CNN International’dan Christian Amanpour’a konuk olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cenevre’de düzenlenecek barış görüşmelerinde Suriyeli Kürtleri masada istediklerini ancak Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) kabul etmeyeceklerini tekrarladı.
Suriye’de barış sağlanması için planlanan müzakerelerde Suriyeli Kürtlerin masada olması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Suriyeli Kürtler olmadan masa tamamlanmış olmaz ancak YPG’ye neden karşıyız? YPG, sadece Türkiye değil AB ve ABD tarafından da terör örgütü olarak görülen PKK’nın bir uzantısı” dedi.
‘Kimse bizi YPG’nin barış istediğine ikna edemez’
Bunun üzerine Amanpour, “Siz YPG’yi terör örgütü olarak görebilirsiniz ancak ABD karada onlarla birlikte çalışıyor. Sizce de gerçeği görmenin zamanı gelmedi mi? diye sordu.
Davutoğlu ise, “YPG’yi meşru ortağı olarak görenler bölgedeki gerçekle birlikte yaşamıyor. Hiç kimse bizi bu insanların (YPG) barış için orada olacağına ikna edemez” diye yanıt verdi.
‘Esad katiyen kazanmıyor’
Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarını ‘işgal‘ olarak niteleyen Davutoğlu, “Suriye’de başından beri Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Esad ise Rusya ve İran’ın da desteğiyle şu anda savaşı kazanabileceğini düşünüyor. Sizin elinizde ise pek bir şey yok. Sizce Esad kazanıyor mu?” sorusuna ise şu yanıt verdi: “Hayır kazanmıyor. Esad Şam’da oturduğu sürece hiçbir Suriyeli geri dönmeyecek. Bizim barış kriterimiz bu. Esad katiyen kazanmıyor.”
Türkiye’nin IŞİD’den çok PKK’ya karşı bir savaş yürütmesi konusunda gelen eleştirileri de yanıtlayan Başbakan, “Şeytanlar karşılaştırılamaz. Şeytan şeytandır. İkisi de bizim için tehlikelidir, ikisi de ideolojik olarak demokrasi için tehdittir” dedi.
Akademisyenler bizi eleştirebilir
Amanpour’un “Birçok insan hükümetinizin eleştirileri sevmediğini düşünüyor. Aslında düşünmüyorlar, biliyorlar çünkü sizin demokrasinizi eleştirmek gerçekten çok zor. Hapiste gazetecileriniz var, onların davaları var, sadece Kürtlere karşı yürütülen politikayı eleştiren bir mektup yazdığı için vatan hainliğiyle suçlanan akademisyenler var…” diye hatırlatması üzerine ise Davutoğlu şöyle konuştu: “Eğer ifade özgürlüğünü tehdit eden bir şey var ilk ben karşı çıkarım. Burada mesele ifade özgürlüğü değil, buradaki mesele terörün teşvik edilmesi.”
Bunun üzerine Amanpour, birçok devletin kendisine karşı olan kesimleri ‘terörist‘ olarak adlandırdığını belirtip ABD’nin Türkiye büyükelçisinin akademisyenlere destek veren sözlerini hatırlattı. Davutoğlu ise “İşte bu durum Türkiye’de ifade özgürlüğü olduğunu gösteriyor. Diplomatlar bile bizi eleştirebiliyor” dedi.
Amanpour ise bu yanıt karşısında şaşırarak, “Onlar diplomat, Türk değil” deyince Davutoğlu, “Tüm akademisyenler bizi eleştirebilir ancak ben onlara etik sorumluluk almaları ve sahadaki gerçeği görmeleri çağrısında bulundum” diye devam etti.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Anayasa değişikliği konusundaki arzusunu ‘sivil anayasa‘nın gerekliliğine vurgu yaparak açıklarken, ‘başkanlık sistemi‘ hedefinden bahsetmedi.