MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde asistan hekimler, hastaları için MR tetkiki isteyemeyecek.
Hiçbir yazılı bildirim almayan asistan hekimler, bu sabah hasta görmeye başlayınca sistem üzerinden MR (manyetik rezonans) isteyemediklerini tespit etti. BT (bilgisayarlı tomografi) ve USG (ultrasonografi) tetkikleri istemlerindeyse sorun yoktu. Asistan hekimler bunun üzerine sistemde bir sorun olduğunu düşünseler de kısa zamanda söz konusu düzenlemenin hastane başhekimliği tarafından yapıldığını öğrendiler.
Her türlü tıbbi tetkik ve tedavi kararı verebilen asistan hekimler sadece MR isteyemiyor. MR yazdırmak için uzman hekimlere ya da öğretim üyelerine gitmeleri gerekiyor.
Hastanenin Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit’in talimatıyla, sadece uzman hekimler ve öğretim üyeleri MR istemeye yetkili kılınmış. Diken, Yiğit’e ulaştı. Ancak başhekim gerekli açıklamayı Sağlık Bakanlığı’na yazılı olarak yolladığını ifade etti.
Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi de pek çok kamu ve üniversite hastanesi gibi görüntüleme hizmetlerini taşeron firmalardan alıyor. Alandaki taşeronlaşmanın en önemli nedeni, artan radyolojik inceleme ve raporlama taleplerini kendi kadrosundaki radyoloji uzmanı veya radyoloji teknisyenleriyle karşılayamaması. Diğer bir neden de BT ve MR gibi cihazların fiyatının ve sürdürülebilirlik maliyetinin yüksek olması. Bu cihazların hastane bünyesine alınabilmesi ve idamesi için yeterli kaynak yaratılamıyor.
Artan tetkik sayılarının arkasında yatan en önemli gerçekse hekimlerin hastalarına yeterli muayene zamanı ayıramamaları. Bu yüzden birçok durumda radyolojik incelemeler, muayene yöntemi olarak kullanılıyor. Son yıllarda sayıları artan malpraktis davaları nedeniyle de risk almak istemiyorlar. Kötü çekim ve raporlar aynı tetkikin birkaç kez yapılmasına yol açabiliyor.
Yıllık çekim kotası mı doldu?
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, kısıtlama kararının sebebini tam olarak henüz öğrenemediklerini ancak taşeron firmayla yapılan sözleşmedeki MR tetkiklerinde yıllık kotanın dolduğunu ya da dolmak üzere olabileceğini söyledi. Küçükosmanoğlu başka bir hastanede benzer uygulamanın bulunmadığını sözlerine ekledi.
MR çekimlerinde suistimallerin olduğunu ancak bunun yasaklamalarla değil, başka önlemlerle (kar ve piyasa odaklı mevcut sağlık sistemini değiştirmek, kaliteyi artırmak, endikasyonları sınırlamak vs.) düzeltilebileceğini belirten Küçükosmanoğlu şöyle konuştu:
“MR’nin yerini başka görüntüleme tetkikleri tutmayabilir. Örneğin santral sinir sistemi, yumuşak doku görüntülemesi için MR istenir. Bazı ortak alanlarda ikisi kullanılsa da BT ile kullanım alanları farklı.”
Küçükosmanoğlu, bu süreçte asistan hekimlerin yaşayacağı her türlü mağduriyetten başhekimliğin sorumlu olacağını söyledi: “Bu yanlış uygulamadan bir an evvel dönmelerini talep ediyoruz. Olayın takipçisi olacağız.”
İlk gün şiddet yaşandı bile
Öte yandan uzmanlık eğitimi verilen hastanelerde sağlık hizmetleri esas asistan hekimler üzerinden yürütülüyor. Asistan hekimler sağlık hizmeti verirlerken aynı zamanda uzmanlık eğitimi de alıyorlar. Dolayısıyla asistan hekimleri, her MR istemi yapması gerektiğinde uzman doktora veya öğretim üyesine yönlendirmek, yoğun hasta yükü altında zor olacak.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu konuyla ilgili açıklamasında, bu engellemenin başka açılardan sakıncası bulunduğunu söyledi: “Yoğun hasta başvurusu altında, her hastaya sınırlı süre tanımlanan koşullarda asistan hekimlere bu, sözlü ve fiziki şiddet olarak geri dönme potansiyeli taşıyor. Nitekim daha ilk günden bu nedenle şiddet olayı da yaşanmış.”
Kamu parasını taşeron şirketlere akıtıyor
Açıklamada ayrıda şu görüşe yer verildi:
“Kamu hastanelerinde kadrolu radyoloji uzmanı doktorlar, öğretim üyeleri ve eğitim gören asistan hekimler olmasına rağmen MR başta olmak üzere pek çok radyolojik hizmetin sunumu için ihale açılmakta ve bir taşeron şirkete devrediliyor. Bu şirketler, ihaleyi kazanabilmek için tetkik başı ücretlerini çok düşük tuttuğu için gerektiği kadar hekim çalıştırmıyor. Böylece günde binlerce çekilen radyoloji tetkikinin sağlıklı şekilde yorumlanması için yeterli vakit ayrılamıyor. Taşeron şirket tarafından çekilen ve raporlanan hiçbir radyolojik tetkike, o radyolojik tetkikin istemini yapan doktor bile güvenmiyor. Bu iş, kamunun parasını taşeron şirketlere aktarmanın bir yolu oldu.”
Türkiye görüntülemede rekortmen
Sağlık Bakanlığı 2022 istatistiklerine göre hastanelerde 973 MR, bin 331 BT var. MR’ların 379’u devlet hastanelerinde, 114’ü üniversite hastanelerinde, 480’i özel sektörde. BT’lerinse 636’sı devlet hastanelerinde, 150’si üniversite, 545’i özel sektörde.
Kişi başı çekilen BT/MR sayısında dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz.
Yine bakanlığın istatistiklerine göre yılda 16 milyon 195 bin 684 MR, 19 milyon 400 bin 287 BT çekiliyor. Bin kişiye düşen BT görüntüleme sayısı 295. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasıysa binde 159.