Lakin başka dersler de var: Yenilmez sanılan McCarthy birkaç sene içinde devrilip tarihin çöplüğüne gömüldü; Elia Kazan, hâlâ o utancı temizlemeye çalışıyor; Arthur Miller ise, kalemiyle hâlâ savaşıyor despotlara karşı…
Belli ki, bir süre sonra, güneş açtığında da 2010’lar Türkiyesi’nin istibdat rejimine dair oyunlar sahnelenecek buralarda… Ve insanlar, o baskıyı kuranları lanetlerken o baskıyı yıkanları, o oyunları yazanları alkışlayacak.
Cadı avcıları tarihin çöplüğünde buluşacak; her dönemin “cadılar”ı yanarak insanlığın yolunu aydınlatırken… Biz ise, her gecenin iki gündüz arasında olduğunu bilmenin ferahlığıyla her cadı avında, avcıların karşısında, cadıların safında olacağız.