Erdoğan için olmasa da yakın çevresi için durum farklı.
Onlar bir iktidar değişikliğinden, demokrasiye geçilmesinden çok rahatsızlar ve açıkçası korkuyorlar.
Çünkü bir iktidar değişiminde mutlaka hesap sorulacağını biliyorlar.
Bu nedenle Erdoğan’ı saran bir küçük çevre yumuşamanın anlamsız olduğunu, iktidarın gerginlikten beslendiğini Erdoğan’a kabul ettirdi ve sertlik yeniden başladı.
Şu an itibarıyla gerek Erdoğan gerek yakın çevresi iktidarın hızla sona koştuğunun farkında.
Bunu durdurmak ya da yavaşlatmak için var güçleriyle iktidara tutunmaya ve oluşturulan sertlik ortamıyla toplumun bir bölümünü yine kendilerine çekebileceklerine inanıyorlar.
Çare mi?
Bana göre değil.
Nitekim AKP’nin bilinen isimleri de artık bu görüşü paylaşıyor ve kaçınılmaz sonu dile getiriyor.
Son örnek Metin Külünk.
12 punto isimli youtube kanalında Özge Uzun’un sorularını yanıtlayan Külünk “Mutfak çözülemezse 2025’te erken seçim konuşulur. Sokak artık ‘Cumhurbaşkanı iyi, çevresi kötü’ söylemini aştı. Sokak artık Cumhurbaşkanımızı tartışıyor” dedi.
Külünk’ün programındaki sözlerinden bazı başlıklar şöyle;
‘Zirvede bırakmalı’
‘2025’te bu ülke erken seçimi ko-nu-şur’
‘31 Mart’tan sonra sayın Erdoğan’ın sosyolojisi eriyor’