CHP’den HDP çıkmayacağı gibi MHP de çıkmaz. Bu parti temelini Atatürk’ün Altı Ok’undan alan ve bunu sosyal demokrasiyle harmanlayan bir geleneğe sahiptir. Bu anlamda etnik milliyetçi bir anlayışa değil, Kemalizmin sol bir yorumuna dayalıdır. Bu da, insanların alt kimliğine saygı duyan ama onları yurttaşlık üst kimliğinde bir araya getirmeye çalışan bir yaklaşımdır. O halde, üst kimlikte ortaklığı benimsedikten sonra insanların alt kimliklerini de sahiplenmelerinde CHP gelenekleri açısından hiçbir sorun yoktur. Zira birlik teklik demek değildir, insanların birbirleriyle dayanışma ruhu içerisinde bulunmaları için aynı olmalarına gerek olmamalıdır.
Dünyada küresel anlamda yükselişe geçen etnik milliyetçilik furyasından ülkemiz de nasibini aldı ve popülist milliyetçi söylem Türkiye’de son yıllarda ciddi bir mevzi kazandı. Halkın somut sorunlarını göz ardı eden ve çoğu zaman hamasete dayalı söylemler siyasi tartışma ortamını baskıladığı gibi partilerin ideolojik tutarlılığına da darbe vuruyor. Böylesi bir süreçte CHP’nin ideolojik ilkelerine ve geleneksel değerlerine sahip çıkmak ve bunları ısrarla savunmak hem etik açıdan hem de pratik fayda açısından CHP’nin yeni yönetiminin acil ödevlerinden biri gibi gözüküyor.