı şu an dinlemek isterim, hatırlamıyorum.”
Bebeğinin yaşadığını anladığı anda arabada sürekli onunla konuştuğunu aktaran Sert şunları söyledi: “Yemin ettim ya ah kalmayacak. Allah ya bir şekilde sesini duyurdu bana ama yemin ettim ahı kalmayacak o çocuğun. Cumhurbaşkanımızdan da bu konuda yardım istiyorum. O çocuğun ahı kalmasın. Ya o poşetin içerisinde çocuğun çektiğini ya benim çektiğimi… İnşallah bir ihmal yoktur ve onların da canı yanmasın ama ihmal varsa benim canımın yandığı kadar onlarınki de yansın.”
Sert, evde eşinin, kendisinin ve diğer iki çocuğunun durumunun kötü olduğunu ve psikolojilerinin bozulduğunu belirtti.
‘Ben canlı canlı çocuğumu kendi elimle gömecektim’
Öldüğü söylenen bebeklerinin hastanede tedavisinin sürdüğünü dile getiren Sert, “O poşetin içerisinde normal bir çocuk bile yaşayamazdı, yaşadı, ‘Ben savaşıyorum’ diyor. Ne sevinebiliyoruz çocuğum yaşadı diye, canlı canlı gömecektik bir de onu düşünüyorum. Ben canlı canlı çocuğumu kendi elimle gömecektim” dedi.
Sert, çocuğunun hastanede kendilerinin de dışarıda bir savaş verdiğini ve bu nedenle adını da ‘Savaş’ koyacaklarını söyledi.
‘Yüzünü, elini, ayaklarını çok merak ediyorum’
Anne Melek Sert de tek dileğinin çocuğumun sağlıklı bir şekilde yaşaması olduğunu dile getirdi.
Doğumda bebeğinin yüzünü hiç görmediğini sadece kafasını arkadan ve belini gördüğünü söyeyen Sert duygularını şöyle anlattı: “Çok merak ediyorum. Yüzünü, elini ayaklarını çok merak ediyorum. Herhalde onu ilk gördüğümde ağlarım, kalbim titriyor. Çok şükür hayatta, kucağıma alacağım günü bekleyeceğim. Allah sağlıklı uzun ömürler versin. Çok büyük bir mucize, hastanede, ‘İki saatten fazla yaşamaz’ denildi, dört gündür hayatta çok şükür.”
2 Ocak’ta yaşanan olayla ilgili Adana başsavcılığı soruşturma başlatmış, ihmali olanların tespiti için talimat verilmişti.