• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Davutoğlu’ndan Dündar ve Gül’ü hapisten çıkaracak itiraf

24/02/2016 21:40


 


Kadri Gursel kelle sbKADRİ GÜRSEL

[email protected]

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Katar merkezli El Cezire televizyonunun Arapça kanalına mülakat verirken bam teline basan bir soru üzerine, Suriye’de oluşmasında önemli hisselerinin bulunduğu yıkım ve insani felaket ve cihatçılar sorunu hakkında bariz itiraf anlamına gelen bir cevap vermiş…


Tarihe geçecek nitelikte

23 Şubat Salı günü yayımlanan söyleşi sırasında El Cezire muhabiri Cemal el Şayyal’ın yönelttiği kışkırtıcı soru şöyle: “İran ve Rusya’nın eylemleriyle karşılaştırdığınızda Türkiye ve müttefiklerinin, NATO’nun, Suudi Arabistan’ın eylemleri çok hafif kalıyor. Türkiye ve diğer ülkelerin Suriye halkını desteklemek üzere müdahil olmaları için ne gerekiyor?”

Suriye’de yaşadıkları iflası gazetecinin niyetinden bağımsız olarak akla getiren bu soru karşısında  Davutoğlu’nun duygusal bir reaksiyona kapılarak, başarı namına bir şeyler bulup arz etmeye kendisini zorladığını hissediyoruz.

O zaman da Suriye’de işledikleri büyük günah ve kabahati dolaylı yoldan ikrar etmekten başka bir şey yapmamış oluyor.

İşte Davutoğlu’nun cevabı: “Eğer Suriye halkına Türk desteği yoksa kendilerini nasıl savundular? Halep’i savunabilirler miydi? Eğer bugün gerçek Suriye ılımlı muhalefeti varsa, bu Türkiye’nin sayesindedir. Eğer bugün rejim ülkenin tüm topraklarını kontrol edemiyorsa, Türkiye’nin ve diğer bazı devletlerin sayesindedir. Eğer geçen hafta Rusya’nın Daeş’i hedef almadan Tel Rifat, Halep ve Azez’e 500 uçuşla yaptığı ağır bombardımana rağmen Suriye halkı hala orada ve topraklarını savunuyorsa, bizim desteğimiz sayesindedir. Bu desteğe devam edeceğiz.”

Davutoğlu’nun bu sözleri tarihe geçecek nitelikte…

Bu ifadeler, Ankara’daki zevatın Suriye’de yaşanan ve daha da yaşanacak korkunç trajedideki meşum rolünü kayda geçiriyor.

‘Suriye halkı’ derken…

Mesela, “Rejim topraklarını kontrol edemiyorsa bizim sayemizdedir” diyebilen Davutoğlu, o kontrol dışı topraklarda olan bitenin sorumluluğunu zımnen üstlenmiş olmuyor mu?

Suriye rejiminin kontrol edemediği toprakları Ankara’daki romantik, hayalci ve İslamcı zevat sayesinde bugün kim kontrol ediyor?

En başta, tüm dünyanın gözünde terörist olan IŞİD. Sonra, dünyanın ‘IŞİD’e karşı güvenilir müttefik’, kendilerinin ise ‘terörist’ dediği PYD-YPG. Ve El Kaide’nin Suriye şubesi El Nusra… Selefi cihatçı Ahrar’uş Şam. Bir de Ankara’nın müttefiki Vahhabi monarşisinin geçen aralık sonunda Riyad’da toparladığı, irili ufaklı radikal İslamcı silahlı gruplar.

Davutoğlu’nun ‘Suriye halkı’ rumuzunu kullanırken kastettiği Ahrar’uş Şam ya da El Nusra değilse bu sonuncular olmalı.

Dolaylı ikrar

Başbakan, “Türk desteği yoksa kendilerini nasıl savundular?” diye soruyor.

Rejimin Suriye topraklarının bir kısmını kontrol edemez hale gelmesine neden olmuş bir ‘Türk desteği’, herhalde YPG’ye karşı sınırın Türkiye tarafından üç gün boyunca topçu ateşi açılması değildi.

Burada ‘Türk desteği’ ifadesini kullanarak yıllara yayılmış bir olguyu ima ediyor Davutoğlu.

Başbakan’ın açmış olduğu mantık yolunu izlemeye devam edelim…

Madem tercihe şayan cihatçılar kendilerini ‘Türkiye sayesinde’ savunabildiler, bu savunma Türkiye’nin nesi sayesinde mümkün oldu?

Tabii ki gönderdiği silahlar sayesinde. Başka neyle olabilirdi ki?

Davutoğlu’nun El Cezire muhabirinin sorusuna verdiği cevap, Türkiye’nin çoktandır Suriye’deki savaşın açık bir tarafı haline geldiğinin ve bu ülkeye silah gönderdiğinin dolaylı ikrarıdır.

Dündar ve Gül için ne gerekçe kaldı?

O halde bu sözler Davutoğlu’nun ağızından çıktığı andan itibaren şu soruyu sormak hakkımız oluyor: Madem Davutoğlu Suriye’ye silah gönderildiğini ima etmekte ve bu sayede ılımlı muhalefet dediklerinin de kendilerini savunabildiğini övünerek anlatmaktadır, o halde bu gerçeğin haberini yaptıkları için askeri ve siyasi casuslukla, darbeye teşebbüsle ve terör örgütüne üye olmakla suçlanıp Silivri’ye atılan Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün daha fazla orada tutulmalarının rejim açısından artık ne gibi bir gerekçesi kalmış olabilir?

