Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri öncesinde ‘Kırmızı çigileri‘nin olmadığı savunsa da ‘siyasi ilkeleri‘ gereği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın makamının ve mekanının tartışma konusu olamayacağını söyledi.
Seçimlerin ardından ilk defa televizyona çıkarak TRT Haber’e konuk olan Davutoğlu, yeni hükümeti kurmak için hiçbir alternatifi dışlamadıklarını söyledi.
Halkın yine hükümeti kurma görevini AKP’ye verdiğini belirten Davutoğlu, “Bahçeli daha seçim akşamı bütün kapıları kapadı, HDP zira öyle. CHP, AKP dışında ‘Kapılar açık’ dedi. Biz ülke menfaatlerini parti menfaatlerinin önünde tutuyoruz. Halkımız müsterih olsun bu doğrultuda hareket edeceğiz. AKP koalisyonu yürütecek isimdir” dedi.
Kırmızı çizgi değil siyasi ve ahlaki ilkemiz var
Hiçbir alternatifi dışlamadıklarını ve kimseye kapıları kapamadığını söyleyen Ahmet Davutoğlu, “Siyasi ilkelerimiz var ama kırmızı çizgi ifadesini hiç kullanmadık. Bu ifade opsiyonları daraltır. Her türlü konuyu görüşmeye hazır olmak gerekir. Görüşürken bazı şeylere karşı olabilirsin ama baştan kapıları kapamayız. Bizim adımıza kimse kırmızı çigimiz olduğunu iddia edemez” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, diğer partilerin bütün yolları kapatıp, kendi aralarında da anlaşamaması halinde erken seçim yapılacağını de ekledi.
Halk bize başkanlık sistemine geçiş yetkisi vermedi
Halkın kendilerine başkanlık sistemine geçme yetkisi vermediğini söyleyen Davutoğlu, kırmızı çizgilerinin olmadığını savunmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı makamının ve mekanının tartışma konusu olmaması gerektiğini söyledi.
“Sistem değişmediğine göre artık taşların yerine otruması lazım” diyen Davutoğlu, “Hem Cumhurbaşkanımız, hem partiler için bu durum bir fırsat. Taşlar yerine otruduktan sonra herkes üzerine düşeni yaparsa koalisyon görüşmelerinde de rahat yol alırız. Cumhurbaşkanı müzakere sürecini yönetmez, yol açar” dedi.
Ahmet Davutoğlu, “Partiler ‘Cumhurbaşkanı şunu yapmazsa, görüşme yapmam’ diyerek yolu tıkamasın, kimse birbirine siyasi gol atmaya çalışmasın” diye de ekledi.
Nişantaşılılar şimdi HDP’ye hesap sorsun
Davutoğlu, HDP’yi ‘terör örgütü uzantısı‘ olarak ilan ettiği seçim kampanyasındaki ‘tartışmaların‘ da kendileri için bittiğini, halkın gönlüne girmek için herkesin elinden geleni yaptığını söyledi.
Buna rağmen HDP’yi hedef göstermeyi sürdüren ve oyların bir kısmını PKK’nın baskısıyla aldığını savunan Davutoğlu, “Artık şiddete dur demeleri lazım. HDP, Türkiye’nin en entelektüel ve burjuva kesminin yaşadığı Nişantaşı’nda bile yüksek oy oranına sahip. Şimdi o aydınların HDP’ye PKK’nın silah bırakması için baskı yapması lazım. Hala Nişantaşı’nda başka, Diyarbakır’da başka bir dil kullanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Biz olmasak HDP’liler şimdi dağda, bayırda olurlardı
HDP’nin AKP sayesinde söylem değiştirdiğini de ileri süren Davutoğlu, şöyle devam etti: “Ödünç oylarla liberal takılan HDP’liler biz olmasak şimdi dağda, bayırda, başka yerlerde olurlardı. Bu halde çözüm süreci sayesinde geldiler. Artık PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmazsalarsa, Kandil’e bitirin bu işi demezlerse Meclis’e ve aldığı oylara ihanet etmiş olur.”