
NEVŞİN MENGÜ
@nevsinmengu
Ahmet Davutoğlu cuma günü, cuma namazı sonrasında Beysukent’te yenice tutulmuş binada AKP’den istifa ettiğini açıkladı. Hiç de sürpriz olmadı. Böyle bir hamle bekleniyordu. İstifadan bir kaç gün önce DW’de ‘Bire Bir’ yayınına katılan Selçuk Özdağ, ekipçe bir araya gelerek istişare ettiklerini, ya istifa edeceklerini ya da ihraç edilmeyi beklediklerini söylemişti. Beklenen istifalar gerçekleşti. Davutoğlu ile beraber ihraçları istenen üç eski parlamenter ve iki il başkanı; Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ, Abdullah Başçı, Nedim Yamalı ve Selim Temurci istifa etti. Bunlar kameraların önünde edilen istifalardı. Aynı gün AKP’den aslında daha büyük bir istifa dalgası yaşandı. Medya notu isimli internet sitesi, istifa eden kişileri tek tek gece geç saatlere kadar paylaştı.
AKP’den kopan ve partileşme yolunda olan iki hareketle karşı karşıyayız. Davutoğlu şu anda kadrosuyla beraber süreci daha açık götürüyor. Babacan’ın hamleleri ise merakla bekleniyor. Hali hazırda bazı kamuoyu yoklamaları Davutoğlu’nun kuracağı partinin yüzde 3.5- 4 seviyesinde oy alabileceğini gösteriyor. Elbette henüz seçmene bir şey sormak için erken, zira daha ortada parti ya da partiler yok.
İtiraz ettikleri için dışlandılar
AKP’den ayrılan ve yeni yol arayan bu kadrolar için “Yıllarca sustular, tüm yanlışlara ortak oldular, şimdi ne yüzle ortaya çıktılar” diyenler var. Haklılık payları bir açıdan baki. AKP 2002’den 2019’a elbette bir günde gelmedi. Bugünün baskıcı politikaları ilmek ilmek örüldü, partinin tüm kadroları bundan bir ölçüde sorumlu. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor; bu isimlerin pek çoğu partide yanlış giden şeylere “Yanlış” dedikleri için ya yerlerinden edildiler ya da saf dışı bırakıldılar. Yani sussalardı, mükafat olarak bir yerlere bir şekilde atanırlardı.
Eski AKP Ankara il başkanı Nedim Yamalı, “Kim nereye aday olarak konacak, kim ne iş yapacak konusundan teşkilatlar tamamen saf dışı bırakılmış durumda, kapalı kutu saraydan karar çıkıyor. Kararları sadece aile veriyor” diye anlatmıştı. Tek adam ve etrafında kümelenen oligarşik yapı ile anlaşamayanların ekarte edildiği anlaşılıyor.
“Saf dışı kaldıkları için şikayetçiler, AKP’den ayrılmaları hiçbir şey değiştirmez diyenler” var. Anlaşılan bu isimler tam da parti iyicene marjinal bir uca savrulduğu için kendilerine bu yapıda yer bulamıyor. Bulabilseler, belki AKP zaten bu AKP olmayacaktı.
Yalılardan değil sokaklardan gelenler ayrılıyor
Bu iki yeni yapı ve bu yeni hareketler AKP için ne kadar ‘yıkıcı’ olacak, elbette onu zaman gösterecek. Ama Davutoğlu ile beraber hareket eden isimlere bakarken, bir iki şeyi not etmekte fayda var. Davutoğlu ile beraber hareket eden ekip içinde teşkilatı çok iyi bilen isimler var. Nedim Yamalı ve Selim Temurci eski il başkanları. Ankara ve İstanbul’da teşkilatı çok iyi biliyorlar, sokağı, seçmeni çok iyi tanıyorlar.
Mesela Davutoğlu’nun ardından istifa edenlerden AKP İstanbul eski il başkan yardımcısı Cihan Öztunç istifasını şöyle bir mektupla duyurmuş:
“22 yıl geçmiş, dile kolay. Çok şey yaşadık. gençliğimizin en aksiyonel yıllarını bu hareketin hizmetinde geçirdim. Açıkçası söylenecek her şey söylendi, konuşulacak her şey konuşuldu. Son zamanlarda partimle çok ciddi kopuşlar yaşadım. AK Parti’nin kuruluş ilkelerinden ayrılma sürecini içim kan ağlayarak izledim ve görevde olduğum dönemlerde gereken itirazları parti içinde yaptım. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu hocamızın genel başkanlık ve Başbakanlık’tan kirli siyasi bir operasyon ile el çektirilme sürecini hiçbir zaman içime sindiremedim.Gelinen nokta Gençlik Kolları İstanbul il yöneticiliği, Gençlik Kolları İstanbul başkan yardımcılığı, Anakademe il yöneticillği ve İstanbul il başkan yardımcısı olarak 15 yıldır aralıksız hizmet ettiğim AK Parti ile aramızda kalan son bağ olan üyelik bağını sonlandırıyor, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu hocamız ile birlikte değerlerimize bağlı kalarak yeni bir siyasi dönemi inşa etmek üzere AK Parti’den istifa ediyorum.”
Gezi eylemleri sırasında bıçaklanan Abdullah Başçı da istifa edenlerden. Bunlar yalılardan değil sokaklardan gelen isimler. Davutoğlu ile hareket etmesine rağmen, şu aşamada öne çıkmayan kimi isimler, uzun bir süre AKP’nin sosyal medya stratejilerini yönettiler, bazıları Sümeyye Erdoğan ile çok yakın çalıştı.
Son yerel seçimlerde sokağın nabzını tutamamak, AKP’ye büyükşehirlere mal olmuştu. Siyasi partiler teşkilatlar işlemezse, nabız tutamayıp çalışmazsa, sandıkta başarıyı yakalayamıyor.
AKP’den ilk kopuşu liberaller, sonrasında Gülenistler yaşadı. Uzaya doğru çıkarken fazla parçaları atan uzay mekiği gibi, kendisine iliştirdiği parçaları bir bir ardında bırakan bir AKP ile karşı karşıyayız. Parti boşluğa doğru tırmanırken şimdi bir başka parçasını daha yitirmiş görünüyor.