Günlerce CHP’nin “tüzük kurultayı” konuşuldu.
Çünkü bu kurultaya “dönüm noktası” olarak bakanlar vardı.
Kılıçdaroğlu’na hâlâ destek verenler bu kurultayda “seçimli olağanüstü kurultay” kararı çıkmasını bekliyordu.
İmamoğlu’nu destekleyenler “Özgür Özel’in etkisinin azaltılacağı” beklentisi içindeydi.
Ancak bu beklentiler boşa çıktı.
Gözlediğim kadarıyla ve taraflardan edindiğim izlenime göre bu kurultaydan şu sonuçlar çıktı…
ÖZEL GÜÇLENDİ: Özgür Özel bu kurultaya hakim olarak genel başkanlığını perçinlediği gibi “İmamoğlu desteği ile seçildi” algısını da önemli ölçüde yıktı.
KILIÇDAROĞLU KAYBETTİ: Eski genel başkan kurultayda çıkacak bir anlaşmazlık sonucu yeniden genel başkan olabileceğini düşünüyordu. Bunun için ittifaklara da hazır olduğunu belli etti. Ama sonuç arzuladığı gibi olmadı.
İMAMOĞLU ZORDA: Her ne kadar kurultayın yıldızı gibi görünse de Ekrem İmamoğlu artık “Özel’i yöneten adam” durumunda değil artık. Tüzük gereği milletvekilli adaylarını belirleme gücünü eline geçiren Özgür Özel’i bundan sonra yönlendirmeye kalkması zorlaştı.
Bu durumda “Özgür Özel artık partide ipleri tamamen olmasa da çok büyük oranda eline geçirdi” demek yanlış olmayacaktır.
Önümüzdeki günlerde Kılıçdaroğlu’dan bir atak daha gelebilir.
Mansur Yavaş’ın kamuoyundaki desteğinin artması göz önüne alınınca İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını garantilemek için Kılıçdaroğlu ile daha yakın temasta olabileceğini de görebiliriz.
Özgür Özel’e hakkını teslim edelim, oyunu çok iyi oynadı.
Cumhurbaşkanlığı adaylığında iddialı iki belediye başkanını önce birbirine düşürüp sonra şirinlik yaparak aralarını bulmaya çalıştı.
Ama bunu yaparken “Unutmayın asıl patron benim” dedi.