
AYNUR KOLBAY
aynurkolbay@hotmail.com
@okumak_zamani
Son zamanlarda hem kentsel hem de sosyo-kültürel dönüşümle birlikte bağ kurduğumuz, gitmekten zevk aldığımız, belli semtlerle ile özdeşleştirdiğimiz pek çok mekânın kapanmasına ya da başka bir mekâna dönüşmesine şahitlik ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bazen sevdiğimiz dingin bir kafenin gözlükçüye dönüşmesini, bazen de sokağın demirbaşı haline gelmiş bir kitapçının kuyumcuya evrilmesini üzülerek izlemek zorunda kalıyoruz.
Bu gerçekliği bir çocuk gözünden aktaran ‘Kayıp Kitapçı‘, benzer dönüşümleri hüzünle izleyen herkesin kendinden bir şey bulabileceği, insanın içini ısıtan bir hikâye anlatıyor.
Melda, kitap okumayı çok seviyor ve mahallelerinde bulunan Mine Kitabevi’nin müdavimi. Kitabevinde Mine Hanım tarafından düzenlenen masal saatlerini ise hiç kaçırmıyor çünkü Mine Hanım onları her hafta anlattığı birbirinden değişik masallarla maceradan maceraya sürüklüyor.
Günlerden bir gün Mine Hanım’ın yaşlanmaya, kitabevinin de bir hayli eskimeye başladığını fark eden Melda’nın başına bir endişe bulutu yerleşiyor ve uzun bir süre de onu rahat bırakmıyor. “Ya Mine Hanım artık kitabevini işletemez hale gelirse?”, “Ya bir gün kitabevini satmak zorunda kalırsa?”, “Ya hiç istemediği bambaşka bir dükkâna dönüşürse?” gibi sorular Melda’nın kafasında dönüp duruyor. Tam Mine Hanım kendisini sakinleştirip, rahatlattığı sırada hiç beklenmedik bir şey oluyor ve Mine Hanım birdenbire ortadan kayboluveriyor.
Mine Hanım’ın kaybolmasını izleyen günlerde dükkânın eşyalarının boşaltılmasına, kapısına tahtalar çakılıp ‘Satılık‘ ilanı asılmasına şahit olan Melda, bu değişimi kabul etmemeye ve çok sevdiği Mine Kitabevi için mücadele etmeye karar veriyor. Kısa sürede mücadele için başlattığı hareket pek çok destekçi de toplayarak, Mine Kitabevi’ne tekrar kavuşmalarını sağlıyor. Tabii ufak birkaç değişiklik ve yenilikle birlikte.
Bir mekânı sevmek, özellikle büyük şehirler için bir nimet sayılabilecek çocuk dostu ve bağımsız kitabevlerine bağlanmak, böyle mekânları kaybetmeyi göze alamamak hepimizin rahatlıkla anlayabileceği durumlar. Melda karakteri ise, bunu bir çocuğun hisleri üzerinden oldukça duru bir anlatımla aktarmayı başarıyor.
Kitap, sadece bir mekânı değil, bir insanı da kaybetmek üzerine düşündürdüğü için, çocuklarla kayıplar, değişimler, bunlarla başa çıkmak gibi konuları konuşmak için çok güzel fırsat yaratıyor. Bunun yanı sıra istediğin ve inandığın şeyler uğruna çabalamanın, harekete geçmenin ne kadar büyük ve güzel sonuçlar doğurabileceğine dair hem minik hem de yetişkin okurlara ilham veriyor.
Kitap, hikâyenin gücüne güç katan sımsıcak çizimleri ve yazar Katie Clapham tarafından tüm bağımsız kitap satıcılarına ithaf edilmesi ile daha anlamlı hale geliyor. Çocuklara okuma alışkanlığı ve sevgisi kazandırmak amacıyla, yeni okumaya başlamış çocuklar için çok doğru bir tercih olabilir.
Keyifli okumalar…

Yazar adı: Katie Clapham
Resimleyen: Kirsti Beautyman
Sayfa sayısı: 88 sayfa
Yayınevi: Ketebe