Davutoğlu’nun ima yollu da olsa gururla ve üzerine basarak anlattığı bir gerçeğin haberini bundan sekiz ay önce belgeleriyle yayımlayan Can Dündar ve Erdem Gül’e atılı suçlamaların zaten hiçbir hukuki değeri yoktu…

Davutoğlu’nun ifşaatından sonra artık bu suçlamalar siyasi önemini de yitirmiş olmalıdır.

Can Dündar ve Erdem Gül’e açılan siyasi dava siyaseten düşmüştür. Derhal serbest bırakılmalıdırlar.

 

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Kadri Gürsel

SON HABERLER

TikTok oyun piyasasında ‘büyük bir atağa’ hazırlanıyor

TikTok, oyun sektörüne adım atmak için Vietnam'da testler yapıyor. Hedef, … Devamı...

Rapor yazmak için incelediği dokuların mikroskobik görüntülerini ‘Pathart’la sanat eserine dönüştürüyor

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı … Devamı...

Avustralya’da ağaçlar artık iki kat daha hızlı ölüyor: ‘Olağan şüpheli’ iklim değişikliği

Avustralya'nın kuzeyindeki Queensland'de son 35 yılda ölen ağaçların oranı … Devamı...

Valilikten kampanya: Sigarayı bırakan dört kişiye çeyrek altın

Bilecik'te sigarayı bırakan dört kişiye çeyrek altın verilecek. AA'nın … Devamı...

‘Arılar insanların geleceği’ diyen veteriner uyardı: Türkiye’de kovan başına bal üretimi artmalı

 Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali … Devamı...

Soylu: Ülkesine dönen sığınmacı sayısı 502 bin

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkesine gönüllü olarak dönen sığınmacı … Devamı...

Elon Musk’a cinsel taciz suçlaması: İlginç bir meydan okumayla yanıt verdi

Elon Musk'ın sahibi olduğu SpaceX şirketinde bir uçuş görevlisine cinsel … Devamı...

Covid’den cep telefonuna, Bitcoin’den ‘çip’ iddiasına: Bill Gates her soruyu yanıtladı

Microsoft'un kurucusu Bill Gates, dünyanın en çok takip edilen sosyal … Devamı...

Yürüyemeyen zürafayı özel alçı imal edip ayağa kaldırdılar

ABD'deki San Diego Hayvanat Bahçesi'nin sakinlerinden 'Msituni' adlı zürafa … Devamı...

Plastik hakkında dört gerçek: ‘Durum ciddi, şirketler sorumluluk almalı’

Yeni araştırmalar insan vücudunda; kanda ve akciğerlerde mikroplastiğe … Devamı...

HDP’nin intiharı
Cansel’i hepimiz öldürdük

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1662 gündür hapiste

YAZARLAR

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

Yekta Kopan’ın özrü, Gezi’nin sızlayan kemikleri…

Dağhan Irak

Akrep’te Ay Tutulması

Neslihan Kazdal

Buluşalım artık!

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Tekrardan kaçın ama sakınma!

Mustafa Dağıstanlı

Onca insan ‘sivil ölüme’ mahkûmken toplumda huzur olacaktı, öyle mi!

Murat Sevinç

Zafer Partisi nedir, kimin işine yarar?

Dağhan Irak

GÜNÜN 11’İ

Esfender Korkmaz: Doların daha da artması kaçınılmaz

Nasuhi Güngör: Tehlikeli bulduğum bazı yaklaşımlara dikkat çekmek istiyorum

Barış Yarkadaş: Türkiye büyük bir kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya

Barış Pehlivan: AKP kulislerinde ‘tüzük yine esneyecek’ diye konuşuluyor

Kemal Öztürk: ‘Reis bir şey yapacak’

Yalçın Karatepe: Paranın değerini korumak için fazla bir alternatif kalmıyor

Burhanettin Duran: Mesele ‘fırsattan istifade pazarlık’ değil

Yücel Özdemir: NATO iş olsun diye üye sayısını artırmıyor

Figen Çalıkuşu: Terörist yetiştiren bir ticari şirket duydunuz mu?

Alaattin Aktaş: İkinci el konutları satanların amacı ne?

Necati Doğru: NATO-TOTO başladı

Çevre halkının çok sevdiği ayıyı öldüren polis açığa alındı

Mercedes dünyanın en pahalı arabasını sattı

Yer Kayseri: Mazgaldan çıkan hırsızın bekçilere yakalanması güvenlik kamerasına yansıdı

Rihanna doğurmuş

Siyah gelinlik ‘beyaz’ı geçti: Geçen yıl Google’da daha çok arandı

YouTube’da yeni özellik: Videoların ‘sıkıcı’ kısımları kolayca atlanabiliyor

Bakanlık uyardı: Koruma altındaki ‘penis bitkisi’ni koparmayın!

Kaderin cilvesi: Putin’in kızıyla ‘Zelenski’nin gizli aşkı

Uçakta dünyaya gelen bebeğe ‘doğum yerine uygun’ isim verildi

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi