ZEYNEP KARAARSLAN BAŞARAN
@zeynepbasaran
ChatGPT’yi duymayan kalmadı herhalde. Open AI şirketinin 2022 Kasım’da çıkardığı bu sohbet botu, neredeyse her şeyi biliyor, insan olmadığını bile.
Sadece malumatfuruş değil, pazarlama stratejisi önermekten, bir kodda nerenin hatalı olduğunu saptamaya birçok yeteneği var. Google’ı geçeceği söyleniyor. Nitekim öğrenciler çoktan nimetlerini keşfetmiş durumda: ChatGPT ile yazılan kusursuz kompozisyonlar eğitim sisteminin nasıl sarsılacağına dair ufak bir gösterge.
Eğitim sistemi endüstri devriminin uzantısı olmaktan çıkıp evrilse fena mı olur? Bana bunu düşündüren, ChatGPT kadar, okuduğum bir yazıda bir tarih öğretmeninin Celali isyanlarına değinmesi oldu. Lisede öğrendiysem dahi unutmuşum bu isyanı, lise tarih dersinde ezberleyerek öğrenirmiş gibi yaptığım daha pek çok konu gibi.

Tabii ki işimi bitirip erken yatmaktansa, Google’ın derinliklerinde kaybolmayı tercih ettim. 1519 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında, ağır vergiler altında ezilen köylüler, sipahiler, sekbanlar, Şeyh Celali liderliğinde yerel yönetimin adaletsizliğine karşı başkaldırmışlar.
Ben de Yavuz Sultan Selim’den girdim, acaba aynı tarihlerde İngiltere’de kral kimdi, 8. Henry miydi (cevap: evet), e o zaman Hillary Mantel’in Thomas Cromwell üçlemesi (8. Henry döneminin en yetkili devlet görevlisini merkeze alan bu seri şahane: Kurtlar Hanedanı, Ölüleri Getirin, Ayna ve Işık ) tam da bu yıllarda geçiyor, hay Allahım okulda tarih hiç öğretememişler, ben de öğrenememişim, kabahat bende’den çıktım. Şöyle ‘her dönemde dünyanın her yerinde ve bizde neler oluyordu‘yu topluca ve basitçe görebileceğim bir kaynağa ihtiyacım var diye hayıflandım. Bir bakmışım saat 01.30 oluvermiş.
Celali isyanları bu şiirle birlikte öğretilse
Gene de başucu kitaplarımı karıştırmadan uyuyamam. Gülten Akın’ın, Türkçe’nin o en has şairlerinden birinin, toplu şiirlerini okuyorum bir süredir. Her şiirde ayrı büyüleniyorum. Açtım kitaptan rastgele bir sayfa, karşıma Celaliler Destanı çıkmasın mı!
Bu çarpıcı bir dizi şiir, asırlar öncesinin şartlarını hayal ettiriyor insana ve nasıl da tanıdık geliyor bazı şeyler. Yavuz Sultan Selim dönemini okurken, Gülten Akın’ın bu şiirlerini de okumuş olmak isterdim doğrusu.


Şiirin kanatları ve postmodernizm
1519’u bugün için yorumlamak: İşte şiirin kanatları. Peki ya tarih? Tarih de önünde sonunda birileri tarafından kaydedilen, kaydedilirken yorumlanan bir anlatıdır. Yani her tarih bir bakıma kurgulanmıştır. Postmodernizm akımı hayatımızı kuşatan anlatıları dert edinir ve onları afişe etmeye odaklanır.
Hikayenin kendisi kadar, hikayeyi kimin anlattığı ve dolayısıyla anlatıcının iktidarı, iktidar söz konusu olduğunda daima sökün eden iktidar sahibine güvenip güvenemeyeceğimiz sorusu… Orhan Pamuk’un Veba Geceleri, bir postmodern roman örneği olarak tam da bunlarla meşguldür.
ChatGPT’nin olduğu bir dünyada okuduklarımızla ne tip bir güven ilişkisi geliştireceğiz bakalım? Sürekli ‘anda kalma’yı pompalayan bu hakikat ötesi dönemde, 24 saat içinde yok olan story’ler ve whatsapp mesajları arasında, bilgi ile hakikat arasındaki ilişki eriyor mu, ya bilmekle anlamak arasındaki fark?
Amerikalı şair Mary Oliver’ın sözleriyle ‘o biricik, değerli hayatımız’la ne yapıyoruz, onu tarihin bağlamına nasıl oturtabileceğiz?
Bu büyük soruları düşünürken, tabii ki telefonumu karıştırıyorum: A Orhan Pamuk’un yeni kitabı da iskambillerin tarihçesine giriyormuş, Twitter’ı silsem mi, son bir Instagramdan astrologlara bakayım derken, sosyal medya feed’i gibi akan düşünce silsileme kapılıp, nihayet uyumuşum.
Bu yazıda bahsi geçen kitaplar, yazarlar:
Kurtlar Hanedanı, Ölüleri Getirin, Ayna ve Işık, Hillary Mantel
Uzak Bir Kıyıda: 1991-2013, Gülten Akın
Veba Geceleri, Orhan Pamuk
Devotions: The Selected Poems of Mary Oliver, Mary Oliver