Bu hafta TÜİK Gelir Dağılımı ile Yoksulluk ve Yaşam Koşulları istatistiklerini yayınladı. 2022 yılını referans alan her iki veri seti de Türkiye’deki yaşam koşulları ve gelir adaleti açısından kara bir tablo çiziyor. Biz ekonomistler, yüksek enflasyonun en büyük kaybedeninin düşük ve orta gelirli haneler olacağını uzunca bir süredir söylüyorduk. Bu hafta açıklanan veriler de malumun ilanı oldu.
TÜİK araştırma sonuçlarına göre; gelir dağılımındaki adaletsizlik, istatistiklerin açıklandığı 2006 yılından bu yana gözlemlenen en yüksek düzeylere çıktı.
Gelir dağılımı eşitsizliğini ölçen Gini kat sayısı (0’a yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eder) 2023 yılında 0,44’e yükseldi (1. grafikteki kırmızı çizgi). Türkiye’de gelir adaletsizliği hali hazırda uluslararası çerçevede oldukça kötü idi. 2023 yılı verisiyle, OECD istatistiklerine göre konumumuz muhtemelen 1 sıra daha gerileyecek ve “en adaletsiz gelir dağılımına sahip” 3. ülke olacağız.
Gelir adaletsizliği açısından bakılan bir başka veri de en zenginin gelirden aldığı payın en yoksula göre oranıdır. Türkiye’de en yüksek gelir elde eden %10’un, en düşük gelir elde eden %10’a oranı 2023 yılında yaklaşık 17 kata yükseldi (Grafik 1’de siyah ile gösterilen P90/P10 verisi). Bu oran, 2006 yılından bu yana gözlemlenen açık ara en yüksek düzey oldu.