• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Danıştay savcısı: Erdoğan'ın Boğaziçi'ne fakülte kurması anayasaya aykırı

04/10/2022 16:13

Eğitim-Sen’in Boğaziçi Üniversite’sinde 5 Şubat 2021 tarihli bir cumhurbaşkanı kararıyla açılan hukuk ve iletişim fakültelerinin anayasaya aykırılığı ve iptali için açtığı davada, Danıştay Savcısı Fikriye Doğru, Danıştay 8’inci Daire için yazdığı görüşte konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerektiğine işaret etti.

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ocak 2021’de Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Melih Bulu’yu atamış, hemen ardından bugüne kadar devam eden ‘kayyım rektör’ protestoları başlamıştı. Bulu’nun yardımcılık, danışmanlık gibi pozisyonlara getirmek istediği akademisyenler görevi kabul etmemiş; bunun üzerine Erdoğan yeni bir hamleyle, şubat ayında üniversiteye hukuk ve iletişim fakültelerinin kurulmasına karar vermişti. Akademisyenler, iki fakülteyi ‘Truva atı’na benzetmiş; rektörü meşru kılmak için gerekli kadroların bu fakülteler üzerinden verileceği savunulmuştu.


Eğitim-Sen, Cumhurbaşkanlığı kararıyla fakülte açılması uygulamasının Anayasa’nın 130’uncu Maddesindeki üniversite özerkliğini ihlal ettiği gerekçesiyle konuyu Danıştay’a taşımıştı.

Danıştay savcısının hazırladığı görüş, sendikanın iddialarıyla uyumlu bir görünüm sergiliyor. Öncelikle üyeleri arasında akademisyenlerin olduğu Eğitim-Sen’in davayı açma yeterliliği olduğunu ortaya koyan savcı, 2809 sayılı Yükseköğretim Teşkilatı Kanunu’nun Ek 30’uncu Maddesi’nde, fakülte kurma hakkının cumhurbaşkanına verilmesini, Anayasa’nın 130’uncu maddesine uymadığını, üniversite özerkliği doğrultusunda fakültelerin kanunla kurulması gerektiğine işaret ediyor.

Görüşün büyük bölümünde Ek 30’uncu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerekliliğini temellendirirken, Danıştay 8’inci Dairesi bu yola başvurmadığı takdirde, bu defa da var olan yasal yapı üzerinden fakültelerin kuruluşunun iptal edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Eğitim-Sen, Boğaziçi davasına benzer biçimde, 2 Haziran 2021’de yine benzer bir cumhurbaşkanı kararıyla kurulan Ege Üniversitesi Hukuk Fakültesi için de iptal davası açmıştı.

Kadrolaşma

Bulu’yu görevden alan Erdoğan’ın atadığı ikinci ‘kayyım rektör’ Naci İnci’nin göreve gelmesiyle beraber üniversitede ‘kadrolaşma’ tepkileri artmaya başlamıştı.

İnci, 19 Ocak’ta eğitim, fen-edebiyat ile iktisadi ve idari bilimler fakültesi dekanlarını 18 Ocak tarihli YÖK toplantısının kararını gerekçe göstererek görevden almıştı. İnci sonrasında söz konusu fakültelere vekaleten kendisi ve iki yardımcısını atamıştı.

Bu yeni atamalarla birlikte 2 Şubat 2022’de hukuk fakültesi lisans programı senato üyesi akademisyenlerin itirazlarına rağmen usule aykırı olarak seçilmiş bir dekanın bulunmadığı senatodan geçmişti.

5 Mart’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde 1988’den günümüze üst yönetiminde aktif rol almış 46 akademisyen, bu üç fakülteye dışarıdan dekan atandığını açıklamış, bu atamaları kabul etmediklerini beyan etmişti.

Yönetim, farklı tarihlerde de adrese teslim kadrolarla akademisyen işe almıştı.

Avukat Bahçetepe: Temennimiz Danıştay savcılığının görüşü doğrultusunda bir karar verilmesi

Eğitim-Sen avukatı İlkay Bahçetepe şunları söyledi:

“Dava dilekçemizde fakültelerin kanunla değil Cumhurbaşkanlığı kararıyla kurulmasının Anayasaya, bilimsel özerklik ilkesine, Anayasa Md. 104’te düzenlenen Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacağına ilişkin hükmüne aykırı olduğunu ifade etmiştik. İşlem sadece bu yönüyle değil kamu yararı ve hizmet gereklerine de aykırıydı. Zira Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığının verileri, iletişim fakültelerinin her yıl verdiği mezun sayısı gibi veriler de bu gerekçemizi doğrulamaktaydı. Yine üniversitenin ilgili organlarının görüşü alınmadan fakülte kurulması da hukuka aykırıydı.

