Çözüm sürecini bitiren cinayetler olarak anılan, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polisin evinde öldürülmesiyle ilgili davada tutuklu bulunan yedi kişiden üçü tahliye edildi.
Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde aynı evde kalan Okan Acar ve Feyyaz Özsahra adlı polisler, 22 Temmuz 2015’te evlerinde başlarından vurulmuş olarak bulunmuştu.
Üç kişiye tahliye
İHA’nın haberine göre Şanlıurfa 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4’üncü duruşmada tutuklu sanıklardan Murat Abir, Lütfi Abir ve DBP ilçe yöneticisi Ömer Kılıç adli kontrolle serbest bırakıldı.
Sanıklardan Hüseyin A., Hasan A., Mehmet Naci Y. ve Sedat A.’nın tutukluluk haline devam kararı verildi.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesi, serbest bırakılan sanıklardan ikisinin polislerin komşuları olduğunu yazdı.
Sonraki duruşma 5 Nisan 2017’de.
Kritik cinayet
Söz konusu olay, çatışmalı sürecin yeniden başlamasına ‘neden’ olarak gösterilmişti.
Çözüm sürecinin rafa kaldırılmasıyla PKK’nın üssü konumundaki Kandil Dağı’na operasyonlar düzenlenmeye başlanmış, etkisi halen süren çatışmalı ortamın da temelleri atılmıştı.
Olay günü açıklama yapan PKK’nın askeri kanadı Halk Savunma Güçleri (HPG), suikastı ‘bir Apocu fedai timi’nin gerçekleştirdiğini açıklamış, ‘tartışmalı’ açıklamada şu ifade yer almıştı: “22 Temmuz günü bir Apocu fedai timi, Suruç katliamına misilleme olarak bugün sabah 06.00 sularında Ceylanpınar’da DAİŞ çeteleriyle işbirliği içinde olan iki polise karşı bir cezalandırma eylemi gerçekleştirmiştir.”
Yine PKK’ya bağlı Halk Savunma Merkezi (HSM) 27 Temmuz 2015’te “Suruç’ta gerçekleşen katliama misilleme amacıyla bazı yerel birimlerin yaptığı kısmi misilleme eylemleri ateşkesin tarafımızdan bozulduğu anlamına gelmez” açıklamasını yapmıştı. PKK, olaya ilişkin kendi içinde bir soruşturma sürecinin başlatıldığını duyurmuştu.
‘Bizim merkezi kararımız değil’
Olaydan bir ay sonra konuşan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan’sa, hükümetin PKK’ya yönelik operasyonların nedeni olarak Ceylanpınar’da öldürülen iki polisi göstermesini ‘sahtekarlık’ olarak yorumlamıştı: “Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi bizim merkezi bir kararımızla yapılmış bir eylem filan değildir. Hatta resmi bir birimimizin yaptığı bir eylem bile değildir. Kendine ‘Apocu Fedailer’ diyen bir grup tarafından yapılmış bir eylemdir. Biz de zaten bunu böyle açıkladık. Hemen buna sarıldılar.”
Cinayetin ardından yürütülen soruşturma kapsamında yedisi tutuklu 13 sanık hakkında, ‘devletin birliği ve ülke bütünlüğü bozma’ ve ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme’ suçlarından müebbet hapis cezasıyla dava açılmıştı.
Davaya bakan hakim, darbe girişiminin ardından tutuklanmıştı.
Tutulu sanıkların avukatı Hüseyin Akay, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yapılan son duruşmada suikastteki ‘FETÖ’ şüphesini dile getirmişti.
Hızlı Veri Toplama Sistemi (HTS) dökümanlarının imha edilmesini, hiçbir delil olmamasına rağmen müvekilleri hakkında tutuklama kararını verdiğini öne sürdüğü hakim Nurettin Bulut’un ‘FETÖ’ kapsamında tutuklanmasını, ayrıca ihbarı yapanların ‘FETÖ’ kapsamında arandığını ve tutuklandığını belirterek konunun araştırılmasını istemişti.
Akay 19 Ağustos 2016’da gözaltına alınmıştı.