
AYNUR KOLBAY
[email protected]
@okumak_zamani
Eva Furnari, kitaplarını hiç düşünmeden aldığım, gözüm kapalı tavsiye edeceğim ve yeni kitaplarını sabırsızlıkla beklediğim yazarlardan biri. Hayli kitabı bulunan yazarın eserlerini, Tudem Yayınları sayesinde son birkaç yıldır Türkçe olarak da okuyabiliyoruz.
‘Bay Mucittaş ve Ailesi’, ‘Şair Kısakulak’ ve ‘Baborildo Problemleri’ adlı kitaplarıyla okuyucuyu mizah dolu hikâyelerin içine sokan yazar, şimdi de bizi yine nevi şahsına münhasır bir karakter ‘Prens Burnubüyük’le tanıştırıyor.

Bilmişya Krallığı’nın prensi ‘Prens Burnubüyük’, sarayında yapayalnız yaşayan, tüm gününü başkalarının kusurlarını listeleyerek geçiren ve başka hiçbir işi gücü olmayan bir genç. Etrafında sadece bahçıvan, aşçı, haberci gibi saray görevlileri olduğu için bir süre onların kusurları ve eksiklikleriyle oyalanıyor, ancak günün birinde -çok sıkkın bir şekilde uyanarak- artık arkadaş edinme vaktinin geldiğine karar veriyor.
Haberi duyan Bilmişya sakinleri, prensin arkadaş seçmelerine katılmak için saray önünde kuyruk oluyorlar. Fakat prensin kusur bulma huyu yüzünden -kimi kültürsüz olduğu için, kimi dış görünüşü uygun olmadığı, kimi bıyığı, kimi de kulakları düzgün olmadığı için- eleniyor ve prens kendine layık bir arkadaş bulamıyor. Bu girişimin ardından bu kez prens kendine bir eş bulmaya karar veriyor, bu sefer saray önünde yüzlerce genç kızın, hatta ihtiyar kadınların birikmesine sebep oluyor. Ama arkadaş seçmelerinde olduğu gibi, eş seçmelerinde de kendine uygun birini bulamayarak, eski yalnızlığına dönmek zorunda kalıyor.

Herkese kendince bir kusur yaratıp, kimseyi beğenmediği için, yalnız kalmak ve daha da sıkılarak içine kapanmak zorunda kalan prensin kaderi, günün birinde, yanlışlıkla saraydan dışarı çıkıp, halka karışmasıyla birlikte değişiyor; hiç beklemediği bir anda, hiç beklemediği bir eş adayıyla karşılaşıveriyor.
Yazar Eva Furnari önceki kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da insanlara özgü olumsuz ve önyargılı davranışları mizahla birleştirerek anlatmayı başarıyor. Fiziksel görünüş üzerine odaklanan ‘Şair Kısakulak’ ve insanın bitmek bilmez mutluluk arayışına atıfta bulunan ‘Bay Mucittaş ve Ailesi’nden sonra ‘Prens Burnubüyük’ ile de herkesin olumlu ya da kusurlu taraflarının olabileceğini anlatmayı başarıyor. Kimi zaman tek bir özelliğin bile hem olumlu hem de olumsuz yönleri olabileceğini gösteren hikâye, gerçek sevginin karşındaki insanı tüm özellikleriyle kabul etmeye dayandığının da altını çiziyor.
Yazarın, kendi olumlu ve kusurlu taraflarını da paylaştığı kitap, farklılıklar ve bu farklılıkların zenginleştirici tarafları, önyargılar, arkadaşlık, sevgi gibi kavramlar üzerine konuşmak için güzel bir fırsat yaratıyor. Kitap aynı zamanda çocukların kendi olumlu ve olumsuz taraflarını düşünmelerini, böylece kendilerini daha iyi tanımalarını da sağlamak açısından önemli bir yere sahip olabilir.
Tudem Yayınları’nın ‘Tek Başıma Okuyorum’ serisi altında yayınlanan kitap, özellikle okumaya yeni başlayanlar için oldukça eğlenceli ve doğru bir seçim. Hikâyesi kadar hareketli ve hatta kimi zaman hikâyeden daha da komik ve ilgi çekici olan çizimler de yazar Eva Furnari’ye ait.
Keyifli okumalar.

Yazan ve Resimleyen: Eva Furnari
Sayfa sayısı: 32
Yayınevi: Tudem Yayınları