Türkçe yoğun bir dildir, derindir. Kökü çok diplerde olduğundan, uzun yıllar içinde fazlalıklardan arınmıştır. Bir fikir kısa sözcüklerle rahatça anlatılabilir.
“Okutturdu” sözünü Farsça söyleyebilmek için kaç kelimeye ihtiyaç vardır mesela?
7 mi, 10 mu, 13 mü?
“Okutturmuştum” sözünü söyleyebilir misiniz peki?
“Gelemeyecekmiş” kelimesinin İngilizcesine bakalım: “he will not be able to come”
Öyle kelimelerimiz vardır ki bir İngiliz dil bilimci bir sayfa yazsa bile o anlamı çıkartamaz.
Beyin yanması garanti!
Türkçeyi sonradan öğrenmiş İngiliz bir arkadaşım vardı. Bir türlü “işe gidiyorum”diyemezdi. “İşemeye gidiyorum” derdi. Bizi gülmekten öldürürdü.
Söylediği tek şey “Bu dili matematikçiler mi yaptı?”
Tam da burada Türk bilim adamı rahmetli Oktay Sinanoğlu’na kulak vermek gerekir ki kendisi Yale Üniversitesi’nde (ABD) “tam profesörlük” unvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesidir ve dünyanın sayılı dâhileri arasında ismi anılır.