Savcılığın sadece rektörün yazısıyla, üniversitenin akademik organlarının herhangi bir görüşüne başvurulmadan, bilimsel ve akademik gerekliliklere uyulmadan alınan kararın bilimsel özerklikle de bağdaşmadığına, dava konusu işlemde amaçlanan kamu yararı ve gözetilen hizmet gereklerinin davalı idarelerce ortaya konulamadığına, işlemin iptali gerektiğine ayrıntılı bir şekilde yer vermesi olumlu bir gelişme. Temennimiz, Cumhurbaşkanlığının keyfi kararlarına karşı yargısal denetimin hukuk devleti ilkesine uygun şekilde yapılması, bilimsel özerklik, demokrasi ilkelerinin hayata geçirilmesi için Danıştay savcılığının görüşü doğrultusunda bir karar verilmesi.”

Kategori:Aktüel, Vitrin-mobil

SON HABERLER

ABD'de hükümet kapalı: Altın zirvede

ABD’de hükümet kapanırken altın fiyatları tarihi zirvede.

KOBİ'lere 'nefes kredisi': Yeni dönem başvuruları yarın başlıyor

KOBİ’lere destek olmak için oluşturulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Nefes Kredisi’nde yeni dönem başvuruları yarın alınmaya başlıyor.

Büyük bir şehri yıkabilecek 'görünmez asteroitler' Dünya'ya çarpabilir

Bilim insanları uyardı: Venüs’ün yörüngesinde ve tespit edilmesi zor yüzlerce asteroit, Dünya için uzun vadede ciddi bir risk oluşturabilir.

Borsa güne nasıl başladı? – 1 Ekim 2025

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, güne yüzde 0,18 düşüşle 10.992,82 puandan başladı.

Meclis '5G hızıyla' eksik açılıyor: Neler görüşülecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), iki buçuk aylık aranın ardından ‘pilot 5G’ ve protestolarla bugün açılıyor.

HDP'den Kılıçdaroğlu'nun 'başörtüsüne yasal güvence' çıkışına destek
Twitter'dan ücretli aboneliklere tweet düzenleme özelliği

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 892 gündür hapiste

YAZARLAR

Karar vermenin yorgunluğu

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Gölgelerin arasına taşınan sır; Claudia

Ayhan Tinin

İmzalı ve Birinci Baskı Kitaplar Müzesi

C. Hakkı Zariç

Yerli ve milli Nokta.

Mustafa Alp Dağıstanlı

Düşünceye tolerans hava gibi su gibi bir ihtiyaç

Murat Sevinç

Apti'ye veda: Şekerim, benim fıtratım böyle…

Murat Sevinç

Mutluluk dayatması

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

GÜNÜN 11’İ

Yıldıray Oğur: Hamas evet derse Netanyahu'nun başbakan kalması kolay gözükmüyor

Abdulkadir Selvi: Bu zihniyet sivil cumhurbaşkanlarını sevmez

Mustafa Mutlu: Nedir bu; 'Manisa tipi demokrasi'

Nuray Babacan: DEM'li siyasetçiler, sık sık AKP'lileri arayıp 'Açılımla ilgili yasa çalışmaları ne zaman başlayacak?' diye soruyor

Şeref Oğuz: Fiziki altın candır, gerisi heyecandır

Mustafa Yalçıner: Plan budur ve Trump, Erdoğan'ın seyretmesini istemektedir

Mehmet Ocaktan: Rusya sevdasıyla S-400 güzellemesi yapanlar çok üzülecek ama masalın sonuna gelindi

Berkant Gültekin: AKP'de Erdoğan sonrası döneme ilişkin yer kapma mücadelesi ve semptomları var

Murat Sururi Özbülbül: Hakan Fidan konuşmasıyla KAAN projesini gömdü, koca savaş uçağını bir planöre çevirdi

Barış Pehlivan: İsrail'in vahşetini, dahası vatandaşlarımızı ilgilendiren bir dosya var Ankara'da

Barçın Yinanç: KKTC'deki seçimlerin Erdoğan'a soru olarak gündeme getirilmesi ilginç

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×