Selahattin Demirtaş, bu ilk sınavında rahatlığı, birikimi, hazırcevaplığı, espritüelliği, sevecenliği ile göz doldurdu.
Kendisi için bir Cumhurbaşkanlığı rotası değil, Türkiye için yaşam haritası çizdi aslında… “Birbirine benzemeden, birbirini de benzetmeden” bir arada yaşamanın manifestosunu ortaya koydu.
Ve sivil bir çağrıyla özetledi idealini: “Yeni bir yaşam için birlikte dans edelim Türkiye” dedi. Hep yeni bir yaşam için cenk etmeye davet edilmiştik. Dans etme fikri, çok daha iyi geldi.
Aslında Demirtaş’ı Çankaya adaylığına yükselten dalgayı anlamak için dün söyledikleri kadar, söylediklerini dinleyenler de önemliydi.
Coşkulu, heyecanlı, rengârenk bir topluluğun doldurduğu salonda, en önde Berkin Elvan’ın annesi ve babası oturuyordu. Onların yanında Hrant Dink’in eşi Rakel vardı. Rakel’in yanında Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya… Az ötede, eşi suikastta öldürülen Pelvin Buldan…
90’ların faili meşhur cinayetlerinin, Ahmet Kaya’yı boğan fanatizmin, Hrant’a kıyan faşizmin, Berkin’e saldıran devlet şiddetinin acılarından damıtılmıştı Demirtaş’ın adaylığı… ”Amman Amman bıktık valla” diyen Kardeş Türküler, tam ona göreydi.
Her farklı kesimin kardeşçe, neşeyle, “kızlı erkekli” dans ettiği bir Çankaya düşünsenize… Harika olmaz mı?